Erdoğan, Ukrayna'ya hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, beraberinde bakan ve üst düzey bürokratlar ile bazı basın mensuplarından oluşan bir heyetle bu ülkeye gideceğini söyledi.
Ziyareti sırasında gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmeler yapılacağını dile getiren Erdoğan, bunun ilki 2011'de gerçekleşen 4. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı olacağını, toplantıya da Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ile başkanlık edeceklerini kaydetti.
Erdoğan, ziyarette ikili ilişkilerin tüm yönlerini ele alma fırsatını bulacaklarını, ekonomik ve ticari işbirliğiyle şu anda Ukrayna'daki firmaların mevcut yatırımları ve yapmak istedikleri projeler üzerinde değerlendirmeler yapılacağını anlattı.
İlk defa başbakanlık görevini üstlendiğinde, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 1,3 milyar dolar olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bugün geldiğimiz nokta ise yaklaşık 5 kat artmak suretiyle 6 milyar dolara ulaşmış vaziyette. Şüphesiz bunda özverili gayretlerimizin, firmalarımızın çabalarının, gayretlerinin, karşılıklı olarak ortaya konan iradenin çok çok büyük etkisi var. Görüşmelerimizde Ukrayna'da yaşanan olaylar dahil bölgemizdeki son gelişmeleri de masaya yatırma fırsatımız olacak. Ziyaretim kapsamında Ukrayna Parlamentosu Başkanı Volodymyr Groisman ile Başbakan Yatsenyuk'u da aynı şekilde kabul edecek, gündemdeki konuları istişare edeceğiz" diye konuştu.
Ukrayna'da meydana gelen hadiselerin ülkedeki tüm kesimleri yakından ilgilendirdiğini belirten Erdoğan, "Bizim orada yaşaşan Kırım Tatarı ve Ahıska Türkü kardeşlerimiz var" dedi.
Erdoğan, geçmişte büyük acılara, trajik kitlesel sürgünlere maruz kalan bu insanların uzun yıllar sonra vatan hasretlerini bitirip ülkelerine dönebildiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Maalesef onlarda yaşanan gerilimlerden, çatışmaların sebep olduğu sıkıntılardan çok ciddi bir şekilde etkileniyorlar. Türkiye olarak ilgili kurumlarımız aracılığıyla bu kardeşlerimizin durumunu yakinen takip ediyoruz. Kırım'ın yasadışı ilhakından sonra buradaki Tatar kardeşlerimizin, bilhassa yerel makamlar tarafından baskı altına alınmasını tasvip etmemiz mümkün değil. Bu endişemizi, bu konudaki hassasiyetimizi konunun tüm muhataplarıyla ele alıyor, beklentilerimizi, atılması gereken adımları da dile getiriyoruz. İnşallah bu ziyaret vesilesiyle Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin temsilcileriyle de bir araya geleceğim. Birinci ağızdan onların sıkıntılarını dinleme imkanı bulacağız. Ukraynalı muhataplarımla yapacağım görüşmelerde bu kardeşlerimizin meselelerini gündeme getirmek suretiyle bunların çözümü noktasında, ortak neler yapabileceğimize dair görüş alışverişinde bulunacağız."
- "Ukrayna'daki toprak bütünlüğünü destekliyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, içinde bulunulan geniş coğrafyanın gerçekten sancılı bir süreçten geçtiğini belirterek, Suriye, Irak, Yemen ve Ukrayna'da çatışmaların yaşandığı, istikrar ortamının ciddi zarar gördüğü bir bölge olduğunu söyledi.
Bu süreçte komşuluk ve kardeşlik hukukunun gereğini yapmanın mücadelesi içerisinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Stratejik ortağımız ve dostumuz olan Ukrayna ile ilişkilerimize bu zaviyeden bakıyor, ülkede yaşanan gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Ukrayna'nın karşı karşıya olduğu zorlukları aşması için bölgesel ve uluslararası tüm aktörlerle yakın diyalog halindeyiz. Başından beri Ukrayna konusunda ilkeli bir tutum benimsedik. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediğimizi, Kırım'ın yasadışı ilhakını da tanımayacağımızı ilan ettik. Bu sıkıntılı dönemlerinde komşumuz Ukrayna'nın ve dost halkının yanında durmaya devam edeceğiz. İnşallah bu ziyaretimizde bu konuları da teferruatlı bir şekilde değerlendirme fırsatı bulacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem beklentilerini dinleyeceklerini hem de onlara sunabilecekleri destek konusunda görüşlerini paylaşacaklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Şu hususu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Biz Ukrayna'nın doğusunda yaşanan krize kalıcı çözümün ancak barışçıl yöntemlerle bulunabileceğine inanıyoruz. Bu süreçte diplomasinin tüm imkanlarından istifade edilmeli, kalıcı istikrarı temin edecek en ufak bir fırsat sonuna kadar kullanılmalıdır. Bunun bir yansıması olarak gördüğümüz 12 Şubat tarihli Minsk önlemleri paketini bu noktada çok önemsiyoruz. Varılan mutabakat neticesinde hayata geçen ateşkesten de büyük memnuniyet duyuyoruz. Temennimiz bu ateşkesin muhafaza edilmesi, bu ateşkes neticesinde sağlanan sükunetin kalıcı bir çözüm için değerlendirilmesidir. Biz bu süreçte elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Ziyaretimin hem Ukrayna hem de ikili ilişkilerimiz, Ukrayna ve Kırım'da yaşayan kardeşlerimiz açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum."
(Son)