Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İkinci Dünya Savaşı yıllarında neredeyse tüm Avrupa'yı saran Nazizm ve antisemitizmin etkisiyle yaşadıkları ülkeleri, şehirleri, köyleri terk etmek zorunda kalan kadın, çocuk, hasta, genç, yaşlı, bebek 768 kişinin hayatının, 73 yıl önce bugün elim bir şekilde son bulduğu anımsatılarak "Bu hadise, kurbanlarının dini ya da etnik kökenlerinden bağımsız olarak, insanlık tarihinde yerini almış bir trajedidir ve tarihe böyle not düşülmesi gerekir" ifadesi kullanıldı.
Türkiye'nin, bulunduğu coğrafyada vuku bulmuş birçok insanlık trajedisine her zaman insani bir duyarlılıkla yaklaşmaya özen gösterdiği ve bu elim hadisenin hatırasını da gelecek nesillere yansıtmayı görev bileceğinin vurgulandığı açıklamada, şöyle denildi:
"Bu anlayışla Holokost'un 70. yıl dönümünü de vesile kılarak Struma gemisinde hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor, yakınlarına ve olayın gözleri önünde cereyan etmesi nedeniyle konuya yönelik hassasiyet ve buruklukları devam eden Türk Musevi Cemaati mensubu yurttaşlarımıza başsağlığı diliyoruz. Hayata tutunmaları için gayret sarf ettiğimiz bu insanları kaybetmenin acısını paylaşıyoruz."
Köstence limanından kalkan Yahudi göçmenleri taşıyan "Struma" gemisi, 24 Şubat 1942'de Karadeniz'de, Şile açıklarında, uluslararası sularda bir Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek batırılmış, bir kişi hariç, gemide bulunan 103'ü çocuk 768 kişi hayatını kaybetmişti.