Fransa'nın Toulouse 3 Üniversitesi'nden Dr. Avargues-Weber (31), AA muhabirine, arılarla ilgili çalışması, yeni projeleri ve aldığı ödül kapsamındaki bursa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Arıların nektar bulduğu çiçeğin şeklini ezberlediğini ve bu doğrultuda çevredeki benzer çiçeklere yöneldiğini belirten Avargues-Weber, ekibiyle bu davranıştan yola çıkarak söz konusu hayvanların insan yüzlerini tanıdığını da saptadıklarını söyledi.
Avargues-Weber, araştırma kapsamında önce gözler için iki nokta, burun için dikey çizgi, ağza yönelik yatay bir çizginin bulunduğu yüz resimlerini kullandıklarını dile getirerek, bu üç organın doğru sıralandığı resme konan arıları şekerli suyla ödüllendirdiklerini, ardından arıların, daha önce karşılaşmadıkları yüze benzeyen resimleri de bulabildiğini vurguladı.
Araştırmada, 'Toplu iğne başı kadar' bir beyni bulunan arıların insanlar gibi uzamsal zekaya sahip olduğunun görüldüğüne işaret eden Avargues-Weber, ayrıca arıların 1 saat gibi kısa sürede "daha büyük", "üzerinde", "altında" gibi nesneler arasındaki ilişkileri anlayabildiğine hatta sayıları ayırt edebildiğine vurgu yaptı.
- Araştırma yapay zeka çalışmalarına ışık tutuyor -
Avargues-Weber, insanlarda ön beyin kabuğuyla bağlantılı bu becerinin kazanılmasının primatlarda yıllar aldığına değinerek bir sonraki aşamada küçücük beyne sahip arıların bunu kolayca başarmasının nedenlerini araştıracağını vurguladı.
Fransız araştırmacı, çalışmasının sonuçlarının arıların beyninden yola çıkarak karmaşık insan beyninin ve zekasının daha iyi anlaşılmasını sağlayabileceğini belirtti.
Dr. Avargues-Weber, sonuçların yapay zeka sistemlerindeki uygulamalara da ışık tutabileceğine dikkati çekti.
- "Ödül beni şaşırttı"-
L'Oreal-UNESCO Uluslararası Burs Programı kapsamında ödüle layık görülmesine ilişkin ise Avargues-Weber, memnuniyet duyduğunu ve bunun projelerine katkıda bulunacağını ifade etti.
Böcekler ve zeka konusundaki bazı önyargıları kırabildiğini belirten Avargues-Weber, ödüllerin genellikle dünyayı değiştirebilecek konulardaki çalışmalara verildiğini hatırlatarak "İnsanlığa katkıda bulunan çalışmalara verilmesi nedeniyle ödüle layık görülmem beni şaşırttı" dedi.
Genç araştırmacı, bursun dünyanın önde gelen kurumlarından Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'ne (CNRS) girebilmesinin önünü açtığını ayrıca arıların korunmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı.
Burs Programı kadın araştırmacıların gelişimini destekliyor. 1998'den bu yana, her yıl bilimsel ilerlemeye bulundukları katkılardan dolayı farklı kıtalardan 5 kadın araştırmacı ödüllendiriliyor. L'Oreal-UNESCO Uluslararası Burs Programı kapsamında 2000'den bu yana yaşam bilimlerinde doktora veya doktora sonrası aşamalarda görev alan ve umut vadeden kadınları teşvik etmek üzere de her bir UNESCO bölgesinden 15 bursiyer seçiliyor. Burs alanlara, çalışmalarını ülkeleri dışındaki prestijli kurumlarda sürdürmeleri fırsatı sunulurken bilimsel araştırmaları da L'Oreal şirketi tarafından 2 yıl destekleniyor.
Ödüle bu yıl Aurore Avargues-Weber'in yanı sıra Avrupa'dan Dr. Signe Normand, Dr. Eva M. Pellicer, Afrika ve Arap ülkelerinden Dr. Nurten Abdültavab, Dr. Sana Şerafeddin ve Dr. Adriana Marais, Asya-Pasifik'ten Dr. Kathryn Holt, Dr. Çan Yoke-Fun, Dr. Tran Ha Lien Phuong, Latin Amerika'dan Dr. Carolina Andrade, Dr. Ariela Vergara Jaque, Dr. Matilde Jimenez Coell, Kuzey Amerika'dan Dr. Vanessa D'Costa, Dr. Mary Stoddard ve Dr. Bhama Ramkhelawon layık görüldü.
- Geçen yıl aynı ödülü Türk araştırmacı Ahu Arslan Yıldız almıştı -
Yrd. Doç. Dr. Ahu Arslan Yıldız da umut veren bilim kadınlarını teşvik etmek amacıyla verilen ve dünyanın en önemli bilim burslarından biri olan "L'Oreal-UNESCO Ödülleri" kapsamında geçen yıl burs almaya hak kazanmıştı.
Yıldız, evde kolayca kullanabilen ve kişinin hastalık riski taşıyıp taşımadığını tespit edebilen basit bir sistem geliştirmişti. Yıldız, bu sayede, ayrıntılı hastane ve doktor kontrolüne, pahalı laboratuvar testlerine gerek kalmadan kısa sürede ve çok daha az maliyetle hastalık teşhisinin yapılması yönünde önemli bir adım atmıştı.