Toplantıda Türkiye'yi temsil eden Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin katkısının ne olacağı Haziran'a kadar belli olur. O zamana kadar da misafir ülke masrafların ne kadarını üstlenecek, NATO'nun ortak fonlarından ne kadar kullanılacak gibi daha açıklığa kavuşturulması gereken noktalar var. Bunlar açıklığa kavuşturulduktan sonra Türkiye üstüne düşeni yapacaktır" dedi.
Yılmaz, öncü gücün savunma amaçlı olduğunu belirterek Rusya'nın endişe etmesini gerektirecek bir neden görmediğini söyledi.
Tehdit algısının tek taraflı olduğunu, Baltık ve Doğu Avrupa ülkelerinin biraz da geçmiş hafızalarından kaynaklanan nedenlerle Rusya'yı tehdit olarak gördüklerini ve bu kapsamda NATO'dan bazı taleplerde bulunduklarını ifade eden Yılmaz, toplantıda Türkiye dahil birçok ülkenin "tehditler arasında ayrım yapılmaması gerektiği ve bu tehditlere bakarak bölgesel yapılanmalara gitmenin doğru olmadığı" görüşünü dile getirdiğini anlattı.
Yılmaz, NATO üyelerinin, Gürcistan ve Ukrayna'da ilk örnekleri görülen "hibrit savaşa" karşı hangi tedbirlerin alınması gerektiği ve bu tehdidin ittifakın stratejisine eklenmesi konusunda çalışma başlatılması konusunda da mutabık kaldıklarını belirtti.
Rusya'nın ekonomik krize rağmen uluslararası sözleşmelere ve taahhütlerine aykırı şekilde nükleer silah geliştirme çalışmalarını sürdürdüğünü bildiren Yılmaz, Savunma Bakanlarının bugünkü toplantısında ittifakın nükleer caydırıcılığını muhafaza etmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardıklarını ifade etti.
Bakan Yılmaz, Avrupa Birliği'nin kendi bölgesinde güvenliği sağlayamaması nedeniyle NATO'nun daha etkin rol oynaması ve ilave kapasitelere sahip olması düşüncesinin de toplantıda öne çıktığını kaydetti.
Yılmaz, şunları söyledi:
"Güvenlik sağlayıcı kurum olarak NATO başarılı ancak AB'nin aynı şekilde başarılı olduğu söylenemez. O halde ikisi arasındaki işbirliğinin daha da artırılması lazım. Nasıl ki NATO uluslararası barışa yönelik bir operasyon gerçekleştirirken, mesela Afganistan'da üyesi olmayanların katkısını alıyor, mesela Gürcistan NATO üyesi olmamasına rağmen operasyonlara katılmasına izin veriliyor ve hemen hemen her toplantıda (Gürcistan temsil ediliyor.) Bu açık kapı politikasını AB'nin de kendisine üye olmayanlara uygulaması lazım ve savunmayla ilgili karar alma mekanizmalarında kendi savunmasına katkı yapacak ülkelerle daha açık işbirliğine gitmesi lazım ki Avrupa'da barış ve istikrar sağlanabilsin."
İsmet Yılmaz, NATO toplantıları sırasında Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Nençev ile de ikili görüşme yaptı.
Yılmaz, Bulgar mevkidaşıyla sınır güvenliği, ortak savunma projeleri ve iki ülke hava kuvvetlerinin ortak uçuşlar yapması konularını ele aldıklarını bildirdi.
NATO'nun 2016 başında aktif hale getirmeyi planladığı "öncü güç", Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, İspanya ve İngiltere'nin rotasyonuyla çerçeve ülke rolünü oynayacaklar. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise düzenlediği basın toplantısında, Savunma Bakanlarının Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve Bulgaristan'a çok uluslu komuta kontrol merkezleri kurulması kararını onayladıklarını söyledi.
Stoltenberg, tatbikatlar düzenlenecek komuta merkezlerinin kriz anlarında ulusal ordular ve sevk edilecek NATO güçlerinin birlikte görev yapabilmelerini güvence altına alacağını belirtti.
Kurulacak öncü güç ve asker sayısı 13 binden 30 bine çıkarılması kararlaştırılan mukavemet gücünde, Rusya'nın saldırgan eylemleriyle ittifakın güneyindeki örgütlerin oluşturduğu tehditlere bir cevap olduğunu vurgulayan Stoltenberg, "5 kara taburu ve yaklaşık 5 bin askerden oluşturulacak öncü gücün hava ve deniz unsurlarının yanı sıra, özel kuvvetlerce destekleneceğini, bu gücün öncü unsurlarının 48 saat içinde kriz bölgesinde hazır olacağını ve diğer unsurlarının 1 haftada konuşlandırılabileceğini" sözlerine ekledi.
