Kılıçdaroğlu, Denizli'nin Bekilli Belediye Başkanlığını ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bütün emeklilere sözünün olduğunu, dini bayramında birer maaş ikramiye vereceklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, emekliye minnet borcunun bulunduğunu söyledi.
"Eğer ülkede bir parça kalkınma varsa emeklilerin yüzü suyu hürmetinedir" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar yıllar yılı çalıştılar, vergilerini, sigorta primlerini ödediler. Zamanı geldi emekli oldular. Normalde insan gibi yaşamaları, gelirlerinin iyi olması gerekir. Maalesef bugün emekliyi perişan ettiler. Refahtan emekliye para vermiyorlar. Pirim borcu varsa sağlık hizmeti vermiyorlar. Doğru dürüst maaş da vermiyorlar. Enflasyona endekslediler. Enflasyonunda düşük gösteriyorlar. Ama emeklinin mutfağındaki enflasyon çok daha yukarıda. Sadece ekmeğe yüzde 12 zam gelmiş. Onun maaşına yüzde 7 zam yapıyorlar. Kuru soğana gelen zam yüzde 50'nin üstünde. Yazık günah değil mi bu insanlara. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. İnsanımızı, emeklimizi, esnafımızı, işçiyi düşünürüz. Dolayısıyla emekli hak ettiği aylığı alacak. İki maaş ikramiyeyle elbette hak ettiği aylığı tam almıyor. Biz onu da biliyoruz. Ama bununla başlayacağız. İnşallah emekliyi refah içinde bu ülkede yaşatacağız. Benim sözüm söz bütün emeklilere"
-"Davutoğlu açıklama yapmalı"
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'in açıklamalarından parti içi hesaplaşma bekliyor musunuz?" yönündeki soruya şöyle yanıt verdi:
"Hükümet sözcüsü kalktı Cumhuriyet tarihinde ilk kez şu açıklamayı yaptı. Dedi ki, 'Ankara Büyükşehir Belediyesi Ankara'yı parsel parsel satmıştır.' Birinci soru şu parsel parsel Ankara'yı satarken siz neredeydiniz? Siz hükümet değil miydiniz? Bunun cevabını almış değiliz. İkinci sorum, hükümet sözcüsü '7 Haziran'dan sonra 8'inde, yani seçimlerden sonra ömrüm vefa ederse yüz dosya açıklayacağız' diyor. Yolsuzluğu 7 Haziran'a kadar niye gizliyorsunuz? Size bu yetkiyi kim verdi? Niye açıklamıyorsunuz? Üçüncüsü, Davutoğlu şu ana kadar konuşmuş değil. Efendim 'iki taraf da hata yaptı...' İki taraf da hata yapmadı, suç ortaklığı ortaya çıktı. Davutoğlu'nun çıkıp açıklama yapmasını istiyorum. Kim haklı?"
Başbakan Davutoğlu'nun vesayet altında olduğunu, bu şekilde bir ülkenin yönetilemeyeceğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Başbakan konuşamıyor, karar veremiyor. Kim haklı kim haksız bunu söylemeye cesaret edemiyor. Bu konuda karar veremeyen insan koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni nasıl yönetecek? Yönetemez" görüşünü aktardı.
Ülkede, yeni bir anlayışa, huzura, kardeşçe yaşamaya ihtiyacın bulunduğunu, bunun yolu ve adresinin CHP olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Herkesi CHP'nin çatısı altına bekliyorum. Emeklileri, işçileri, memurları, işsizleri, sanayicileri, esnafı ve toplumun herkesimini. Bu ülkeye barışı, huzuru, kardeşçe yaşamayı getireceğiz. Bu ülkede inanç siyaseti yapmayacağız, etnik kimlik siyaseti, yaşam tarzı siyaseti yapmayacağız. Bu ülkede insanlar ibadetlerini Allah için yapıyorlar, siyaset için değil. Onlar siyaset için yapıyorlar. O nedenle ben başta bütün yurttaşlarımı ve emeklileri CHP çatısı altına bekliyorum. Yeni bir anlayışa, huzura ihtiyacımız var."
Kılıçdaroğlu, ön seçimin demokrasiye giden yolun açılması anlamına geldiğini, o nedenle 55 ilde ön seçim yapacaklarını vurguladı.
Türkiye'yi yönetmeye talip olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bizim tarihimizde görülmemiş taahhüdü noter huzurunda yaptım, bütün emeklilere taahhüt ettim. Tarihini, hangi gün hesaplarına para yatacağına da söyledim. Yapmazsam başbakanlığı da siyaseti de bırakacağım. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Onlar korkuyorlar, 'efendim para bulamayız'. Sen kendi yandaşına para buluyorsun, emekliye bulamıyorsun, ben yandaşıma değil emekliye para bulacağım. Benim için yandaş yok vatandaş var. Bu işin kuralı bu" diye konuştu.