Mermer ve traverten başta olmak üzere bir çok doğal taş türünde dünyanın en büyük rezervlerine sahip olan Türkiye, sektördeki ihracatını son 10 yılda 5 kat artırdı. 2008 yılı öncesinde ihracattaki artışta ABD pazarından gelen işlenmiş traverten ve mermer talebi etkili oldu. Lüks konutların yapımında tercih edilen ve "Türk taşı" olarak markalaşan traverten ve mermer, çok sayıda ünlü ismin de konutlarında kullanıldı.
- Sektöre ABD katkısı
2008 yılında ABD'de başlayan krizle aniden düşen ihracat, sonraki yıllarda Çin'den gelen blok mermer ve traverten talebiyle yeniden toparlandı. Geçen yılı Çin'den gelen talebin gerilemesi nedeniyle dolar bazında yüzde 4 kayıpla 2 milyar 128 milyon dolarlık ihracatla kapatan sektörün imdadına yine ABD pazarı yetişti. Bu ülkeye yapılan doğaltaş ürünleri ihracatı yüzde 9 artışla 330 milyona ulaştı.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, ABD ekonomisindeki toparlanmayla birlikte lüks konut inşaatlarının hareketlendiğine dikkati çekti.
Sektörün geçmişte ABD'ye çok iyi fiyatlarla ürün sattığını, mermer ve travertenin bir sektör haline gelmesinde bu pazarın büyük payının bulunduğunu anlatan Kaya, şu bilgileri verdi:
"Çin pazarı, bir kaç yıldır çok yoğun alım yapması nedeniyle doygunluğa ulaşmıştı. Çok sayıda ocağını devreye alan sektör kapasitesini korumak için yeni pazarlar arıyordu. Bu süreçte ABD pazarının tekrar harekete geçmesiyle şansımız yaver gitti. ABD 2015'de ciddi anlamda büyüyecek. Bu durum fiyatlarda da yükselmeye neden olacak. ABD'nin yanı sıra Irak pazarı da oldukça hareketli. Bunu uluslararası organizasyonlara hazırlık yapan Dubai, Suudi Arabistan ve Katar gibi pazarlardan gelen talepler de tetikliyor. Çin pazarında 2015'in ikinci yarısı için bir düzelme bekliyoruz. 2015'de geçen yıl yaşadığımız gerilemeyi telafi edeceğiz."
- Çevreye duyarlı üretim
Türkiye'nin taş çeşitliliğine sahip olması nedeniyle mimaride hangi taş moda haline gelirse gelsin avantajlı olduğuna dikkati çeken Kaya, bu zenginliğin en yüksek katma değerle kullanılması için çaba gösterdiklerini ifade etti.
Sektörün çevreye duyarlı olmadığı yönünde olumsuz bir algının söz konusu olduğuna işaret eden Kara, "Gelişen teknolojiyle şu anda blokları, ocaktan bir peynir kalıbı gibi keserek çıkarıyoruz. Ancak halen 'dinamitlerle sağı solu patlatan sektör' algısından kurtulamadık. Bizim kendimizi anlatacak bir lobimiz yok. Tabii ki öz eleştirilerimiz, eksiklerimiz de var. Bunları gidermenin yolu ortak akıldan geçer. Ülke olarak önemli bir zenginliğe sahibiz. Çevrecilerle birlikte gelin ortak akılla bu madenimizi, öz değerimizi çıkaralım diyoruz. Birbirimizi engelleme modundan çıkıp birlikte ne yaparız buna bakalım."
Kara, madencilik sektörünün önüne konan 15 milyar dolarlık 2023 hedeflerine çok rahat ulaşabileceğini de sözlerine ekledi.
