Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tip 1 diyabetin daha çok çocuklarda ve gençlerde görülen bir hastalık olduğunu belirterek, Dünya Diyabet Federasyonu'nun açıkladığı verilerine göre Türkiye'de 7 milyon civarında "tip 2" diyabetliye karşın 50 bin civarında "tip 1" diyabetli olduğunu ve bunların üçte birinden fazlasını çocukların oluşturduğunu söyledi.
Türkiye'de yaklaşık 20 bin çocuğun tip 1 diyabetli olduğunu ve her yıl bin 700 civarında çocukta söz konusu hastalığın görüldüğünü bildiren Hatun, bu rakamın çok yüksek olmadığını, o yüzden iyi bir programla sorunların çözülebileceğini kaydetti.
Pankreastaki insülin üreten hücreler zedelendiği için hastaların tanı anından itibaren insüline bağımlı yaşamak zorunda kaldıklarına dikkati çeken Hatun, "Tip 1 diyabet tanısı konan hastalar günde en az 4 defa insülin hormonu kullanmak zorunda. Bu da enjeksiyonla yapılıyor. İnsülin dozlarına karar verirken kan şekerini ölçmek zorundalar. Dolayısıyla, tip 1 diyabetliler yaşam tarzları değişen ve ömür boyu bunları yapmak zorunda kalan bir hasta grubunu teşkil ediyor" ifadesini kullandı.
- "Kantinler Türkiye'nin en önemli sorunu"
Diyabetli çocukların zamanlarının çoğunu okulda geçirdiklerini, bu yüzden sağlıklı beslenme ortamına kavuşmalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Hatun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kantinler Türkiye'nin en önemli sorunu çünkü şişmanlık bakımından olumsuz bir işleve sahipler. Yemekhane sistemine geçilmesi, yemeklerin okulda yapılması lazım. En ideal sistem bu. Hem diyabetli çocukların sağlıklı beslenme ortamına kavuşması açısından hem de şişmanlığa yol açan gıdaların daha az tüketilmesi bakımından kantinlerin yeniden düzenlenmesi veya kantin yerine yemekhane sistemine geçilmesi lazım. Dünyadaki bütün araştırmalar çocukluk çağında şişmanlık ve yanlış beslenme sorunun okullardaki yemekhaneler üzerinden çözülebileceğini gösteriyor."
Hatun, kantinlerin yol açtığı en büyük sorunlardan birinin de şişmanlık olduğunu kaydederek, "Kantinlerin yüksek kalorili besin tüketimine teşvik eden bir portföyü var. Abur cuburun çok olduğu yerler. Çocuklar hızlı bir şekilde şekerli besinler yiyorlar. Bu ise onların enerji ihtiyaçlarını karşılıyor gibi görünüyor ama esas şişmanlamalarına yol açıyor" değerlendirmesinde bulundu.
- "Toplumda bazı ön yargılar var"
Tip 1 diyabetlilerin sosyal ve ekonomik hayatta çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını belirten Hatun, bu hastaların tıbbi ve sosyal destekle tamamen sorunsuz ve başarılı bir ömür sürebileceğini vurguladı.
Hatun, toplumun tip 1 diyabetlilerle ilgili bazı ön yargılarının bulunduğuna işaret ederek, "Tip 1 diyabetlileri eksik bir insan gibi düşünebiliyorlar. Bu da aslında onlara bakışı etkiliyor. Önemli işleri onlara vermeme eğilimi söz konusu olabiliyor. Oysaki tip 1 diyabetliler birçok doktor, sporcu ve öğretim üyesinden bildiğimiz üzere her şeyi çok iyi yapabilen insanlar" görüşünü paylaştı.
Tip 1 diyabetin günlük hayatı aksatan yanlarının da olduğunu, zaman zaman bu gruptaki hastaların kan şekerlerinin düştüğü veya yükseldiği için günlük hayatlarına ara vermek durumunda kalabildiklerini aktaran Hatun, bu yüzden iş hayatındaki diyabetlilere kolaylık sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.