Dilaver, Trabzonsporlu İş Adamları ve Bürokratlar Derneği'nin Ümraniye'deki tesislerinde düzenlediği "Temiz futbol" söyleşisinde, şike soruşturması ve sonrasında yaşanan süreci anlatıp, katılımcıların sorularını yanıtladı.
UEFA Disiplin, Kontrol ve Etik Komitesi'nin gerekçeli kararını beklediklerini anlatan Dilaver, 3 aydır bunu kendilerine göndermediklerini, iki gün önce bunun için yazılı müracaat yaptıklarını belirterek, "Sezonu bitirtmek istiyorlar. Kendi yol haritamızda bu zamanlarda CAS ve FIFA'ya gitmeyi hesaplamıştık. Fakat bize 3 aydan fazla süredir gerekçeli karar gelmediği için temyiz edemedik. Karşımızdaki güç o kadar büyük ki sonucu görüyorlar. Bu sonuçtan kaçamayacaklarını biliyorlar ve süreci geciktirmeye çalışıyorlar" diye konuştu.
Futbolda şike davasının adalet ayağından dört beklentileri olduğunu vurgulayan Dilaver, 2010-2011 sezonu Süper Lig şampiyonluğu kupasının Trabzonspor'a verilmesini, Fenerbahçe'nin şike yaptığı için cezalandırılmasını, şike yapan bütün spor adamlarının, yöneticilerin, futbolcuların ve teknik adamların spordan men edilmesini, Trabzonspor'un da bu süreçteki bütün maddi kayıplarını almasını sıraladı. Dilaver, "Bunlardan biri eksikse biz razı değiliz" dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun şikeyi yok ettiğini savunan Dilaver, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun şike tanımını şöyle anlattı:
"UEFA Disiplin Kontrol Komitesi, UEFA Temyiz Kurulu, CAS, 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay, İsviçre Federal Mahkemesi 'şike var' derken, Türkiye Futbol Federasyonu nasıl 'yok' dedi? Bir hukuk rezaletidir. Yedi avukat bir şike tanımı yaptı. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu şöyle bir şike tanımı yaptı; 'Şike olabilmesi için ortada bir anlaşma, bu anlaşmanın sonucuna göre bitmiş bir maç bir de menfaatlerin karşılıklı olarak gerçekleştirilmesi şartı var' dedi. Bu tanımda 'Tüzel kişilikler şikenin faili olamazlar' deniyor. Faili olamadığı gibi mağduru da olamaz. Yani Fenerbahçe şike yapamaz, Trabzonspor da Fenerbahçe'nin yaptığı şikeden mağdur olamaz. Yedi avukat bunu imzalıyor. Bunların bir tanesi Trabzonsporlu eski yönetici. Biz bu davada hep içeriden vurulduk. Eğer Trabzon biraz dik durabilseydi, biraz siyasete mesaj verebilseydi o kupa çoktan gelmiş, Fenerbahçe çoktan 3. ligdeydi."
Bu davayı kazanacaklarına inandığını belirten Dilaver, 10 güne kadar Trabzonspor Kulübü'nün süreçteki tutumuyla ilgili yeni gelişmeler olacağını, yeni bir hamle yapacaklarını belirtti.
- Yeniden yargılama
Yeniden yargılama sonucunda ceza alan herkesin şikeden beraat etse bile şikenin ortadan kalkmayacağını kaydeden Atilla Dilaver, şöyle konuştu:
"Bizim için önemli olan disiplin yargısıdır. CAS değişmez bir şekilde Fenerbahçe'yi yargılarken 4 maçtan, Eskişehirspor'u yargılarken de buna 2 maç ekledi ve Fenerbahçe'nin 6 maçta şike yaptığını tespit etti. 16. Ağır Ceza Mahkemesi 12 maçta şike yaptığını tespit etti. Mahkemeden beraat kararı dahi çıksa bu CAS kararlarını etkilemez, değiştiremez."
Türkiye'de yeniden yargılama sürecinin bitmesini beklediklerini, tazminat davaları açacaklarını aktaran Dilaver, 40-50 milyon dolar bedelden az olmayacak bir tazminat da kazanacaklarına inandığını belirtti.
Trabzonspor'la ilgili şikayet üzerine UEFA müfettişinin 4,5 aylık incelemesi sonucunda, herhangi bir ceza verilmesine gerek duyulacak neticeye ulaşamadığını anımsatan Dilaver, "Şundan emin olun, Türkiye Futbol Federasyonu bu şikeyi örtbas edemeyecek. Sadece süreci geciktiriyorlar. Muhataplarımız çok güçlü. Devlet, sermaye yanlarında, medya yanlarında, şimdi yargı yanlarında. Her şey yanlarında, bizim yanımızda Trabzonlular bile yok" ifadelerini kullandı.
Söyleşiye Trabzonspor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Erol İbrahimağaoğlu'nun yanı sıra Kuzey Yıldızı Trabzonsporlular Derneği ve İstanbul Trabzonsporlular Platformu Başkanı İsmail Turgut Öksüz ile yönetim kurulu üyeleri ve üniversite öğrencileri katıldı.
