Türkiye gazetesi yazarı Prof. Dr. Muharrem Kılıç bu haftaki 'Liyakat İlkesi ve Kayırmacılık' yazısında nepotizm ve kronizm konusuna değinerek, "En temelde adalet duygusunu izale eden bu sosyal davranış bozukluğu, hem bireysel ve hem de kamusal ahlakı erozyona uğratmaktadır. Bu toplumsal nevrozun izdüşümleri akademi alanında da görülmektedir. Kayırmacılık, akademik ilerleme ve ödüllendirme süreçlerine egemen olması gereken hak etme, layık olma, ehliyet sahibi olma, yaraşır olma gibi pozitif değerleri ihtiva eden liyakat ilkesini berhava etmektedir" dedi.
Tarihî kökleri ve çeşitlenen dayanakları ile nepotizm ve kronizm (akraba ve eş-dost kayırmacılığı), toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kayırmacılık, ‘belli bir birey, küme, düşünce ya da uygulamayı diğerine tercihte nesnellikten uzaklaşarak yan tutmayı' ifade etmektedir. En temelde adalet duygusunu izale eden bu sosyal davranış bozukluğu, hem bireysel ve hem de kamusal ahlakı erozyona uğratmaktadır. Bu toplumsal nevrozun izdüşümleri akademi alanında da görülmektedir. Kayırmacılık, akademik ilerleme ve ödüllendirme süreçlerine egemen olması gereken hak etme, layık olma, ehliyet sahibi olma, yaraşır olma gibi pozitif değerleri ihtiva eden liyakat ilkesini berhava etmektedir. Hak edilmeyen ve dolayısıyla hakkı verilemeyecek olan konumlara talepkârlık ve/ya erişme güdüsü, etik sınırları zorlayan bir davranış kültürü üretmektedir. Birçok toplumsal ve kültürel zeminden beslenen bu durum, adil olmayan ayrımcılıklara yol açmaktadır. Sosyal sağaltımı, süreçsel olarak toplumsal yapının sosyo-kültürel gelişmişlik düzeyine koşut biçimde mümkün olabilecektir.
Kayırmacı ilişkiler ‘dikey ve hiyerarşik' bir ilişkisellik üzerine kuruludur. Bu dikey iktidar ilişkisi, diyet ödeme ve minnet duygusu oluşturma gibi kamu hizmetlerinin yürütülmesinde kurumsal rasyonalitenin izalesine yol açıcı niteliktedir. Kamu hizmetlerine giriş ve hizmet sunumunda eşitsizliğe yol açarak, adalet ve toplumsal güven duygusunu zedelemektedir.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ