Seçimlerin kaderini, ağırlıklı olarak, ekonomi belirleyecek...
Ekonomideki değerlerin ve dengelerin sarsılması, bunlarla oynanması, ekonomiyi kontrolden çıkarır.
YAHUDİ FAİZ LOBİSİ TÜRKİYE'YE OPERASYON ÇEKİYOR!
Türkiye seçimlere girerken, Türkiye'ye ekonomik operasyon çekiliyor, dengelerle oynanıyor, dövizde dramatik bir patlama yaşanıyor...
Kim çekiyor bu ekonomik operasyonu? Amerika'ya her bakımdan hâkim olan, faiz lobisini kontrol eden Yahudi lobisi ya da Yahudi gücü.
Ya da şöyle diyelim: Bir NATO-FETÖ operasyonu bu.
Yeminli İslâm ve Türkiye düşmanlarından Michael Rubin, dolardaki ânî artış patlak vermeden bir kaç gün önce, şöyle bir tweet attı:
“1 dolar 5TL ne zaman olur? Haftaya? 1 dolar 10 TL hemen seçimden sonra mı olacak? Erdoğan'ın cehaleti ve egosu, Türk halkının alım gücünü ve ekonomik birikimlerini bitiriyor.”
Tweetin dili Türkçe, ayrıca!
Bu nasıl bir şeydir peki? Birilerinin ülkeyi seçimlerden önce de sonra da karıştırmak istediğinin küçük ama önemli bir göstergesi bu tweet.
Seçimlerden önce bu işi hızlandırmak ve seçimlerin kaderini değiştirmek istiyorlar.
Dün yayınlanan Fransız Le Point dergisi Diktatör Erdoğan kapağıyla çıktı...
“Erdoğan daha ne kadar ileri gidebilir?” diye soruyor pespaye dergi.
Sıyırmış bunlar!
Gavur, gavurluğunu yapacak elbette.
İyi de biz ne yapıyoruz?
Biz de birbirimizle kavga edip duruyoruz.
Hatta doların yükselmesinden ötürü bayram yapan insanlar var bu ülkede.
İnsan mu bunlar şimdi?
Sosyal medyada çok ürpertici bir sosyal medya operasyonu gözleniyor: Bu ekonomik saldırıyı Erdoğan'ı devirmek için bir fırsat olarak gören ve tweetleri katlayanlar var.
Bir arkadaş, “bir kişinin 17 sahte hesabı olduğunu tespit ettik” dedi.
17 hesap! Bunlar ulaşılanlar, bir de ulaşılamayan hesapları düşünün!
HÜKÜMETİN ALMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Seçimlere tam bir ay var. Son iki hafta kritik. Dikkatli olmak gerekir.
(Kurduğum cümleye bakar mısınız: “Son bir hafta kritik. Dikkatli olmak gerekir” diye yazıyorum).
Sanki seçimler değil de savaş oluyor gibi yaşanıyor seçimler çünkü.
Emperyalistler, seçimlerin iç çatışmalara, sosyal ve siyasî kaosa dönüşmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
Ama asıl mesele şu, bu dolar krizinde:
Emperyalistler, askerî darbeyle yapamadıklarını ekonomik darbeyle yapmaya çalışıyorlar!
Hükümet âcil tedbirler almalı!
Ekonomi Bakanı, neden açıklama yapmaz, finans kurmayları neden ateşi düşürücü girişimlerde bulunmaz ve kamuoyunu sürekli olarak bilgilendirmez, anlayamıyorum doğrusu.
Hükümetin, ekonomi ve para politikalarını yönlendiren kurmayların atması gereken en önemli adım,“ekonomik kriz mi geliyor?” veya “bu duruma ne zaman be nasıl müdahale edilecek acaba?” soruları çerçevesinde toplumda oluşan belirsizliği, panik ve korku havasını gidermek olmalı.
İkinci olarak, sosyal huzurun, kardeşlik ortamının pekiştirilmesi, bu konuda zaaf gösterilmemesi gerekiyor.
Üçüncü olarak, özellikle yöneticilerin, küresel şer odaklarının Türkiye'yi açık hedef hâline getirmelerine neden olabilecek ya da para dengelerini, ekonomik dengeleri alt üst edebilecek açıklamalardan kaçınmaya özen göstermeliler.
TOPLUM, FERASETİNİ KUŞANMALI!
Topluma gelince... Toplum, panik havası oluşturmaya, ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanlara fırsat vermemeli ve ferasetini kuşanmalı.
Şunu aslâ unutmamalı:
Zor zamanlarda kenetlenemeyen, birbirine düşen toplumlar, tespih taneleri gibi dağılırlar... kolay kolay toparlanamaz, un ufak olurlar, leş kargalarına yem olmaktan kurtulamazlar!
Emperyalistler, Türkiye'ye diz çöktüremeyecekler! Buna toplum olarak izin vermeyeceğiz.
Benim derdim parti, siyaset filan değil.
Derdim Türkiye benim.
Türkiye'nin apaşikâr bir saldırıya maruz kaldığı bir zamanda toplum topyekûn olarak dimdik duramazsa, toplum olma vasfını yitirir, kurda-kuşa yem olur!
Vesselâm.