Keser, AA muhabirine, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan "Yurtiçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi Eylem Planı"nda yer alan "Altın Bankacılığı'nın geliştirilmesi" bölümüne ilişkin değerlendirme yaptı.
Altın Bankacılığı'nı, altın yatırımlarını bankalar nezdinde tutarak, güvenli ve altın değer artışının yanı sıra kar payı tarzı nemalandırmalarla değerlendiren bankacılık ürünü olarak tanımlayan Keser, Altın Bankacılığı'nın gelişmesinin, yatırımcı açısından olduğu kadar, ülke ekonomisi ve bankalar açısından da büyük önem arz ettiğini, bunun öncesinde tasarruf sahiplerinin satın aldığı altınları "yastık altı" olarak muhafaza ettiğini aktardı.
Bu yöntemin güvenli olmamakla birlikte ülke ekonomisi açısından bir değer ifade etmediğinin altını çizen Keser, net altın ithalatçısı konumunda olan Türkiye'nin cari açığında önemli bir yer tutan altının, tekrar sisteme kazandırılmasının önemli bir nokta olduğunu belirtti.
Keser, "Bu noktada da Altın Bankacılığı devreye girerek altın hesapları, fiziki altın toplama günleri tarzında bankacılık ürünleriyle atıl durumda olan altınların, sisteme tekrar kazandırılmasını hedeflemektedir" dedi.
Altın Bankacılığı'nın 2014 yılı hacmine bakıldığında, Fiziki Altın Toplama günleri başladığından bu yana bankalar tarafından siteme kazandırılan miktarın 60 ton civarında olduğuna dikkati çeken Keser, bunun yanı sıra İstanbul Altın Borsası'nın 11 aylık işlem hacminin 217 ton civarında gerçekleştiğini vurguladı.
Keser, devamla, "Ülkemizin 2014 yılı 11 aylık döneminde altın ithalatı 120 ton, TCMB rezervlerine baktığımızda 520 ton seviyelerinde gerçekleşmiştir. 2013 yılı TCMB altın rezervi 440 ton olarak kaydedilmişti" dedi.
- "Teşviklerle, tasarruflarını altın olarak tutmak isteyenler artacaktır"
Ayhan Keser, Altın Bankacılığı müşteri sayısının her geçen gün arttığını, bunda gelişen Altın Bankacılığı ürünleri, bilinçlenen altın yatırımcısı, müşterilerin hareket alanının daha rahat olması ve altın fiyatlarının yanı sıra Altın Katılma Hesapları'ndan elde edilen karların yüksekliğinin etkili olduğunu kaydetti.
Bankalarının Altın Katılma Hesapları'na dağıttığı kar payını örneklendiren Keser, "1.000 gram için 1 aylık kar payı olarak 2.20 gram dağıttık. Bu tarz ürünlerimizin çeşitlenmesiyle, Altın Bankacılığı müşterilerimizin sayısının artacağına inanmaktayız. Bu artışın bankacılık sisteminde de doğru orantılı olarak artacağı kanaatindeyiz" dedi.
Altın Bankacılığı'nın teşvik edilmesi durumunda, sektörün bugün bulunduğu konumdan çok ileri taşınacağını belirten Keser, TCMB hesaplamalarına göre 1984 yılı baz alındığında "Yastık Altında" bulunan altının 2 bin ton civarında olduğunun hesaplandığını söyledi.
Altın Bankacılığı konusunda, TCMB zorunlu karşılıklar dışında, sektörel bazda teşviklerin getirilmesini düşündüklerini vurgulayan Keser, şunları kaydetti:
"Toplanan altınların ve bankaların rezervlerinde bulunan altınların özellikle kuyumculuk sektörü aracılığıyla piyasaya geri kazandırılması, altın ithalatında önemli bir düşüş sağlayacaktır. Altın ithalatının düşüşü ülke ekonomisine de katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte altın tasarruf sahiplerinin kazançlarında da artış gözlenecektir. Teşviklerin genişletilmesi Altın Bankacılığı'nın büyümesinde önemli rol oynayacaktır. Altın Bankacılığı'na yönelik teşviklerin artmasıyla doğru orantılı olarak tasarruflarını altın olarak tutmak isteyen yatırımcılar artacaktır. Bu noktada biz bankaların da teşviklerle birlikte ürün gelişimine ve tasarrufların artırılmasına yönelik çalışmalarımıza ağırlık vermemiz gerektiğini düşünüyoruz."
