Davutoğlu, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Konferans Salonu'nda düzenlenen partisinin 100. Genişletilmiş İl Başkanlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Şükrü Paşa'nın Edirne için "şehri mukaddes" dediğini belirterek, Edirne'nin hep şehri mukaddes olduğunu ve hep öyle kalacağını söyledi.
"Bizim mimarimizin zirvesi Selimiye" diyen Davutoğlu, Edirne'nin çok mühim olduğunu, Mimar Sinan'ın "Süleymaniye kalfalık eserim", Selimiye için "ustalık eserim" dediğini hatırlattı.
Mimar Sinan'ın, başşehir olmayan bir şehre ustalık eserini yaptığını, Sultan Selim'in de bu eseri Edirne'de yapma talimatı verdiğini anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"İşte Edirne'nin ayrıcalığı burada ve Selimiye, hiç şüpheniz olmasın, dışarıdan baktığınızda uyumuyla dengesiyle simetrisiyle içeriye girdiğinizde ruhani haliyle estetik ile fiziğin başka hiçbir yerde olmayacak güzel bir ahenkle bir araya gelmesidir. Ancak ve ancak sadece Tac Mahal ile karşılaştırılabilir, onun ötesinde İslam'ın doğu medeniyetinde Tac Mahal, batısında ise Selimiye, bütün o kadim mimari geleneğin ve ruhani estetiğin zirve eserleridir. Onun için Edirne'yi son anına kadar savunmuştur Edirneliler. Onun için İkbal binlerce kilometre öteden Edirne şehitleri için şiir yazmıştır. Demiştir ki 'Eğer Hazreti Peygamberin huzuruna varırsam ve 'dünyadan ne getirdin' diye sorarsa 'Edirne şehitlerinin kanını getirdim ya Resul Allah' derim diyen İkbal, bu mukaddes şehre veren ruhu görmüştür."
Davutoğlu, Müslüman-Hristiyan her kesimden o dönem Edirne müdafaasına gelindiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Şekip Arslan dürziydi ve o zaman öncülerinin Lübnan'dan Edirne'ye, Lübnanlıların Edirne müdafaasına desteğini getirmiştir. Melik Canbolat'ın dayısı... Daha onlarca örnekle Edirne müdafaası aslında bir şehrin müdafaası değil, kadim bir medeniyetin müdafaasıydı, bizim davamızda işte o kadim medeniyetin sadece müdafaası değil, aynı zamanda yeniden ve güçlü şekilde ihyasıdır. Onun için biz Edirne'deyiz, Şanlıurfa'da tevhidimiz, imanımız inşa edilirken, Edirne'de medeniyetimizin mimarisi gücü, kudreti inşa edildi."
- "Kim Şanlıurfa'yı Edirne'den ayırabilir?"
Başbakan Davutoğlu, "Kim peygamberler şehri mukaddes Şanlıurfa'yı, şehitler ve yiğitler şehri mukaddes Edirne'den ayırabilir?" diye sorarak, hareketlerinin bu anlamda da milli birlik hareketi olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, "İnşa ettiğimiz, inşa etmeye devam ettiğimiz, ihya etmek için gece gündüz ter döktüğümüz bu büyük dava bu yolda ülkemizin her bir köşesine özel anlamlar yükler ve işte bugün Hakkari'den, Artvin'den, Muğla'dan Türkiye'nin her köşesinde il başkanlarımız ve belediye başkanlarımızla Edirne'den bir kez daha haykırıyoruz ve bu ülkenin doğusu ve batısı, kuzeyi ve güneyi bütün o coğrafyaların ötelerindeki ufuklarıyla tek bir medeniyetin, aynı kültürün, aynı irfanın eseridir ve bu ülke bütünlüğünü korumanın ötesinde, bu ülkenin ötesindeki o tarihi mirasa sahip çıkmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Üsküp'ten buraya gelirken hep bu konuları düşündüğünü belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Üsküp ile Edirne'yi özellikle arka arkaya yaptık. Size de Üsküp'ten, Üsküp'te Türkçe bayramına katılan, Balkanlar'ın her köşesinden gelen evladı fatihandan selam getirdim. Evladı fatihandan bu davanın evlatlarına selam getirdim. Bakınız nasıl bir hasret ve ne güzel bir aşk ki evvelsi gece Üsküp'e vardığımızda sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldik. Orada çok anlamlı bir talepte bulundular, dediler ki 'Ne olur Sayın Başbakanım bayrağımız az burada, biraz bayrak gönderseniz.' Al bayrak... Dedim ki o zaman başka bir şey yapalım, ne kadar hane varsa bayrak isteyen, 5 bin, 10 bin bayrak değil, Makedonya'daki her evladı fatihanın evine bir bayrak, bir Kur'an-ı Kerim Türkçe mealiyle ve bir Türkçe sözlük gönderme kararı aldık."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu müjdeyi Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov ve Başbakan Gruevski'nin huzurunda, onlarla birlikteyken verdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Dedim ki 30 bin civarında hane olduğu söylendi. Evet 30 bin haneye ama istenirse her bir haneye bayrak gidecek ve Makedonya Bayrağı ile birlikte dostça al bayrak dalgalanacak ve her bir eve Yahya Kemal'i hiçbir zaman Üsküplüler yabancı birisi gibi okumaması için her bir eve Türkçe sözlük, her bir eve o vahyin doğru anlaşılması için mealiyle birlikte Kuran'ı Kerim'i hediye edeceğiz. Biz Edirne'den, o bu mukaddes şehirden bütün Rumeli'ye, Saraybosna, Üsküp, Prizren, Priştine, Gostivar, Filibe, Şumnu'ya her bir köşeye Gümülcine'ye, İskeçe'ye her bir köşeye buradan diyoruz ki 'Elimiz dostluk elidir, kudretimiz ve gücümüz oradaki her bir evladı fatihana erişmeye, onların taleplerini karşılamaya, onları korumaya yeter.' Devlete ve millete zeval vermesin."
(Sürecek)