Tedga, AA'ya yaptığı açıklamasında, "Boko Haram'ı etkisiz hale getirmek için Kamerun, Nijerya, Nijer ve Çad ile dost olduğunu söyleyen ülkelerin, örgüte silah ve maddi kaynak sağlamayı kesmesi gerek" dedi.
"Boko Haram'ın bel kemiğini ona silah satan askeri güçlerin oluşturduğunu" savunan Tedga, Ebu Bekir Şekau'nun liderliğini yaptığı örgütün yardım almadan savaşamayacağına dikkati çekti.
Fransa'da öğretmenlik de yapmış olan Tedga, "Öncelikle Boko Haram'ın bir tarikat olduğu söylenmişti. Sonra belirsizleşti. Şimdiyse Nijerya'nın önemli bir kısmını ele geçirmiş askeri bir güç olarak karşımıza çıkıyor. Böyle bir güce sahip olan örgüte büyük olasılıkla maddi ve askeri destek sağlayan bazı güçler vardır" ifadelerini kullandı.
Bazı Körfez ülkelerinin dini gerekçelerle örgüte yardım yaptığına, defalarca öne sürülen bu iddianın hiç yalanlanmadığına işaret edenTedga, Şiiler gibi Sünnilerin de kendi içlerinde bazı kollara ayrıldığını ifade etti ve bunlardan birinin de Selefilik mezhebi olduğunu söyledi.
Selefiler arasında aşırılıktan yana ve İslam'ın dünya üzerinde etkili olabileceğini düşünenlerin bulunduğunu dile getiren Tedga, bazı Körfez ülkelerinde Sünniler arasında da bu düşünceyi paylaşanlar bulunduğunu kaydetti.
- "Silahlar Batılı ülkelerden temin ediliyor" -
"Ortadoğu ülkelerinde silah üretimi yapılmıyor dolayısıyla silahlar Batılı ülkelerden temin ediliyor" diyen Tedga, Çad İletişim Bakanı Hasan Sylla Ben Bakari'nin Boko Haram militanlarından elde edilen silahların yüzde 40'ının Fransız imalatı olduğuna ilişkin geçen hafta yaptığı açıklamayı hatırlattı.
Tedga, "Dünyada en fazla silah satan ülkelerden biri olan ve bugün ekonomik krizle boğuşan Fransa'nın talep nereden gelirse gelsin silah satışını durdurmaması şaşırtıcı değil. Bu konuda üçlü bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Boko Haram'ı destekleyen Ortadoğu ülkeleri, silah üreticisi ülkeye para veriyor, bu ülke de doğal olarak silahları örgüte teslim etmiş oluyor" ifadelerini kullandı.
Nijerya'nın kıtadaki en büyük ekonomik güç haline gelmesi ve Afrika'nın büyümesinin, Batılı ülkelerde endişe yarattığına dikkati çeken Tedga, "Söz konusu ülkeler, gelişmeyi engellemek için her yolu kullanıyor. Bu bağlamda örgüt biçilmiş kaftan" dedi.
Yıllardır ekonomik planda Afrika'nın gücünün arttığından bahsedildiğine işaret eden Tedga, Afrika'nın hala hammadde deposu olarak görülmesi nedeniyle büyük güçlerin bundan memnuniyet duymadığı değerlendirmesinde bulundu.
- "Örgütle mücadele için güçlü istihbarat sistemi lazım" -
Kamerun, Çad, Nijerya ve Nijer'in örgütle mücadele stratejisine ilişkin Tedga, "Boko Haram birden ortaya çıkıp kaybolan gizli bir düşman. Dolayısıyla örgüt farkına varmadan neredeyse 24 saat hareketlerinin ve eylemlerinin izlenmesini sağlayacak istihbarat gerek. Mücadele edebilmek için güçlü ve etkili bir istihbarat sistemi lazım" dedi.
"Afrikalıların Fransa'dan Bağımsızlığının 50. Yılı. Karmaşık Bir İlişkinin Analizi" adlı kitabın yazarı Tedga, bu istihbarat servisinin Nijerya ve bölgede uydu donanımına sahip ülkeler tarafından sağlanması gerektiğini vurguladı.
Tedga, 8 bin 700 kişiden oluşan asker gücünün sorunu çözemeyeceğini belirterek "Bir uzman olarak Boko Haram'ın üye sayısını kimsenin bilmediğini düşünüyorum. Bazıları bunun 15 bin, bazıları 6 bin olduğunu söylüyor" dedi.
Örgütü zayıflatmak ve etkisiz hale getirmek amacıyla Boko Haram'ın kaynaklarının kökünün kurutulması gerektiğine işaret eden uzman, bunun yolunun söz konusu ülkelerin maddi desteğini durdurmasından geçtiğini söyledi.