Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame 6. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, 26 Nisan 2014'te PKK/KCK terör örgütü üyelerinin Diyarbakır-Bingöl karayolunun Lice Birlik köyü yakınlarında yol kapatma eylemi yaparak araçları durdurdukları, yüzleri maskeli iki kişinin Bingöl 49. Motorlu Piyade Tugayı 5 Komando Tabur Komutanlığı'nda görevli uzman çavuşlar Mehmet C. ile Hasan D'nin de bulunduğu otobüste kimlik kontrolü yaptıkları hatırlatıldı.
Örgüt üyelerinin Mehmet C. ile Hasan D'nin asker olduklarını anlamaları üzerine zorla otobüsten indirdikleri kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
"Askerlerin üzerinde bulunan silah ve cep telefonları gasp edildi. Gözleri kapatılarak araçla ormanlık ve tepelik bir alana götürüldü. Bu sırada hakaret içerikli sözler söyleyerek askerler darp edildi. Askerler daha sonra Yiğit Bilgin Karakaş isimli örgüt üyesine teslim edildi. Bu örgüt üyesi askerleri 3 gün boyunca sığınakta alıkoydu. Daha sonra örgüt mensuplarının sorumlusu Selahattin Dilek, 3 örgüt üyesiyle askerleri alarak başka bir bölgede bulunan yer altındaki sığınakta 2 gün alıkoydu. Uzman çavuşlar, 1 Mayıs günü HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e teslim edildi."
- Uzman çavuşlar teşhis etti
İddianamede, uzman çavuşların, kendilerini kaçıran örgüt üyelerini fotoğraflarından teşhis ettiği kaydedildi.
Uzman çavuşlar, ifadelerinde şunları anlattı:
"Yüzleri maskeli ve ellerinde molotofkokteyli bulunan bir grup bulundukları otobüsün yolunu kesti. 3 kişi bizi bizi zorla bir araca bindirip olay yerinden kaçırdı. Daha sonra bizi örgüt mensubu Yiğit Bilgin Karakaş'a teslim ettiler. Bu örgüt mensubunun üzerinde terörist kıyafeti, Kaleşnikof piyade tüfeği , 5 şarjör ve Rus yapımı el bombası bulunuyordu. Daha sonra Karakaş ve 3 örgüt üyesi ile birlikte örgüt lideri Selahattin Dilek'e teslim edildik. Dilek'in üzerinde de terörist kıyafeti, M16 Piyade tüfeği, 5 şarjör, tabanca ve 2 el bombası bulunuyordu. Şefik Körman ile İzzet Yiğit isimli örgüt üyelerininde üzerinde aynı malzemeler vardı."
- "Kobani'ye IŞİD ile çatışmaya gittim"
Tutuklu sanık Selahattin Dilek de savunmasında, yol kesme ve hürriyeti yoksun bırakma eylemine katılmadığını ileri sürdü.
Türkiye sınırından 3 ay önce Kobani'ye geçtiğini iddia eden Dilek, "Kobani'ye geçmeden önce Diyarbakır'da kırsal alanda bulunuyordum. Ben terör örgütü PKK'nın üyesi değilim. Kobani'ye IŞİD ile çatışmaya gittim. Çatışma sırasında ayağımdan ve göğsümden yaralandım. Tedavi amaçlı Suruç ilçesine getirildim. Örgüt mensubu olduğum öğrenilince Diyarbakır'a getirildim. Uzman çavuşların kaçırılması olayında bulunmadım. Bu nedenle suçsuzum" ifadelerini kullandı.
İddianamede, sanıklar Yiğit Bilgin Karakaş, Şefik Körman ve İzzet Yiğit'in örgütün dağ kadrosunda ve firari oldukları için yakalanamadıkları, haklarında Lice Sulh Ceza Mahkemesince yakalama kararı bulunduğu belirtildi.
Sanıkların "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile 5'er yıl hapsi istendi.
Yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.
