Bilim insanları özellikle son 50 yılda astım, egzama gibi alerjik hastalıkların yeni doğan döneminden itibaren neredeyse beş kat artış göstermesinin ardındaki sebeplerden birini özellikle halka açık havuzlarda bulunan klor ve benzeri temizlik ürünlerinin havaya karışarak yarattığı zararlı etkiye bağlıyor.
Bu kimyasallara maruz kalan annenin taşıdığı fetüsün bağışıklık sistemi değişime uğruyor ve doğduktan sonra bu bebeklerde ciltte soyulma ve kızarmalar, besin alerjileri, egzama, astım gibi hastalıklara çok sık rastlanıyor.
Kalabalık alanlara dikkat
Uzmanlar şu uyarıda birleşiyor:
“En çok dikkati çeken madde -yaygın dezenfeksiyon ürünü- THM (trihalometan)'lardır. Bu madde, kullanılan klorun deri hücreleri, idrar ve ter gibi organik maddelerle karışması sonucu oluşur. Çok kalabalık, bol klorlu havuzlarda da yüksek sevide bulunur. Özellikle havalandırmanın pek de yeterli olmadığı kapalı havuzlarda yoğun klor kokusunu mutlaka hissetmişsinizdir.
Çocukta beynin ve bağışıklık sisteminin gelişimi, kimyasal haberci olan hormonların doğru zamanda doğru miktarda bulunmasıyla olur. Fakat artan miktarlarda endişe veren bu kimyasallarla etkileşen doğal kimyasal haberciler bağışıklık yanıtında değişmeye yol açar. Havuzlarda kullanılan temizlik maddeleri, solunan klorlu hava bu yolla alerjik hastalıklara yol açar.”
Isınma hareketleri
Her sporda olduğu gibi yüzmeye başlamadan önce yavaş yavaş ısınma hareketleri yapılmalı ve birden bire yoğun tempoda yüzülmemelidir. Hamilelere haftada 3-4 gün yarım saatlik yüzme periyotları önerilir. Aşırı yorulmaktan, uzun süre nefes tutmaktan kaçınmak gerekir. Herhangi bir yüzme stili kullanılabilir, en rahat hissedilen stili tercih etmek uygun olacaktır. Yüzmeye başlamadan önce, yüzme sırasında ve sonrasında yeterli miktarda su veya başka sıvılar alınması vücudun susuz kalmasını (dehidratasyonu) önlemek açısından önemlidir. Taze sıkılmış meyve suları veya meyveler ayrıca kan şekeri seviyesinin düşmesini de önledikleri için tercih edilmelidir.