İslâm'ın beş esasından biri de hacca gitmektir. Hac, Kâbe'yi ve etrafındaki kutsal mekânları, usulüne uygun olarak ziyaret etmektir. Hac hem bedenle hem de malla yapılan bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de “Gitmeye gücü yetenlerin Kâbe'yi haccetmeleri insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır” buyrulmuştur.
2020 yılında Hacca gitmek için 2 milyon 213 bin 835 kişi müracaat etti ancak kura sonucu 80 bin kişi hacca gitmeye hak kazandı. Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yer alan bilgilere göre kişi başı Hac ücretleri otel seçeneklerine göre 26,000 TL. ila 70,000 TL arasındadır.
Her sene Hac konusunda yapılan uygulamalarda kota, fiyatlar, Suudi Arabistan yönetiminin tutumları gibi birçok tartışma gündeme gelmişti. Şimdi ise Hacca yürüyerek veya bisikletle gitmek isteyenler gündeme geldi.
Hacca yaya veya bisikletle gitmek isteyenler bunun bir romantizm olmadığını tam aksine Kur'an a göre gerçek manada haccın ancak yaya veya bisikletle olacağını savunuyor.
Hac Suresi 27. Ayeti
وَأَذِّنْ فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِنْ كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ
“Ve ezzin fîn nâsi bil hacci ye'tûke ricâlen ve alâ kulli dâmirin ye'tîne min kulli feccin amîk(amîkın).”
Diyanet İşleri Meali (Eski):
İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni):
İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Ahmet Tekin Meali:
İnsanlar arasında Allah'ın haccı farz kıldığını ilân et. Yaya olarak veya uzak yollardan incelmiş binekler üstünde derin vâdileri aşarak sana gelsinler.
Elmalılı Meali (Orjinal):
Ve umum nas içinde haccı i'lân eyle gelsinler sana: gerek yaya ve gerek her derin vadiden gelerek incelmiş her bir binid üzerinde
Süleymaniye Vakfı Meali:
İnsanların içinde o haccı ilan et ki yürüyerek ve bitkin binekler üzerinde bütün derin vadilerden geçerek sana gelsinler.
Hacca nasıl gidileceği, ilgili ayette ayrıntılı olarak açıklanmış. Yani, "Nasıl gelirseniz gelin, yeter ki gelin" demiyor hatta ayrıntılı olarak tarif ediyor; Yaya olarak veya incelmiş binitler üzerinde.
Bazı Türkçe çeviriler de “zayıf deve” diye tercüme edilmiş ancak ayette "deve" kelimesi geçmiyor, "binit" kelimesi geçiyor. Ancak bu binit, ince, zayıf, güçsüz anlamını taşıyor hatta, özellikle inceltilmiş, şeklinde bir anlam taşıyor. Güçsüz olarak nitelenmesini motorsuz olması anlamında olduğu yönünde görüşler var. Bu tanıma en uygun binek aracın “bisiklet” olduğunu savunanlar Hacca bisikletle gitmek istiyor. Pedallıyorum Bisiklet Gurubu, Hacca bisikletle gitmek için uzun süredir çalışmalar yapıyor. Konu hakkında yaptığımız röportajda Pedallıyorum kurucusu Cengiz Yargıç sorularımızı cevapladı:
Time Türk: - Neden bisiklet?
- “Hac Suresi 27. Ayette geçen zayıf binek tanımına bisikletin çok uyduğunu düşünüyoruz. Hatta ayette yaya olarak veya ince binekler diye özellikle belirtilmiş. Bisikletle dünyayı dolaşanlar var ve bizim de İstanbul'dan çıkarak Mekke'ye bisikletle gitmemiz çok da şaşılacak bir şey değil aslında. Bu konuda Diyanet yetkilileri, İslami cemaatler, dernekler, vakıflar, Hac organizasyonu yapan şirketlerle görüştüm. Ama bu talebimizi ilgili kişilere ilettiğimiz zaman ciddiye alınmıyoruz ve alay konusu oluyoruz.
Görüştüğüm çoğu kişi ve kurumlar; “Eskiden deveyle gidiliyormuş ama bugünkü şartlarda…” diye başlayan cümlelerle günümüzde uçak ve araba varken, yürümek veya bisikletle Hacca gidilmesinin mümkün olmadığını söylüyorlar. Oysa biz bu şekildeki açıklamaları en başından kabul edemiyoruz çünkü; Kur'an'daki her ayetin Allah tarafından indirildiğine, kıyamete kadar geçerli olduğuna, içinde hiçbir boş söz bulunmadığına, Allah'ın zaman ve mekandan münezzeh olduğuna inancımız gereği.
Biz bunu sadece kendimize bir eğlence olsun, sosyal bir proje yapalım diye değil, bisikletle Hac uygulamasının her zaman mümkün olmasını istiyoruz. Bu konuda özellikle halkı din açısından aydınlatması gerekenlerin “bugünkü şartlar” diye kişisel görüşleri veya ülke politikaları yönünden savunma yapmaları yerine Kur'an da kastedilen Hac ibadetinin bisikletle yapılabileceğinin açıklanmasını istiyoruz. Günümüzde uçakla Hacca gidiliyor diye de itiraz etmiyoruz, bisikletle de gitmek isteyenlerin önünü açın diyoruz.
Time Türk: - Hac konusunda sadece Diyanet yetkili değil, Suudi Arabistan kabul etmezse ne olacak?
-“Elbette, bu konu ne Diyanetin, hac turizm firmalarının, cemaatlerin, derneklerin ne de bizim gibi bisikletçilerin tek başına çözeceği bir konu. Ama sen doğrusunu anlat, inandığın şekilde yola çık.
Bakara 217: “Sana haram ay ve onda savaşma hakkında soru yöneltiyorlar. De ki: "Onda savaş, büyük bir günahtır. Allah yolundan engellemek, O'nu inkar etmek, MESCİD-İ HARAM'A GİDİŞİ ENGELLEMEK ve halkını oradan çıkarmak ise, Allah katında daha büyük bir günahtır…”
Al-i İmran Suresi, 97: “Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır.)”
Bizim görevimiz inancın gereğini yapmak. Biz Hac niyetiyle bisikletle yola çıkarız. Birileri engellemek isterse o da kendisine yakışanı yapmış olur.
Time Türk: - Yol güzergahı nasıl olacak?
-“ Hac, bir şeye yönelmek, bir yeri ziyaret etmek, bir şeyi amaçlamak anlamına gelmektedir. İstanbul – Mekke arası toplam 3,200 kilometre. Bisikletle günlük 80 km ortalama ile normalde 40 günde ulaşılabiliriz. Ama biz bu yolculuğu daha anlamlı kılmak adına biraz daha uzun zamana yayarak 2 aylık yolculuk olarak planlıyoruz. Böylece yol üzerinde önemli yerleri ziyaret edebilir ve yolda insanlarla iletişim kurabiliriz.
Ayrıca bize diyorlar ki; Suriye gibi yerlerde savaş var. O bölgelerden geçemezsiniz!. İşte tam da bu noktada Hacca bisikletle gitmek daha önem kazanıyor. Ben şuna kesin inanıyorum ki; bisikletle Hacca gittiğimizi ilan ederek yola çıkarsak ve yolda görenler bilseler ki Hacca gidiyoruz… işte o zaman hiçbir yerde güvenlik sorunu yaşamayacağız. Hatta herkes bize yardımcı olacak, bize ev sahipliği yapacak belki de bizimle yolculuğa katılacak. Buna inanıyorum gerek ülke içinde illerden geçerken gerekse diğer ülkelerde.
Time Türk: - Bu herkes için mümkün olabilir mi?
-“ Bisikletle Hac herkes için mümkün değil ama şunu da unutmayın ki bugün uygulanan hac sistemi de herkese mümkün değil! Herkesin o kadar parası yok. Parası olsa bile çekiliş kurası çıkmıyor. Asıl sorgulanması gereken bugünkü uygulamalardır. Hac fiyatlarının Kabe'ye kaç metre uzaklıktaki otelin durumuna göre belirlenmesi daha mantıksız geliyor bize. Hacı adayları uçak ve otellerin konforlarını sorgularken biraz da Haccın manasını sorgulamaları geremiyor mu?
Bisikletle Hacca gitmek istediğimizi söylediğimiz çoğu kişi bizimle alaycı tavır takınıyor. Bu niyetimizi ard arda sorgularken aslında kendileri ile çeliştiklerinin farkına varabilirler belki. Alaycı tavırlar bizi gerçekten incitiyor ama bazı kişilerinde sorgulamaya başladığını görüyoruz. Bu konuda kendimizi gerçekten ifade edemediğimizi düşünüyorum. Nefsi tartışmalara girmeden ciddi araştırma yapabilen, Haccın manası ve hakikat üzerine düşünebilenler bisikletle Hac yolculuğunun çok büyük manevi kazanımları olduğunu görebilirler.
Time Türk: - Konuyu biraz daha açabilir misiniz?
Öncelikle bir kimseye haccın farz olabilmesi için gerekli şartlara bakılırsa, ilk olarak hür, ergin ve akıllı olmak tanımı çıkıyor karşımıza. Hür olma tanımını gerek ferdi hürriyet açısından gerekse ülke politikaları, yöneticiler tarafındaki uygulamalarla değerlendirilebilir. Bisikletle yola çıkabilmek bence hür olma ve ergin olmanın göstergesidir. Şayet yöneticiler tarafından bu hürriyetiniz engelleniyorsa zaten Hac farz olmamış demektir.
Kişiye Haccın farz olması için gerekli şartlardan diğeri sağlıklı olmaktır. Bisikletle Hacca gidebilecekler zaten bu sağlıklı olmalarının göstergesini yerine getirmiş oluyor. Oysaki bugün çok yaşlanıldığı zaman Hacca gidileceği yönündeki düşünceleri de ortadan kaldırmış oluyor. Hac “gücü yerinde olanlara farzdır” derken beden gücü gerektiği aşikardır. Oysa bugün bunu maddi güç olarak algılıyorlar. Para gücün varsa lüks Hacca gidersin, otelin hemen yanı başında, Tavaf'ta veya Safa – Merve arasında bile yürümene gerek yok adam tutarsın mantığını sorgulamak gerekiyor.
Haccın farz olması için diğer şartlara bakarsak; Hacca gidip gelmeye yeterli vakti bulunmak, diye bir tanıma rastlarız. Zaman konusunun özellikle şartlarda bulunması aslında birçok şeyi açıklıyor. Hac yolculuktur. Hac niyetiyle yolculuk başka bir manevi kapıları açar. İnsan yolculukta belli olur. Bu yolculukta nefsinden ayrılması gerekir, sabır gerekir, inanç gerekir. Hac meşakkattir ve kişi bu yolculuğa çıkmak için kendini manevi yönden hazırlaması gerekir. Bu sportif kondüsyon gücü değildir! Sabır ve azim gücüdür. Burada fizik kanunları işlemez. Bu yolculukta fiziksel gücüne güvenenler egolarına yenik düşerler. İnce, zayıf, narin bineklerle nice vadileri ine çıka Hac yolculuğunda büyük hikmetler vardır. Hac için yeterli vakti bulunması demek yolculuk süresini belirtiyor. Çünkü Hac farizası için temel ritüeller Kurban Bayramı döneminde toplam iki günde gerçekleştiriliyor. Belirlenmiş bu iki günlük ibadetler olsaydı vakit şartı olmazdı. Günümüzde uçakla gidip gelinmesi sayesinde bikaç günlük Hac organizasyonu ve üç aylık süreyi kapsayan Hac organizasyonu da var. İstanbul'dan başlayacak bisikletle Hac yolculuğumuz ise iki ay sürüyor ve dönüşte bisikletle geri dönmemiz gerekmiyor.
Haccın farz olmasında bir diğer şart ise; Gerekli masrafları karşılayacak kadar zengin olmak deniyor. Burada kastedilen maddi gücün kime göre, neye göre olacağını bugünkü fiyatlandırmalarla kısıtlanması en büyük hatadır bence. Mesela ben bisikletle yola çıksam ve yanıma çadırımı alsam. Yol boyunca ve Kabe'ye vardığımda otellerde kalmasam 3 – 5 bin TL ile bu Haccı gerçekleştirebilirim. Benim 5 bin Liram varsa demek ki Hac için gerekli zenginliğe sahibim. Şayet bu günkü Hac fiyatlarına bakarsam ise bu zenginliğe sahip değilim. Ben niye böyle bir imkanı değerlendiremiyorum, çünkü ülke yönetimleri buna izin vermiyor! Burada sorulması gereken Hac ibadetinin şeklini kim belirliyor?
Time Türk: - Peki sizce nasıl bir düzenleme olmalı? Sorunlar oluşmaz mı?
Bu uygulama aslında çok basit. Bunu biraz hayal edebilirseniz hiç bir sorun oluşmaz, tam aksine çok daha birlik beraberlik gelişir ve Haccın manası yerini bulur.
İlk başta islami konularda ilgili kişilerin hiçbir politik etki altında kalmadan Kur'an'da geçen Hac çağrısında yaya olarak veya bisikletle Hacca gidebileceğinin dini açıdan mümkün olduğunu açıklamaları gerekiyor. Zaten ayette açıkça belirtilmiş olması yönünden bisikletle Hac yolculuğu için ilk adım atılmış olacaktır. Bundan sonrası Diyanet işleri ve diğer ilgili kurumlara kalıyor. Suudi Arabistan yönetiminin Hac ibadetini politik güç ve para kaynağı olarak gördüğü için ilk etapta bunun sürekli bir uygulama haline gelmesi elbette işine gelmeyecektir ve çeşitli bahanelerle geçiş yolu açmayacaktır. Bu ve bunun gibi birçok karşılaşacağımız engeller aşılamaz konular değil. Biz şimdi bu engellerin kalktığını varsayalım ve neler kazandıracağını konuşalım.
Hac organizasyonları içine “Bisikletle Hac” organizasyonu da eklenebilir ve gücü yetenler bu yolculuğa katılır. Bunun taleplisi hiç de azımsanmayacak sayıdadır. Hacca gidenlerin yaş oranı birden bire genç nufüs haline gelir. Otobüslerle Hacca gidildiği dönemlerde yol boyunca ziyaret yerlerine uğranılır ve bu dönemlerde bölge esnafı kalkınırdı. Bisikletle yola çıkanların izleyeceği yol üzerindeki bölge esnafına büyük ekonomik gelir sağlayacaktır. Tarihteki İpek Yolu nasıl ki geçtiği bölgeleri ekonomik ve kültürel zenginliğini arttırmışsa bu rotada aynen kendi iç dinamiklerimizi canlandıracaktır. Hac turizmi sermayesi Suudi Arabistan tekelinden kurtularak hem yurtiçi hem komşu ülkelerimize dağılmış olacaktır. Bisikletli Hacı adayları yol boyunca gittikleri her yerde çok güzel şekilde karşılanacaklar, kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma gelişecektir. Bisikletle Hac yolculuğu yapanlar iki aylık dönemde yaşadıkları deneyimleri öbür boyu unutamayacaklar. Bu yolculukta edinilen bilgi, birikim, öğreti hiçbir üniversitede veya kitaplardan edinilemeyecek kadar büyük olacaktır. Bunu bir hayal edin!
Aslında hiç de imkansız bir organizasyon değil. Şayet bu yolculuğu ben ve birkaç arkadaşımla yapmak istesek zaten yapabiliriz. İstanbul'dan yola çıkarız Suriye, Ürdün üzerinden Suudi Arabistan'da Cidde ye kadar gidebiliriz. Bunun için gerekli işlemler çok da zor değil. Cidde ye kadar turistik gezi gibi herkes gidebilir. Zaten bunu yapan çok kişi var. Bu fikri ilk defa biz üretmedik ve bisikletle Hacca gitmek isteyenler bunu zaten kendi başlarına veya arkadaşları ile yapabilirler.
Bizim talebimiz Hac yolculuğu şeklinde organize halinde gidilebilmesini istiyoruz. Bu organizasyonu yapabilecek bir Hac Turizm firması gerekiyor. Bisikletle Hac organizasyonu için gerekli resmi işlemler yürütülecek, ilan edilecek, resmi işlemleri yapılacak.
Time Türk: - Proje olarak sundunuz mu?
Bisikletle Hac organizasyonu olarak ayrıca projelendirmiş değiliz ama şuan yürüttüğümüz “Asia Velo” Asya Bisiklet Rota Ağı Projesi içinde yer alıyor. Tüm Asya ülkelerini kapsayan bisiklet rotaları oluşturuyoruz. Tarihi İpek Yolunu canlandırmak diye de düşünülebilirsiniz. İstanbul'dan Çin'e uzanan bisiklet yolları gezi amaçlı olduğu için tek hat üzerinde değil birçok kollara ayrılarak tüm Asya kıtasını kapsıyor. Asya kıtası içinde Suudi Arabistan'da var, Filistin de var, Orta Asya Türki Cumhuriyetler de var.
Bisikletle Hac Organizasyonu bir sosyal proje gibi veya sportif bir gezi gibi algılanmamalı. Bu her Müslüman için bir idealdir. Hac için yaya veya ince binekler üzerinde yolculuk çağrısında bir hikmet vardır.