Gani, Washington temasları kapsamında, ABD Kongresi'nin iki kanadına, düzenlenen ortak oturumda hitap etti.
Amerika'ya yardımları ve destekleri için şükran borçlu olduklarını dile getiren Gani, ABD'nin Afganistan'daki muharip misyonu sona erse de eğitim ve danışmanlık desteği vermeye devam etmesinden duyduğu memnuniyeti aktardı.
Gani, ABD ile ortaklığa devam etmek istediklerini ifade ederek, bunun en güzel kanıtının geçen yılın Ekim ayında ikili güvenlik anlaşması ile ABD askerlerinin ülkedeki statüsüne yönelik anlaşmanın meclisten geçirilmesi olduğunu bildirdi.
Ülkede güvenlik ile hukukun üstünlüğü, adalet ile uzlaşma ve barış amacını takip etme arasında denge kurmaya başladıklarını anlatan Gani, ABD ile Afganistan'ın gelecekteki ilişkilerinin çerçevesinin stratejik ortaklık anlaşması ve ikili güvenlik anlaşmasıyla tanımlanacağını kaydetti.
Gani, "Siz Afganistan'a destek taahhüdünüzü tekrar teyit ettiniz, biz de ülkemizin kendi kendine yetebilmesine odaklanacağız. Amerikan halkı da Afganların sorduğu aynı şeyi soruyor: operasyonlarımızın sürdürülebilir olmasını sağlayacak kaynaklarımız var mı diye. Bunun cevabı şu: Bir on yıl içinde evet" diye konuştu.
Afganistan'ı kendi kendine yetebilecek hale getirecek yola, geçen yılki seçimler ve yeni hükümetin kurulmasıyla şimdiden girmeye başladıklarını belirten Gani, şöyle devam etti:
"Seçim zordu ama birlik politikalarını, ayrılıkçı politikalara tercih ettik. Ulusal birlik hükümeti ülkenin tüm taraflarını bir araya getirdi. Sayın (Başbakan) Abdullah ile her konuda anlaşmıyor olabiliriz ama canlı tartışmaların zıtlaşmaya yol açan cepheleşmelerden daha iyi sonuçlar çıkaracağına ikimiz de derinden inanıyoruz. Sadece birlikte çalışmıyoruz birlikte iyi çalışmayı seviyoruz."
-"Afganistan, El Kaide ve diğer yabancı terörist ağlarının mezarı olacak"-
Gani, fakir bir ülke olduklarını ama kendine yeter bir ülke haline gelmek istediklerini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizden bağış istemiyoruz. Sizin iş bulmayan ve enerjisi olmayan fakir aile üyesinin yükünü taşımayı istememeniz gibi bizim de çocukça bir bağımlılığı devam ettirme niyetimiz yok. Tembel 'Joe amca' olmayacağız. Afganistan kalıcı başarıya sahip olabilir. Ülkemize desteğiniz, taahhüdünüz boşa gitmeyecek. Afganistan, El Kaide ve diğer yabancı terörist ağlarının mezarı olacak. Ülkemiz hiçbir zaman tekrar teröristlere ev sahipliği yapmayacak."
Aşırılıklara karşı küresel savaşta Afganistan'ın ön cephe olduğunu bildiren Gani, "Bunun sonucu olarak Amerika güvenli ama bunun güvencesi, teröre karşı Amerikan ve Afgan hayatlarının kaybedilmesiyle sağlandı" değerlendirmesini yaptı.
-"Kara bulutlar Afganistan'a ilerliyor"-
Afganistan'ın geleceğinin parlak gördüğünü ama Ortadoğu'da dini aşırılıkların beklenmedik yükselişini ülkelerine doğru gelen "kara bulutlar" olarak tanımlayan Afganistan Devlet Başkanı Gani, şunları belirtti:
"Bölgedeki tüm devletleri istikrarsızlaştırmak isteyen terörist hareketler, operasyonları için yeni merkezler arıyor ve biz ön cepheyiz. Teröristler sınırlar tanımıyor ve nefret mesajlarını duyurmak için pasaportlara ihtiyaçları yok. DAEŞ şimdiden, zayıflıklarımızı artırmak için Batı'dan öncü ekiplerini Güney ve Batı Afganistan'a gönderiyor. Güneyde de Pakistan'ın kontrgerilla operasyonları Taliban'ı Afganistan sınırına doğru itiyor."
Aşırılıkların, daha ölümcül, daha iyi finanse olmuş ve ülkelerin zayıflıklarına daha fazla yönelerek devamlı mutasyona uğrayan tehlikeli bir virüs gibi çalıştığına işaret eden Gani, bugün Afgan halkının şiddeti reddettiğini ve terörün gerçek yüzünü konuşmaya istekli olduklarını söyledi.
Gani, 36 yıllık çatışmalardan sonra Afgan halkının çatışmalara dayanan ideolojilere karşı bağışıklık kazandığını ve Afganistan'daki İslam'ın şiddeti reddedip, kapsayıcılıktan yana olduğunu kaydetti.
-"Sessizlik kabul edilemez"-
Askeri mücadele ilerleme sağlasa da bu grupların Müslüman çoğunluklu ülkelerde yaydıkları nefret ve öfkenin bu yolla sona erdirilemeyeceğini, bu nefrete İslam dini içinde üstün gelinmesi gerektiğini vurgulayan Gani, şunları kaydetti:
"Buradaki merkezi konu şu: İslam adına kim konuşabilir? Liderler, entelektüeller ve İslam'ın hoşgörü dini olduğuna inanan milyonlarca Müslüman. Ve erdem kendi sesini bulmalı. Sessizlik kabul edilemez. Dünyanın bizden alacağı sessizlik değil. Afganistan, Müslüman dünyasında ortaya çıkan ve hoşgörüsüzlüğü, aşırılığı ve savaşı reddeden yeni konsensüse katılıyor."
Gani, Ortaçağ'da ilim ve bilgiyle yükselen İslam medeniyetinin yeniden yaratılması gerektiğini dile getirerek, "İslam dünyası fevkalade hoşgörü ve araştırmaya dayalı olan kendi geçmişini anlamalı ve dünya ile paranoya ve kuşatma duygularına kapılmadan açık şekilde yeniden diyaloğa girmeli" diye konuştu.
-"Yolsuzluk bitecek"-
Genel algının aksine Afganistan'ın demokrasiye uygun bir ülke olduğunu söyleyen Gani, ülkede yolsuzluğu ortadan kaldıracaklarını, özellikle kadınların eğitimi, istihdamı ve hakları konusu başta olmak üzere birçok alandaki hedefleri hakkında bilgi verdi.
Hükümetinin, refah ve barışı teşvik eden yatırım kurallarına sahip olacağını ve serbest piyasa sistemine katılacağını anlatan Gani, güven ve ticaret inşası için Asya genelindeki komşularına uzanacaklarını söyledi. Gani, "Afganistan, Hindistan'dan Azerbaycan'a uzanan geniş bir bölgede işbirliğinin platformu olacak" dedi.
Gani, Asya'nın ekonomik gücü ve büyümesinin Afganistan olmadan tamamlanmayacağına işaret ederek, ülkenin 20 yıl içinde petrol boru hatları, tren yolları, modern iletişim ve bankacılık hizmetleri açısından bir ticaret merkezi olmayı planladığını anlattı.
Ulusal uzlaşıyı sağlamak istediklerini belirten Gani, Taliban'ın da El Kaide olmamayı seçmesi gerektiğini, kendilerinin dostları olmayı tercih etmeleri halinde onların da Afgan toplumunun parçası olabileceğini kaydetti.
