İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, geçen hafta pazartesi başlayan ve cuma gününe karar süren duruşmanın ara kararını açıkladı.
Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, sanık avukatlarının talebi doğrultusunda sanıkların ev ve işyerlerinde yapılan aramalara katılan polislerin tanık olarak dinlenilmesine, dijital verilerdeki DNA ve parmak izlerinin tespiti için sanıklardan DNA ve parmak izi örneklerinin alınmasına karar verildiğini belirtti.
Sanıklardan Saygın Özdemir'in avukatı Tuba Balkan'ın talebi üzerine, sanık Saygın Özdemir'in evinde yapılan aramaya katılan polislerin tanık olarak dinlenmesine, kamera görüntülü kol saatinin içindeki görüntülerin askeri alanda çekilip çekilmediği, görüntülerdeki seslerin kime ait olduğuna yönelik tespit yapılması talebinin ise reddine karar verildiğini açıkladı.
Kızıltaş, sanık Safiye Köten'in avukatı Ferhat Cantürk'ün, müvekkilinin evinde aramaya katılan polisler ile arama sırasında "hazirun" olarak bulananların ve sanığın kardeşi Ferhat Köten'in tanık olarak dinlenilmesi talebinin kabul edildiğini kaydetti.
Sanık avukatlarından Aykanat Kaçmaz'ın, sanıklar Narin Korkmaz ve Ahmet Gencer Kıvrakdal hakkında, davaya konu soruşturma başlamadan önce Hava Eğitim Komutanlığı tarafından tutulan tutanak ve eklerinin mahkeme tarafından istenmesi talebinin kabul edildiğini ifade eden Kızıltaş, davanın soruşturma aşamasında görev alan polisler hakkında müfettişlerce hazırlanan raporun istenmesi talebinin ise, dosyada kısıtlılık kararı bulunması nedeniyle reddedildiğini bildirdi.
Mahkeme heyeti, Genelkurmay Başkanlığı'ndan "Pandora" veri tabanıyla ilgili bilirkişi raporunun istenmesine, sanık avukatlarının İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde, kaç imaj alma makinesinin bulunduğu, imaj almakla görevli kaç personelin bulunduğuna yönelik tespit yapılması talebinin "davanın esasına katkı sağlamayacağı" gerekçesiyle reddetti.
Sanık Bilgin Özkaynak'ın Sapanca'daki evinde bulunduğu iddia edilen, "pandora" isimli veri tabanının nerede, kim ve nasıl bulunduğunun tespiti için aramada görevli 8 polisin dinlenilmesi için İzmir ve Sakarya Emniyet Müdürlüklerine yazı yazılmasına karar verildi.
Sanık avukatlarından Nevzat Güleşen'in, dönemin İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mehmet Ali Şevik'in duruşmada tanık olarak dinlenilmesi talebi reddedilirken, sanıkların adreslerinde bulunan dijital materyallerde DNA ve parmak izi incelemesi talebi kabul edildi.
Mahkeme heyeti, bu kişilerin DNA için gerekli olan biyolojik örneklerinin alınması için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine, parmak izi incelemesi talep edenler için de parmak izi donelerinin alınarak mahkemeye gönderilmesine, bir kısım sanıklar için adli kontrol kararlarının devamına karar vererek, duruşmayı mayıs ayına erteledi.
-Dava
TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın "Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma" suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.
İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından "fişlendiği" iddia edilmişti. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek" suçlamasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası talep edilmişti.
TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Nisan 2013 tarihinde görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44'ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 kişi tahliye edilmişti.
TMK 10. maddesiyle görevli 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararlaştırılmış, bu mahkemece görülen son duruşmada 5'i asker 10 tutuklunun da tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu sanık kalmamıştı.
20 Ekim 2014 günü görülen duruşmada ise, mahkeme heyeti, Milli Savunma Bakanlığı'nın davaya müdahillik talebini, "suçtan zarar görme ihtimali bulunduğu" gerekçesiyle kabul etmişti.