Kılıçdaroğlu, Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde, CHP Genel Başkan Yardımcıları Tekin Bingöl, Sezgin Tanrıkulu, Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Genel Sekreter Gürsel Tekin ve CHP yurtdışı birlik başkanları ile temsilcilerinin yer aldığı "2015 Seçimlerine Hazırlık ve Genel Değerlendirme Toplantısı"na katıldı.
Türkiye'den Avrupa'ya giden 2 milyon 800 bin göçmenin, yaşadığı ülkenin yurttaşı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, göçmenlerin bu ülkelerde meslek sahibi olduğunu, yatırım yaptığını ve önemli aktörler haline geldiğini ve yaklaşık 50 milyar avronun üzerinde bir parayı Türkiye kökenli işadamlarının Avrupa'da yönettiğini anlattı.
Kılıçdaroğlu, göçmenler için daha geniş bir pencereden Türkiye'den çözüm üretmek gerektiğine işaret ederek, "Bunun yolu, sadece televizyon kurmak, yayın yapmak değil, sorunlar ortaya çıktığı zaman sorunlarla ilgilenmek değil, sorunlar çıkmadan çözümleri üretmek, götürmektir" diye konuştu.
Bulundukları ülkelerde bazen işçilerin kendi ülkelerine dönmeleri için özel programlar, teşvikler yapıldığını ancak onların "Burada kalacağız, buraya yerleşeceğiz, burada çalışacağız, burada siyasete atılacağız" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir süre sonra gümrük kapılarında oy kullanmaya başladılar, Türk siyasetine, içerideki siyasete de yön vermek istediler. Daha sonra, uzun uğraşlardan sonra kendi bulundukları yerlerde oy kullanma konusunda kararlılıklarını gösterdiler ve onlar da sağlandı. Şimdi 'Madem ki oy kullanıyoruz, bizim de seçme ve seçilme hakkımız olmalı' diyorlar. Evet, onların da seçilme hakkı olmalı. Yurtdışında çalışan işçiler, kendi sorunları Türkiye'den giden politikacılara anlatıyor, onlar da gelip parlamentoda anlatıyor. Neden onlar doğrudan gelip parlamentoda anlatmıyorlar? Onların böyle hakkı olması gerekir."
Kılıçdaroğlu, CHP olarak yurtdışı seçim çevresi oluşturulmasıyla ilgili kanun teklifi verdiklerini hatırlatarak, "Oradaki nüfusumuz belli, kaç milletvekili için oy kullanılması gerektiği de belli. O zaman yurtdışı seçim çevresi için de seçim yapılmalı ve onlar kendi temsilcilerini seçmeli ve TBMM'ye göndermeliler. Bu kanun teklifimiz bekliyor" dedi. Kılıçdaroğlu, katılımcılardan kanun tekliflerini her ortamda seslendirmelerini istedi.
Yurtdışı göçmen ve sorunlarıyla ilgili ayrı bir bakanlık oluşturulması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, yurtdışında çalışan Türkiye kökenli yurttaşların geniş mesleki dağılımı olduğunu, yeniden sorunlar eğilmek ve sorunları çözmek gerektiğini belirtti.
- "Birinci sınıf demokrasiyi hak eden bir ülke için çaba harcamak zorundayız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yurtdışında çalışan işçilerin kaçıncı kuşak olursa olsun Türkiye'deki bütün gelişmeleri yakından izlediğine değinerek, şunları söyledi:
"Daha güzel bir Türkiye'nin inşa edilmesi için çaba göstermek zorundayız. Bunun için ne yapılması gerekiyor? Bulunduğunuz ülkede nasıl birinci sınıf bir demokrasi varsa Türkiye'de de birinci sınıf demokrasi olmalı. Bulunduğunuz ülkede insan haklarına nasıl önem veriliyorsa, Türkiye'de de aynı derecede insan haklarına önem verilmeli. Bulunduğunuz ülkede basın özgürlüğüne nasıl önem veriliyorsa, Türkiye'de de basın özgürlüğüne aynı derecede önem verilmeli. Bulunduğunuz ülkede politikacılar nasıl halka hesap vermesi konusunda duyarlılarsa, Türkiye'de de politikacılar aynı duyarlılığı taşımalı. Bulunduğunuz ülkede yolsuzluklar konusunda halk ne kadar duyarlıysa, Türkiye'de de yurttaş aynı duyarlılığı göstermeli. Yani biz, birinci sınıf demokrasiyi hak eden bir ülke olmak durumundayız ve bunun için çaba harcamak zorundayız."
Türkiye'nin sorunlarının dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın herkesin ortak sorun olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "16 yaşındaki çocuk gözaltına alınmamalı, tutuklanmamalı, hapse atılmamalı" dedi.
Kılıçdaroğlu, Anayasa'dan kaynaklanan hakları kullanan yurttaşlar için baskılar uygulandığını anlatırken, katılımcılara şöyle seslendi:
"Bizim halkımız bu tür baskıları hak etmiyor. Hak arayanın üzerine baskıyla giden bir yönetimi asla kabul etmiyoruz. Yurtdışında görev yaparken, çalışırken sosyal demokrat partilere oy verip, Türkiye'ye geldiği zaman başka partilere oy veren bir anlayışı kabul etmiyoruz. Orada sosyal demokrat partilere oy veriyorsanız, Türkiye'deki akrabalarınız da Türkiye'deki sosyal demokrat partilere oy vermeli. Bunun çabasını göstermelisiniz, göstermeliyiz."
Yurtdışında "İslami holdingler" diye holdingler kurularak binlerce kişinin dolandırıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, "5,5 milyar avro paralarını hortumladılar. Alın teri döktü bu insanlar, alın terlerini biriktirdi bu insanlar. Deniz Feneri olayını hala unutmuş değiliz ve unutturmayacağız da. İnsanlarımızın en saf duygularını sömürdüler, milyonlarca lirayı götürdüler. Bunları unutmadık ve unutmayacağız. Sizin alın terinize biz sahip çıkacağız, geleceğinize sahip çıkacağız, emeğinize sahip çıkacağız, güzel Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz" diye konuştu.
Bu arada Kılıçdaroğlu, toplantı çıkışında, DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası'na üye oldukları için işten atıldıklarını söyleyen Özel Maltepe Üniversitesi Hastanesi işçilerinden bir temsilciyle bir süre konuştu. İşçiler, Gürsel Tekin ile de görüştü.