Kural, yaptığı yazılı açıklamada, Manyetik Rezonans (MR) teknolojisindeki gelişmeler ve yeniliklerle, özellikle yüksek çözünürlükteki cihazların gelişmesiyle prostatın daha iyi değerlendirilebilmesinin mümkün olduğunu ve bunun sonucunda MR ile elde edilen görüntülerde, özellikle agresif kanser odaklarının yüksek oranda tespit edilebildiğini kaydetti.
Prostat kanserinin teşhisinde artık MR-Füzyon Biyopsi yöntemini kullanmaya başladıklarına değinen Kural, şu bilgileri paylaştı:
"Yöntemin MR çekimi ile elde edilen bilgilerin, özel bir cihaz yardımıyla parça alma işleminde kullanılan ultrason cihazının ortaya koyduğu görüntü ile üç boyutlu olarak birleştirilmesine, navigasyon özelliği sayesinde kanserli bölgeye kolayca ulaşmaya ve sapma olmadan biyopsi yapılmasına imkan sağlıyor. MR'da saptadığımız kanserin ultrason görüntüsünde nereye karşılık geldiğini tam olarak belirleyebiliyor. Kısaca biyopside kullandığımız iğnenin sapma olmadan kanserli bölgeye denk gelmesini sağlıyor. Bu teknoloji sayesinde doğru yerden parça aldığımıza emin olabiliyoruz."
Prof. Dr. Kural, klasik biyopside bazı hastalarda ancak 3-4 kez biyopsi yaptıklarında kanser saptadıklarına dikkati çekerek, yöntem sayesinde hasta için zahmetli olabilen biyopsi tekrarlarının önüne geçildiğine işaret etti.