'Seçim olmazsa karşı çıkmazlardı'
Muhalefetin paketle ilgili çelişkili bir tutum izlediğini savunan Şahin, MHP'nin Anadolu'da tasarıya karşı çıkışını anlatamayacağını söyledi. Şahin 'Şimdiye kadar, Emniyet teşkilatında var olan yapılanmadan rahatsız olduğunu CHP ifade etmiyor muydu? Bugün yapılan düzenlemede de bu yönde atılmış adımlar var.” dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-02-18 09:03:00
Kamuoyunda İç Güvenlik Tasarısı olarak anılan düzenleme Meclis'in ve Türkiye’nin başlıca gündem maddesi. Muhalefet partilerinin "Türkiye’yi polis devletine dönüştüreceği" eleştirisini yönelttiği ve ellerindeki tüm imkanlarla engelleyeceklerini açıkladığı tasarıyı hükümet ‘Özgürlükleri Koruma Paketi’ olarak nitelendiriyor.
İçişleri Komisyonu üyesi ve AK Parti’nin hukukçu milletvekillerinden İdris Şahin, muhalefetin seçimler nedeniyle tasarıyı farklı noktaya çektiği görüşünde. Aljazeera’nin sorularını yanıtlayan Şahin, “seçim süreci olmamış olsaydı, bu partilerin asla ve asla karşı çıkacağını düşünmüyorum.”dedi.
‘İstediklerine bugün karşı çıkıyorlar’
Şahin, tasarıyla getirilen Jandarma teşkilatındaki değişiklikleri örnek gösteriyor. Bu değişikliklerin 1998'den bu yana tüm AB ilerleme raporlarında ‘Jandarmanın sivilleşmesi’ başlığında talep edildiğini, Meclis Darbe ve Muhtıraların Araştırılması Komisyonu’nun genel başkanların da onayını alan sonuç bildirgesinde aynı konuya atıf olduğunu söyledi.
Şahin, “Darbe Komisyonu’nun sonuç bildirgesinde de istediğiniz bir hususa bugün karşı çıkıyorsunuz. Muhalefetin yapmış olduğu çifte standart ve çelişkili bir durum.” dedi:
“Eğer seçim olmasa, HDP’si de, MHP’si de, CHP’si de Jandarma Teşkilatı Kanunu’nda yapılan değişikliklerin hepsine bizden daha fazla destek vereceklerdir. Ama önümüzdeki seçimlerde alanda farklı bir malzeme kullanmak adına bu olayı farklı noktalara çekiyorlar."
‘MHP Anadolu’da anlatamaz’
AK Partili Şahin, muhalefetin tasarı ile "yeni maddeler, uygulamalar getirildiği" algısı yaratmaya çalıştığını ancak bunun doğru olmadığını savundu:
MHP; Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nda (PVSK) polise verilen yetkilerin hiçbirinin, alanda terör örgütünün faaliyetine dönüşen gösterilerde uygulanmasına karşı çıkamaz. Karşı çıksa bile bunu Anadolu’da anlatamaz. Doğu’da, Karadeniz’de, Ege’de, Trakya’da anlatamaz.
CHP de benzer şekilde, Jandarma’da yapılan düzenlemeleri, Nüfus ve Vatandaşlık Kanunu’nda, Emniyet’te yapılan düzenlemeleri… Şimdiye kadar, Emniyet teşkilatında var olan yapılanmadan rahatsız olduğunu CHP ifade etmiyor muydu? Belirli bir yapılanmanın Emniyet’te, adliyelerde, yargıda kollandığını, bu ekibin mutlak surette tasfiye edilmesini CHP söylüyordu. Bugün Emniyet teşkilatında yapılan düzenlemede de bu yönde atılmış adımlar var.”
Arama yetkisi
4 bölümden oluşan tasarıda asıl değişik PVSK’da yapılıyor. Tartışmalardaki ağırlığı da bunlar oluşturuyor. Örneğin arama yetkisi. 2001’de yapılan Anayasa değişikliği ile suç şüphesi ile durdurulan bir kişinin üzerinin hâkim ve savcı kararı olmadan aranmaması hükmü getirildi. Tasarıda yapılan değişiklik ile şimdi polise aracın görünmeyen bölümleri ile kişilerin üst ve eşyası üzerinde arama yetkisi veriliyor. Şahin, bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğunu Bingöl saldırısını örnek göstererek yanıtladı:
“En son hadiselerde Bingöl Emniyet Müdürümüz ve yanındakilere yapılan saldırı sonrasında şüphelenilen araç 2 saat gibi bir süre durduruluyor. Arama yapılacak, savcıya ulaşılamıyor. Savcıya ulaşılamadığı için aracı serbest bırakıyorlar. Suçlu ile mücadele ve suç delillerinin tespiti bakımından kolluğa bu yetkinin verilmesinin zorunlu olduğuna, zaruri olduğuna dair bir kanaat olmuş olması.”
İdris Şahin genel kurul gündemindeki tasarıda, bu yetkinin belli kademedeki kolluk amirinin yazılı emrine ya da sonradan yazıya dönüştürülmesine bağlandığını söyledi. Şahin; “Oysa AB ülkelerinde bu, her kolluk görevlisinin rahatlıkla yapabileceği durumda.” dedi.
Polisin gözaltı yetkisi
Tasarının en çok tartışılan bir başka maddesi polisin gözaltı yetkisi ile ilgili. İdris Şahin, AB ülkelerinin tamamında polisin gözaltı yetkisi olduğunu, Türkiye’de ise sınırlı olarak bu yetkinin verildiğini söyledi:
“Fransa, İtalya, Danimarka ve Bulgaristan’da 24 saat, İngiltere de 36 saat, Almanya’da muhafaza amaçlı 24 saat, Avusturya, Belçika, Polonya, Estonya ve İrlanda’da 48 saat, İspanya ve Macaristan’da 72 saat. Gözaltının oluşabilmesi için de, mülki amirin belirlediği kolluk amirleri bu yetkiyi kullanabilecek. Kanunda sayılan belirli suçların varlığı gerekecek ve öncelikle suçüstü halinin oluşmuş olması gerekecek. Bunların hangi birisine itiraz edebilirsiniz? Avrupa’da var olan bu yetkinin polise verilmiş olması ve cinsel saldırı, istismar, uyuşturucu, kaçakçılıkla mücadele, hırsızlık gibi suçlarla da sınırlı hale getiriyoruz….”
Polisin silah kullanma yetkisi
PVSK’da var olan polisin silah kullanma yetkisi tasarı ile genişletiliyor. Genel kurul gündemindeki düzenlemeye göre polis, kendisine veya başkalarına, işyerlerine, konutlara, okullara, kamu binalarına, yurtlara ve ibadethane gibi yerlere molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldırıda bulunulması halinde bunları ‘etkisiz kılacak şekilde’ silah kullanarak müdahale edebilecek.
Şahin bu düzenlemenin gerekçesini ise şu sözlerle anlattı:
“Son 6 ayda molotof ile işlenen suçlar araştırıldığında, 5 bin 458 olay meydana gelmiş. 3 polis ve 4 sivil vatandaş olmak üzere 7 insanımız şehit edilmiş. 406 polis, 127 vatandaş olmak üzere 534 kişi yaralanmış. Molotofa karşı silah kullanılması, yakma ve yıkma olaylarını azaltacağı düşüncesiyle böyle bir yetkiyi veriyoruz. Saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla.”
Şahin, hiçbir polisin öldürme veya vücut bütünlüğüne zarar vermek saikiyle silahını kullanmayacağını savundu. Şahin, “ Sonuç itibariyle kamu görevlisi hangi şartlarda silah kullanacağını fevkalade iyi bilmektedir. Ola ki sınırı aşması halinde de bundan cezalandırılacağını fevkalade iyi bilmektedir” dedi.
Dinlemede 48 saat bekleme süresi
Tasarı ile telefon dinlemelerinde polise verilen yetki ile hakim kararının beklenilmesi için verilen 24 saatlik süre, 48 saate çıkarılıyor. Muhalefetin itiraz ettiği düzenleme için İdris Şahin, “Mahkemelerde yasal delil olarak kullanılabilecek dinlemeler değil bunlar. Suçun işlenmesinin önlenmesi maksadıyla yapılan dinlemeler. Bunu uygulamada karşılaşılan zorluklar ve son dönemde yaşadığımız sıkıntılar sebebiyle 24 saat ibaresini 48 saat olarak değiştiriyoruz. Yapmış olduğumuz yeni bir madde ihdası değil” dedi.
Dinlemelerin yakın zamana kadar Meclis denetimi dışında olduğunu belirten Şahin, getirilen düzenleme ile dinlemelerin yılda en az bir kez denetlenebilmesinin sağlandığını söyledi. Tasarıya göre, dinlemeler konusundaki denetlemeyi Başbakanlık Teftiş Kurulu yapacak ve denetim sonuçlarını bir rapor halinde TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’na sunacak.
‘AB ülkelerindeki mevzuata uygun’
Şahin tasarıdaki uygulamaların Avusturya, İtalya, Almanya ve İngiltere’deki kolluk kuvvetlerinin görevleri arasında sayıldığını söyledi.
İdris Şahin düzenlemelerin tamamının AHİM kararlarına özgü ve bir çekince ileri sürülmeyecek düzenlemeler olması için azami gayret sarf ettiklerini söyledi. Şahin, muhalefetin olumlu katkı sunduğu her alanda değişiklik yapılabileceğini söyledi. AK Parti’nin değişiklik hazırlığı olup olmadığına ise, “Önden bir çalışmamız veya değişikliğe yönelik bir hamlemiz söz konusu değil.” cevabını verdi.
Didem Özel Tümer / Al Jazeera
SON VİDEO HABER
Haber Ara