Dolar

42,5125

Euro

49,5500

Altın

5.778,06

Bist

10.961,77

Ahmet Taşgetiren: 'Ahmet Davutoğlu-Abdullah Gül ihanet ederler mi?'

Ahmet Taşgetiren, 'Kendi tabii muhitinde bile ayrışmalar oluşturacak bir dilin, doğrudan Tayyip Erdoğan’ı vuracağı kanaatindeyim' dedi...

10 Yıl Önce Güncellendi

2017-01-24 05:25:47

Ahmet Taşgetiren: 'Ahmet Davutoğlu-Abdullah Gül ihanet ederler mi?'

Star Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, bugünkü "‘İhanet ederler mi?'" başlıklı yazısında, Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ihanet edeceği yönündeki soruyu köşesine taşıdı. Taşgetiren, "İnsanlarımızı azaltmamamız lazım. Böyle bir tavır, tarihin bu kırılma anında çok önemli misyonlar üstlenmiş olan ve yanında - arkasında durduğumuzu zannettiğimiz Tayyip Erdoğan'ı azaltmak anlamına geliyor. Ben hep, yola birlikte çıkmış olanların ayrışmasının bir dava için tahrip edici mahiyet taşıdığını düşünmüşümdür. Dedim ki: Bir liderin yanına sonradan yanaşanlar, kendilerine yer açmayı birikimleriyle değil, liderin sağını solunu biçerek temin etmeyi düşünürler." dedi.

Ahmet Taşgetiren'in bugünkü yazısı şöyle:

Son gittiğim Anadolu şehirlerinden birinde, gençler havaalanından aldılar, şehre doğru ilerliyoruz.

Böyle ortamlarda genelde “Nasıl görüyorsunuz Hocam durumu?” diye sorular sorulur.

Soru soruyu açtı, bir ara, birisi “Hocam, dedi, acaba Davutoğlu ve Abdullah Gül ihanet ederler mi?”

- Kime?

- Reis'e.

Benim içimden geçen ilk düşünce, “Konu buralara bu soru ile gelmiş demek ki...” şeklinde oldu. Üzüldüm.

Bu soru Tayyip Bey'in kendisine sorulsa ne cevap verirdi, diye düşündüm öncelikle. Sonra anlattım:

- Asla, dedim. Böyle bir ihtimali akla getirmek bile mümkün değil. Ahmet Davutoğlu'nu lise yıllarından tanırım, dedim, babasını da tanırım, mü'min mütedeyyin bir insandı Allah rahmet eylesin. İslami hizmet alanlarına karşı son derece müşfik, yardımcı bir insandı.

Davutoğlu, o zamanlar Alman lisesi diye bilinen İstanbul Erkek Lisesi'nde mü'min – müslüman olarak kimliğini korudu, kendini yetiştirdi, sonra Boğaziçi'nde mü'min – müslüman kimliği ile var oldu, bizim neslimizin yetiştirdiği önemli bir ilim adamı, düşünce adamıdır. Refah döneminde düşünceleriyle ve D-8'e Malezya'daki katkılarıyla hizmet etmiştir.

Bilim Sanat Vakfı gibi bir bilim ocağının merkez insanı olmuş, birçok genç bilim adamının yetişmesine öncülük etmiştir. 

Ak Parti iktidarları döneminde, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesiyle danışman, dışişleri bakanı ve başbakan olarak hizmet etmiştir.

Bugün ona gösterilecek güvensizlik, hem Tayyip Erdoğan'ı hem Abdullah Gül'ü 15 yıl boyunca sağlıksız karar vermekle suçlamak anlamına gelir.

Başbakanlıktan ayrıldı ve burukluk yaşasa bile bugün hala, en küçük bir aykırı tavrı ortaya çıkmadı.

Dedim ki:

- Abdullah Gül ihanet eder mi? Bu soru ne kadar abestir! Bu, çocukluğundan beri aynı davayı solumuş insanların üzerine kolayca çizgi çekme anlamına geliyor ki, ben asıl bunu vahim olarak görüyorum. Diyelim ki Tayyip Bey'den farklı kanaatlere sahip oldular, bu, ihanet anlamına mı geliyor? Böyle bir kanaate varırken, aynı misyona gönül vermiş ve önemli sorumluluklar üstlenmiş bir insanın üstünü çizdiğimizin nasıl farkına varamıyoruz? Abdullah Gül, bir konuda bir tavır sergilerken, onun kendi misyonu ile çelişip çelişmediğini dikkate almayacak kadar duyarsız mıdır?

Dedim ki:

- Bana göre, Bülent Arınç da asla ihanet etmez. O isimlerle ihaneti yan yana getirmeyi de o insanların zül olarak telakki edeceklerini düşünüyorum. Bu soru onlar için yaralayıcıdır.

Dedim ki:

- İnsanlarımızı azaltmamamız lazım. Böyle bir tavır, tarihin bu kırılma anında çok önemli misyonlar üstlenmiş olan ve yanında - arkasında durduğumuzu zannettiğimiz Tayyip Erdoğan'ı azaltmak anlamına geliyor. Ben hep, yola birlikte çıkmış olanların ayrışmasının bir dava için tahrip edici mahiyet taşıdığını düşünmüşümdür.

Dedim ki:

- Bir liderin yanına sonradan yanaşanlar, kendilerine yer açmayı birikimleriyle değil, liderin sağını solunu biçerek temin etmeyi düşünürler.

Bir süreç yaşıyoruz. Ben, “milletin birliğini temsil” gibi bir ana vasfı bulunacak olan Cumhurbaşkanlığının her kademede bu birliği tahkim edecek bir konumda olması ve gösterilmesini zaruri görüyorum. Çünkü milletin gerçekten büyük bir kaynaşmaya ihtiyacı var. Kendi tabii muhitinde bile ayrışmalar oluşturacak bir dilin, doğrudan Tayyip Erdoğan'ı vuracağı kanaatindeyim. Bunun referandum ve sonra gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimi için ne kadar büyük risk oluşturacağını azıcık basireti bulunan herkes görür.

Basiretten nasibi olmayanlara ise söylenecek sözü, benim değil, daha yukarlarda birilerinin söylemesi lazım. Anadolu'ya da, yukarlardaki ilişkilere ve haklarında böyle sorular üretilen benzerlerine dair daha pozitif mesajlar göndermek gerekiyor.

mb07
Kendi hesabına çalışanlar, tuttukları işlerlerde kendilerini kaybedip şımaranlar, hatalarını anlayıncaya kadar uzaklaştırılsalar; tekrar görev verildiklerinde yine şımaranlar ve bir işe yaramayanlar, bir daha yaklaştırılmasalar daha iyi olur.
Sakir
Hainlik cemberini daraltin bakalim etrafinizda kim kalacak...
Mehmet Haci LALE
Müslüman, insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Yüce Allah, yanlış konuştuğumuzda, yanlış yaptığımızda belki dilimizi koparmıyor; bedenimizi felç etmiyor ama, unutmuyor da. O'nun insanlara mühlet vermesi asla zalimlerin haklılığını göstermez. Yalancıları doğrulamaz; aksine daha fazla çamura batmalarına müsaade eder. Dolayıyla günümüz koşullarında yıldız mesabesinde olan bahse konu kişileri daha fazla hırpalamayalım. Unutmayalım yanlış istikamette fırlatılan her ok, sadece bizi zarara uğratır hedefe varmadığından dolayı. Diline sağlık Ahmet Abi.
Kim
Abdullatif şeneri unuttun ehmet huca
Mustafa karakoç
Sayin ahmet hocam a aynen katılıyorum bu tip haberler dedikodular davaya zarar veriyor sayılan isimlerin hepsine bende güvenirim bunları filan kırarak bir yerlere varamayiz en ufak değişik görüşü hemen Ihtilafa dönüştürmek yanlış özellikle bunu sözde camianin icindekilerin yapması çok daha yanlis
Mustafa
Bir mumin firasetiyle yorumlamis olayi sayin Tasgetiren .Milletin adamlarinin bundan sonra surekli iktidarin sahibi olmasi ve Allahin rizasi icin calismasi icin saflari birlestirmeliyiz.
Mustafa KOÇ
İşte insanca-Müslümanca bakış budur.Fikir ayrılıkları ihanet değildir,kabuğu çatlatan filiz kabuğa ihanet etmez.Hiçbirisi Erbakan Hocam'a ihanet etmedi.Hepsi aynı hedefe gitmesi halinde farklı yollardan gitmek ihanet değildir.Tekfircilik yapmak ehli sünnete yakışmaz.İhanet ille varsa eğer, Fikir ayrılığı yaşadığı kardeşlerini safdışı etmek ihanete daha yakındır.Tüm iyiliklerin bir şahısta toplanması Kemalizm hastalığıdır,bize ve vefaya yakışmaz vesselam.
tufan
karı koca birbirine ihanet ediyor.
Fatih Hacıoğlu
Senin ihanet etmez dediğin bütün isimler Erbakan Hoca'ya ihanet ettiler.İnsan ettiğini görmeden ölmez.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Mezarlıktaki esrarengiz taş

Haber Ara