Kamalak, İl Müftülüğü salonunda düzenlenen Erzurum 5. Olağan İl Kongresinde yaptığı konuşmada, 7 Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçimleri için Erzurumlulardan destek istedi.
Türkiye'de 101 parti olduğunu fakat bunlardan 31'inin seçime gireceğini anımsatan Kamalak, seçim çalışmaları sırasında karşılaşılacak insanların, diğer 30 partiden ne farkları olduğu ve neden Saadet Partisi'ne oy verecekleri konusunda sorular yöneltebileceğini söyledi.
Diğer 30 parti ile Saadet Partisi arasında birçok fark olduğuna dikkati çeken Kamalak, şöyle konuştu:
"Birincisi, yönümüz farklıdır. Diğer 30 partiden bizim yönümüz farklıdır. Onların tamamı batıya yönelmiş durumda. İslam aleminin üzerine asırlardır haçlı birlikleri sevk eden, Anadolu'yu tarumar eden, birçok defa işgal eden o saldırgan, haçlı gruba yönlerini çevirmiş durumdalar. Onlarla kol kola yürümek istiyorlar. Biz de parti olarak 'hayır' diyoruz. O yol yanlış yoldur, bizim yönümüz doğu olmalıdır, kardeşlerimizin yanı olmalıdır diyoruz. İkincisi, durduğumuz yer farklıdır. Biz mazlumların, ezilenlerin yanında duruyoruz. Bizim dışımızdaki bütün diğer partiler bütünüyle Firavunların, zalimlerin yanında yer alıyor. Üçüncü olarak ölçülerimiz, kriterlerimiz diğer partilerle farklı. Bizim dışımızdaki bütün partiler Avrupa Birliği'ne girmek istedikleri için, batı kulübüne girmek istedikleri için oranın kriterlerini benimsemek mecburiyetindedirler. Dördüncüsü de diğer bütün partilerden amacımız farklıdır. Onlar batı birliğinin içine girmek, orada yer almak istiyor. Biz ise hayır diyoruz. Biz haçlı birliği, batı kulübüyle değil, İslam birliğiyle birlikte olmalıyız. Bizim yerimiz İslam birliği olmalıdır."
-Mavi Marmara baskını
Bir süre önce katıldığı bir televizyon programında kendisine sorulan, "Siz olsaydınız Mavi Marmara'yı gönderir miydiniz?" şeklindeki soruyu hatırlatan Kamalak, şöyle devam etti:
"Gönderirdik, ama nasıl gönderirdik biliyor musunuz? Mavi Marmara Gemisi denize açıldığı zaman arkasına 5-6 tane savaş gemisi koyardım. Bununla da yetinmezdim, jetlerime de bu gemileri havadan takip edeceksin derdim. Bakalım İsrail o zaman vurabiliyor muydu? Biz bunu 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatını yaparken gerçekleştirdik. Gemilerimiz Akdeniz'den Kıbrıs'a doğru ilerlerken, savaş uçaklarımız da havadan onları takip ediyordu. Pilotlarımız, Beşparmak Dağları'ndan adeta çelik kartallar gibi aşağı indi. Dünya baş eğmek zorunda kaldı. Çünkü karşılarında çelikten çok daha güçlü bir iman sahibi olan milli görüş elleri vardı."
-"Milli sıfatını eklemekle milli olmuyor"
Kamalak, ülkenin eğitim sisteminde ciddi problemler olduğunu ileri sürerek, şu anki eğitim sisteminin başına 'milli' sıfatını eklemekle milli olmadığını savundu.
"Bakın piyangonun başında da milli sıfatı var, milli piyango. Diyoruz ki sizin milli eğitim dediğiniz ancak ve ancak milli piyango kadar millidir" diyen Kamalak, üniversiteden mezun olan çok sayıda kişinin atanmayı, birçok öğretmenin ise tayin beklediğini ifade etti.
Türkiye'de, "Çözüm süreci" ve "Başkanlık" sisteminin yoğun şekilde tartışıldığına dikkati çeken Kamalak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çözüm sürecinin mahiyetinin ne olduğunu kimse bilmiyor. Ama biz basından öğreniyoruz ki Başkanlık sistemi denilen şey, Türk tipi bir sistem olacakmış. Dünyada tam ve yarı başkanlık adı altında iki başkanlık sistemi var. Amerika'daki tam, Fransa'daki yarı başkanlık sistemi. Ama bizimki onlardan farklı olacakmış. Biz diyoruz ki bu haliyle bu başkanlık sistemi değil, olsa olsa en katmerli biçimde despotizm olur. Ayrıca, anayasa, baba yasa, kanun, yönetmelik, tüzük bunlar millete hizmet etmiyorsa ne işe yarar. Geldiğimiz zaman anayasayı esastan değiştireceğiz. Bu milletin ruh köküne uygun hale getireceğiz."