Erdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına istinaden "Çay" alım ve satımındaki KDV'nin yüzde 8 olarak uygulandığını belirtti.
Çayın, vatandaşın temel gıda maddesi ve milli içeceği haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, dünyada birçok ülkede hükümetlerin ve yetkililerin alkol, kolalı ve gazlı içeceklerden halkını uzaklaştırmak için çay içimini özendirdiğini ifade etti.
Erdoğan, Doğu Karadeniz'de çayın 205 bin ailenin geçim kaynağı olduğunu işaret ederek, "Çay yaklaşık 1 milyon insanımızı ilgilendirmektedir. Bölgemiz için çayın ekonomik anlamda alternatifi yoktur" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de çayın son zamanlarda en büyük sorun haline gelen cari açığa hiçbir olumsuz etkisinin olmadığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çayın tarladan bardağa kadar hiçbir aşamasında ithal girdi yoktur. Tamamen yerli imkanlarla üretimi yapılmaktadır. Ülkemiz ithal çaya kesinlikle ihtiyaç duymamakta, çay sektörü bir bütün olarak halkımızın tüketeceği çayın tamamını doğal yollardan üreterek, sağlıklı bir ortamda halkımızın tüketimine sunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı çayda KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesini istiyoruz. KDV oranının yüzde 1'e düşürülmesiyle bir vergi kaybı söz konusu olmayacaktır."
- "Kayıt dışılık tamamen ortadan kalkar"
Erdoğan, çay sektöründe KDV'nin düşürülmesiyle az da olsa mevcut olan kayıt dışılığın tamamen ortadan kalkacağını işaret ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"KDV kaybı, gelir vergisi ve kurumlar vergisi olarak geri dönecektir. Son yıllarda hükümetin ve devletin temel ekonomik önlemlerinden olan enflasyonun düşmesine de katkıda bulunacaktır. Çay, temel gıda maddeleri arasına alındığı takdirde, enflasyon sepetindeki değişiklik nedeniyle enflasyon oranının düşmesine olumlu etki yapacaktır. Belirttiğimiz nedenlerden dolayı çayda KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmesini istiyoruz. Gıda maddelerinde KDV indiriminin gündemde olduğu bu günlerde talebimizin gündeme alınarak kabul edilmesini arz ederiz."
