Türk-İş'ten yapılan yazılı açıklamada, Başkanlar Kurulu olağan toplantısının bugün yapıldığı, toplantıda çalışma hayatıyla ilgili gündemdeki konuların, ülkedeki son gelişmelerin değerlendirildiği belirtildi.
Toplantı sonrası açıklanan Türk-İş Başkanlar Kurulu bildirisinde, işçi hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin ortadan kaldırılması, sendikal örgütlenmenin yaygınlaştırılması, çalışanların yaşama ve çalışma koşullarının iyileştirmesi doğrultusunda talepleriyle ilgili somut adımlar atılmasının beklendiği vurgulandı.
İşçilerin en kutsal kazanılmış haklarından kıdem tazminatının, bugün yeniden tartışma konusu yapılmak istendiği savunulan bildiride, "Bu hakkın aşındırılması değil korunması ve geliştirilmesi temel yaklaşım olmalıdır. İşçilerin bilinen tüm tepkisine rağmen, kıdem tazminatında gündeme getirilmek istenen ve hak kayıplarına yol açacak düzenlemeleri işçiler kabul etmeyecektir" ifadesi kullanıldı.
Bildiride, Türk-İş'in kıdem tazminatına ilişkin yıllardan beri süregelen görüşünü bugün de muhafaza ettiği kaydedildi.
-"2 bin 850 işçinin kıdem tazminatı bir an önce ödenmeli"
Özel istihdam bürolarının görevlerinin düzenlenerek, faaliyetleri arasına geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin verilmesini gerek usul gerek içeriği itibarıyla doğru bulunmadığı belirtilen bildiride, "Geçmişte müzakere edilen ve işçi kesiminin günümüzde de geçerli haklı gerekçelerle karşı çıktığı, özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin verilmek istenmesini, işçi haklarına ve sendikal örgütlülüğe karşı yeni bir saldırı örneği olarak görmekte ve yapılmak istenen düzenlemelere karşı çıkmaktadır" görüşüne yer verildi.
Bildiride, çalışma hayatını doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren tüm konularda, üçlü danışma mekanizmalarına işlerlik kazandırılması ve sosyal tarafların etkin katılımına her düzeyde imkan sağlanmasının çok önemli olduğu vurgulandı.
Yeraltı maden işyerlerindeki çalışma şartları ve süreleriyle ilgili bazı olumlu değişiklikler yapıldığının altı çizilen bildiride, şunlar kaydedildi:
"Ancak, iş kazalarının önlenmesine yönelik tedbirleri kapsaması gereken düzenlemelerde, işçi kesiminin ikazına rağmen koruyucu malzemesini kullanmayan işçinin, tazminatsız olarak iş sözleşmesinin feshedilmesine imkan verilmektedir. Günlük gece çalışma süresinde 7,5 saatlik sınırın kaldırılması da esnek istihdamı amaçlayan kabul edilemez düzenlemeler olarak görülmektedir. Soma'da meydana gelen iş kazası sonucu kapatılan maden ocaklarında şehit olan ve işten çıkarılan yaklaşık 2 bin 850 işçinin, başta kıdem tazminatı olmak üzere tüm yasal hakları bir an önce ödenmelidir."
- 6 bölgede kitlesel basın toplantısı yapılacak
Bildiride, siyasal iktidarın, işçi haklarına yönelik bakış açısının Bakanlar Kurulu kararıyla grev erteleyerek bir kez daha ortaya çıktığı savunularak, "Bu grev ertelemesi değil açıkça grev yasağıdır. Grev hakkının kullanımının açıkça ortadan kaldırılmasıdır" değerlendirmesinde bulunuldu.
İşkolu barajı nedeniyle, örgütlü bulundukları işyerlerinde bile toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisini kaybedebilecek sendikaların sorununa çözüm bulunması için sürdürülen çalışmaların desteklendiği belirtilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Kıdem tazminatı ve özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması konularında dikkat çekmek ve kazanılmış hakların korunmasında ve geliştirilmesinde kararlığımızı göstermek amacıyla, öncelikle 6 bölge merkezinde kitlesel basın toplantısı yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca muvazaalı olarak taşeron işçisi adı altında çalıştırılan karayolu işçilerinin, kesinleşmiş yargı karanına rağmen kadroya alınmamaları nedeniyle verdikleri mücadeleyi, Ağaç-İş Sendikasının Kütahya'da 230 işçiyle sürdürdüğü greviyle işçilerimizce yurdun çeşitli bölgelerinde hak ve özgürlükleri için sürdürülen haklı ve meşru mücadeleleri desteklemektedir"