İspanya'daki kuraklık sonrası fiyatların yükseleceği beklentisi nedeniyle üreticinin zeytinyağını stoklamayı tercih etmesi iç piyasada da fiyatları artırdı. Geçen yıl ortalama 6 liradan satılan sızma zeytinyağı üretici fiyatının bu yıl 12 liraya çıktığına işaret eden sektör yetkilileri, raflarda satılan zeytinyağları içinde tağşişli yani farklı yağlarla karıştırılmış ürünlerin oranında artış yaşandığı konusunda uyarıda bulundu.
Tüketicilerden gelen şikayetler üzerine harekete geçen Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) yetkilileri, piyasadan topladığı örnekleri Uluslararası Zeytin Konseyi (COI) tarafından akredite edilmiş laboratuvarlarda inceledi. İnceleme sonucunda içinde "eser miktarda" bile zeytinyağı olmayan bitkisel yağların marketlerde satıldığının tespit edildiği kaydedildi.
UZZK Başkanı Ümmühan Tibet, AA muhabirine yaptığı açıklamada zeytinyağı fiyatlarındaki artışın, aslında rekolte düşüklüğüne bağlı olmadığını, zeytinin hasat zamanı ortaya atılan "Dünyada ve Türkiye'de zeytin rekoltesi düşük, zeytinyağı fiyatları artacak" gibi spekülatif söylemlerden kaynaklandığını söyledi.
Tibet, UZZK tahminlerine göre, Türkiye'de bu yıl üretilen zeytinyağının iç tüketimi ve ambalajlı ihracatı karşılayacağını öngördüklerini ifade ederek, "Bu tür spekülatif söylemlerle fiyatların yükselmesi, zeytinyağı sektörüne büyük zararlar veriyor" dedi.
- "Bu sene tağşiş yoğunlaştı"
Zeytinyağı fiyatlarındaki yükselişin, tağşişe ve kalite kaybına neden olduğunu, dolayısıyla bunun tüketici tercihlerini etkileyebileceğine işaret eden Tibet, şunları kaydetti:
"Zeytinyağı tarihi boyunca hep taklit edilmiş, biz buna tağşiş diyoruz. Özellikle bu yıl olduğu gibi fiyatların yükseldiği yıllarda maalesef art niyetli kişiler için bu konu daha cazip hale geliyor. Bu yıl gelen şikayet telefonları doğrultusunda piyasadan aldığımız zeytinyağı örneklerinde hakikaten çok taklit ve tağşiş var."
Ümmühan Tibet, UZZK'nın ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yaptığı denetimlerde pamuk, kanola ve ayçiçek yağı karıştırılmış zeytinyağlarının tespit edildiğini vurgulayarak, "İçinde 'eser miktarda' bile zeytinyağı olmayan örneklerle karşılaştık. Bu çok ciddi bir durum, bu sene bu çok yoğunlaştı. Tüketici ucuza zeytinyağı aldığını zannederken pahalıya bitkisel yağ alıyor" ifadesini kullandı.
- Bakanlık onaylı markalar
Tağşişin önüne geçilmesi konusunda en büyük payın tüketiciye düştüğüne dikkati çeken Tibet, "Tüketici bilinci gelişmeli, tüketici ucuz mal talep etmezse tağşişli ürün yapılmaz. Tüketici rengine bakarak tağşişi tespit edemez. Zeytinyağı karışımları kolay tespit edilen karışımlar değil" diye konuştu.
Tibet, tüketicinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylanmış markaları tercih etmesi gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Satın aldıkları markalı zeytinyağıyla en küçük bir şüpheleri olduğunda 'Alo 174' gıda hattını ya da bizim telefonlarımızı arasınlar. Şikayetçi olduğu zeytinyağının parti ve seri numarasını versinler. O zeytinyağını bulup akredite bir laboratuvarda analiz yaptırır, onlar adına süreci takip edip sonuçlandırır ve bilgi veririz."
- "Tağşiş vatan hainliğidir"
Tibet, zeytinyağında yapılan tağşişin sektöre çok yönlü zarar verdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Tağşiş, dürüstlüğünü tartışılır duruma düşürdüğü için tüccarımıza, sanayicimize, uygun fiyata zeytinyağı aldığını düşünen ama aslında yüksek fiyata bitkisel yağ alan tüketicimize ve katma değerini kaybeden üreticimize zarar veriyor. Üreticinin katma değeri üreticiye değil maalesef hile yapan kişiye gidiyor. Zeytinyağında yapılan tağşiş vatan hainliğiyle eş değerdir. Çünkü bu sıradan bir hırsızlık vakası değil. Buna alet olan herkes bu zarara ortak olmaktadır. Satış yapılan yerler büyük sorumluluk taşıyor. Biz UZZK olarak hileli mal satan iş yerlerinin takipçisiyiz. Bunlara karşı yasal hakkımızı kullanarak mücadele ediyoruz ve edeceğiz."