Erdoğan, Hilton Bomonti Otel'de TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeleri Parlamento Birliği (İSİPAB) 10. Konferansı'ndaki konuşmasında, Paris saldırılarının ardından terörü konuşmak yerine, Müslümanları, İslam coğrafyasını konuşmanın, şiddetin, adaletsizliğin, terörün üzerini örtmek olduğunu söyledi.
Paris saldırılarının ardından başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde İslam düşmanlığını ve İslam karşıtlığını körüklemenin, insanlığın geleceği adına son derece tehlikeli bir girişim olduğunu vurgulayan Erdoğan, son dönemlerde Avrupa'da ortaya çıkan PEGIDA örgütünün, Almanya merkezli olarak İslam karşıtlığı noktasında yürüyüşler ve şiddete yönelik eylemler yaptığını anlattı.
Erdoğan, "Yönetimler ne yapıyor, bu önemli. Teröre ve farklı olana tahammülsüzlüğe karşı bütün dünya samimi bir şekilde tavrını ortaya koymalıdır. Bunu yapacak olan sadece Müslümanlar değildir, sadece İslam ülkeleri değildir, sadece Doğu değildir. Batı da artık bu şiddet sarmalındaki rolünü görmeli, analiz etmeli, anlamalı ve öz eleştirisini yapmalıdır" dedi.
İfade özgürlüğünün, her şeyi yapabilme, her şeyi yazabilme, her şeyi çizebilme özgürlüğü olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"İfade özgürlüğü, kutsal değerlere saygısızlık hakkını hiç kimseye tanımaz. İfade özgürlüğü bahanesinin ardına saklanarak İslam Peygamberini resmeden çirkin karikatürler çizenler, aslında ne yaptıklarını, kimi nasıl incittiklerini, nasıl provokasyonların fitilini ateşlediklerini görmek zorundadır. Aslında bunu da biliyorlar. Musevilerin rencide olmasını ya da antisemitist yaftasına maruz kalma korkusunu hesaba katarak dikkatli davrananlar, aynı şekilde İslam Peygamberine ve tüm Müslümanlara karşı bu dikkati, bu hassasiyeti gözetmekle sorumludur. Çünkü o da tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir. İnsanları karikatür çizdiler diye katletmek ne kadar terörse, insanların kutsallarına saldırmak, insanları galeyana getirecek, tahrik edecek eylemler yapmak da en az o kadar terördür. Silahlı terör kadar, ifade özgürlüğü maskesi altında yürütülen teröre karşı da insanlık gerekli tepkiyi göstermelidir. Batılı ülkelerin, Paris saldırılarının ardından ifade özgürlüğünün sınırlarını en üst düzeyde hatta Papalık düzeyinde tartışmaya açmış olması elbette olumludur, ancak yeterli değildir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Batı'da, Avrupa'da İslam'a ve Müslümanlara yönelik tahammülsüzlüğün, ibadet yerlerine yönelik saldırıların bir an önce durdurulması, bununla ilgili tedbirlerin alınmasının aciliyet arz ettiğini belirterek, "İslamofobinin artık ciddi bir tehdit haline geldiğini Batılı dostlarımızın görmesini arzu ediyoruz. İslam ülkelerinin de Batı'ya karşı bu uyarılarını samimi bir şekilde yapmaları bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
- "Gün, bir olma, beraber olma, kardeş olma günüdür"
Hiçbir sorunun çözümsüz olmadığını ve sorunları aşacak güce, tecrübeye, birikime sahip olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"İhtiyacımız olan birliktir, istişare kültürünün gereklerini hakkıyla yerine getirebilmektir, kardeşlik hukukunun mesuliyetini taşımaktır. Gün, kişisel çıkarları, ülke çıkarlarını, mezhep çıkarlarını öne çıkarma günü değil, Kur'an'ın aydınlığında bir olma, beraber olma, kardeş olma günüdür. Aracıları kaldırdığımızda, aramızdaki yapay farklılıkları bir kenara koyduğumuzda, ülkelerimize ve bölgemize ilişkin her meseleyi kolayca aşabileceğimize ben yürekten inanıyorum. Fitneyi, fesadı, nifakı dışlayıp, mezhep farklılıklarını, etnik köken, dil, coğrafya farklılıklarını bir kenara bırakıp, kendimiz olduğumuzda her sorun suhuletle çözüme kavuşacaktır."
Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu noktada ağır bir sorumluluk taşıdığını, aynı zamanda çok önemli bir fırsat teşkil ettiğini, Parlamento Birliği'nin de Müslüman halkların en önemli temsilcisi olarak diyalog ve işbirliği için önemli bir imkan sağladığını ifade ederek, yeni dönemin başkanı olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in tüm İslam dünyasını derleyip toparlayan konuşmasının her şeyi ifade ettiğine değindi.
İslam dünyası üzerinde çok ciddi bir operasyon yapıldığını yineleyen Erdoğan, "Pakistan, Afganistan kan ağlıyor. Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Libya aynı şekilde. Bütün oyunlar buralarda. Myanmar'a gidiyorsunuz, aynı şekilde. Somali aynı şekilde" dedi.
Erdoğan, Etiyopya, Somali ve Cibuti'ye gitmek için bugün yola çıkacağını hatırlatarak, 4 gün bölgeyi ziyaret edeceğini, oralarda yapılan bazı yatırımların açılışlarını gerçekleştireceğini, ülke devlet başkanlarıyla görüşeceğini bildirdi.
Somali'de, Orta Afrika'da da oyunlar oynandığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bütün bunlara karşı ben şu topluluğu bir şura meclisi olarak görüyorum ve burası bunun çözümlerini üretmelidir diye düşünüyorum. Bu duygularla 10'uncu konferansın uyanışa, dirilişe, yeniden sarsılmaz bir kardeşliğe vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Parlamento Birliği toplantılarına başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun, Allah tüm Müslümanları, insanlığı korusun diyor, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum."
(Bitti)