'İran Ortadoğu'da negatif bir rol oynuyor'

İran Toplumsal Emekçiler Partisi Başkanı Kürt siyasetçi Abdullah Muhtedi, İran'ın Ortadoğu'da negatif bir rol oynadığını belirterek, Yemen, Irak, Bahreyn, Basra Körfezi ve Lübnan'daki karışıklığın baş aktörünün Tahran olduğunu savundu.

Muhtedi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran'ın, bölgedeki siyasetini eleştirerek, "Esed'in düşmesini engelleyen ve Hizbullah'ın Lübnan'da güçlenmesini sağlayan İran'dır. İran, Yemen'de Husileri destekledi ve palazlandırdı. Irak'ta eski başbakan Nuri el-Maliki'nin siyasetini destekledi ve ülkeyi krize sürükledi. Bahreyn ve Basra Körfezi'ndeki karışıklıkların baş aktörüdür. Onlar da bunu saklamıyor ve inkar etmiyor zaten. İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Yunusi de Şii İmparatorluğu kurmayı hedeflediklerini açıklamıştı. İran bu anlamda Ortadoğu'da negatif bir rol oynuyor" değerlendirmesinde bulundu.

Muhtedi, Kürtlerin Irak, Suriye ve Türkiye'de önemli haklara kavuştuklarını ancak İran'ın bu noktada çok geride kaldığına dikkati çekti. İran'ın, Kürtlerin haklarını gözardı ettiğini belirten Muhtedi, "Kürtleri yok sayan tek ülke İran'dır. Haklarını kabul etmiyor. Kürtlerin taleplerine baskı ve idamlarla yanıt veriyor. İran'da Kürtlere yönelik idamlar çok arttı. Bu durumu dünyaya anlatmanın çabası içindeyiz" dedi.

Çözüm sürecinde AK Parti iktidarının rolüne değinen Muhtedi, şöyle konuştu:

"AK Parti, iktidarda olmasaydı ve Kürt sorununda ılımlı bir siyaset izlemeseydi barış süreci olamazdı. Benzer bir sürecin İran'da başlaması için mücadele ediyoruz. Dünyanın bu noktada İran'a baskı yapması lazım. İran, Kürt meselesini siyasi açıdan ele alır ve sorunu çözmek isterse elimizden gelen her türlü desteği veririz. Türkiye'deki barış sürecini de bu nedenle destekliyoruz. Çünkü bu bütün Türkiye'nin ve özellikle de Kürtlerin hayrına olacaktır."

'İran Ortadoğu'da negatif bir rol oynuyor'

İran Toplumsal Emekçiler Partisi Başkanı Kürt siyasetçi Abdullah Muhtedi, Yemen, Irak, Bahreyn, Basra Körfezi ve Lübnan'daki karışıklığın baş aktörünün Tahran olduğunu savundu.