Kolaylı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de arı ürünlerinde kaliteli üretimin olduğunu belirterek, tüketicilerin kahvaltılık ve şifa bulmak amacıyla bu ürünleri tükettiğini söyledi.
Balın yanı sıra arı sütü, polen ve propolis gibi ürünlerin de bulunduğunu hatırlatan Kolaylı, şöyle konuştu:
"İnsan sağlığı üzerindeki etkileri oldukça güçlü olan bu ürünler, bilinçli şekilde tüketildiğinde karaciğeri koruyor, diyabetik yaraların iyileşmesine ve kanser hücrelerinin oluşumunu önlemeye katkıda bulunuyor. Tüketiciler, aldıkları ürünlerin görüntüsü, rengi, kokusu ve tadı itibariyle gerçek olup olmadığını net bir şekilde anlayamaz. Yani, balın sahteliğini gözlemlerimize dayanarak ayırt etmemiz mümkün değil ancak, ileri laboratuvar tetkikleriyle balın sahte olup olmadığı analiz edilebilir. Arı sütü, bal, polen ve propolis gibi arı ürünlerinin hazırlık ve saklama koşulları önemli olduğundan, tüketiciler güvendikleri üreticilerden bu ürünleri alıp kullanmalı."
Prof. Dr. Kolaylı, birçok arı ürününün yanlış yöntemlerle tezgahlardaki açık raflarda satıldığına işaret etti.
Bu satışların önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Kolaylı, "Çünkü, bu son derece yanlış bir durum. Ürünler, kapalı kavanozlarda, uygun sıcaklık seviyelerinde muhafaza edilmeli, tüketiciye de bu şekilde ulaştırılmalıdır" diye konuştu.