Dolar

32,2215

Euro

34,7526

Altın

2.398,19

Bist

10.247,75

Vergi zekatın yerine geçer mi?

Zekat, İslam dininde namazda olduğu gibi zorunlu, yani farz kılınmış bir ibadettir. Arapça kökenli bir kelime olan zekat, tüm İslam dinine göre durumu uygun olan kişiler tarafından yerine getirilmektedir. Bu ibadeti yerine getirmek isteyen vatandaşlar, her yıl maddi durumu yeterli olan kişilerin yerine getirmesi gereken zekat ibadetinin şartlarını araştırmaya başladı. Peki, zekat vergi olarak verilebilir mi?

2 Yıl Önce Güncellendi

2022-04-10 14:32:07

Vergi zekatın yerine geçer mi?

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte zekat ile ilgili detaylar araştırılmaya başlandı. Dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda mala sahip olanların vermesi gereken zekat hakkında birçok konu vatandaşlar tarafından merak edilmekte. Din İşleri Yüksek Kurulu, vatandaşların zekatla ilgili sorularını cevaplandırdı. İşte merak edilen haberin detayları…

Zekat kimlere verilir? Vergi zekat yerine geçer mi?

Zekâtın verileceği kimseler Kur'an-ı Kerim'de belirtilmiştir. Bunlar; fakirler, miskinler, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar, müellefe-i kulûb adı verilen kalpleri İslam'a ısındırılmak istenen kimseler, esaretten kurtulacaklar, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır (Tevbe, 9/60).

Vergi bir vatandaşlık görevidir; zekât ise dinî bir yükümlülüktür. Ayrıca zekât ile vergi, yaptırım kaynağı, temel gaye, oran, miktar ve harcanacağı yerler bakımından birbirinden farklıdır. Bu itibarla, devlete ödenen vergiler zekât yerine geçmez. Zekâtın ayrıca verilmesi gerekir.

Zekatın geçerli olmasının şartları nelerdir?

Bir kimseye zekâtın farz olması için o kimsenin Müslüman, akıl sağlığı yerinde, ergenlik çağına gelmiş ve hür olması (Kâsânî, Bedâî', II, 4-5) bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte "nisap miktarı" mala sahip olması gerekir. Artıcı olmaktan kastedilen, malın sahibine gelir, kâr, fayda temin etmesi yahut kendiliğinden çoğalma ve artma özelliğine sahip bulunmasıdır.

Zekâtın farz olması için ayrıca nisap miktarı mal ya da servete sahip olduktan sonra üzerinden bir kameri yılın geçmesi ve yıl sonunda da nisap miktarını koruması gerekir (Kâsânî, Bedâî', II, 13 vd.; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 73-74). Yıl içerisindeki artış ve düşüşlere itibar edilmez. Zekât bu süre dolmadan önce de verilebilir. (Kâsânî, Bedâî', II, 15).

Zekâtın geçerli olmasının şartlarına gelince, öncelikle "niyet" şarttır. Zekât bir ibadet olduğu için niyetsiz yerine getirilemez (Kâsânî, Bedâî', II, 40; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 88). Ayrıca fakire verilmesi ve teslimi demek olan "temlik" de şarttır (Kâsânî, Bedâî', II, 39). Yemek hazırlayıp yedirmek gibi ibâha denilen yollarla fakire zekât verilmiş olmaz.

Haber Ara