AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu başkanlığında toplanan TBMM AB Uyum Komisyonu, kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı "tali komisyon" olarak görüştü.
Tasarı hakkında bilgi veren İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salihoğlu, tasarının 4 temel bölümden oluştuğunu, birinci bölümde polisin yetkilerini düzenleyen maddeler, ikinci bölümde emniyet teşkilatının yapısında değişiklik içeren düzenlemeler, üçüncü bölümde nüfus hizmetleriyle ilgili bölümler, dördüncü bölümde ise bakanlığın teşkilatı kanununa ilişkin hususların yer aldığını söyledi.
Tasarıyla, mülki idare amirlerine bazı yetkiler verildiğini, silah kullanma yetkisinin kapsamına bazı ilaveler yapıldığını ve polisin dinleme ile ilgili konulardaki yetkilerinin genişletildiğini belirten Salihoğlu, "Polisin yetkileri 2005'teki değişiklikte azaltılmıştı, bu yetkilerin artırılmasına ihtiyaç duyuldu" dedi.
Salihoğlu, tasarıyla, Avrupa'da polisin gözaltına alma yetkisine paralel düzenlemeler getirildiğini ifade ederek, çocukları, gençleri; uyuşturucu ve bonzai gibi kötü alışkanlıklardan korumak için düzenlemeler getirildiğini bildirdi.
Toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde, toplantıya katılanların ve kamu güvenliğini tehdit eden olaylar yaşandığını dile getiren Salihoğlu, tasarının toplantı ve gösteriye katılanların güvenliğini koruma altına alan düzenlemeler içerdiğini söyledi.
Enver Salihoğlu, tasarının özgürlük ve gözaltı süreleri bakımından eleştirildiğini anımsatarak, bu konularda, çağdaş Avrupa ülkelerinden farklı düzenlemeler getirilmediğini kaydetti.
- "Toplantıya katılanların hak ve özgürlüğünü güvence altına alıyor"
AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir de tasarıya AB normları açısından baktıklarını söyledi.
Molotofkokteyli ve sapan gibi unsurların, kişilerin hak ve özgürlüğünü güvence alma açısından değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Cangir, "Toplantı ve gösteri yapma hakkı ve özgürlüğü, bu düzenleme ile daha sağlam bir şekilde garanti altına alınıyor. Toplantı ve gösteriye katılan birilerinin elinde molotof veya sapan varsa, bunlar, o toplantı ve gösteriye katılanların özgürlüğünü elinden almaya yönelik kullanılabilir, onların yaşam hakkını tehlikeye atabilir. Bu düzenleme, toplantıya katılanların hak ve özgürlüğünü güvence altına alan birtakım hükümler içeriyor" diye konuştu.
Cangir, molotofun; Almanya, İngiltere ve İrlanda'da insanların ölümüne neden olacağı düşünüldüğünden yakıcı madde kapsamında değerlendirilerek, bunun kullananlara ağırlaştırıcı cezai hükümler uygulandığını kaydederek, Almanya'da molotof ve sapanın yasaklanmış silahlar arasında sayıldığını, İngiltere'de patlayıcı madde bulunduranların hapis cezasıyla cezalandırıldığını bildirdi.
"Aramanın nasıl olacağının tartışıldığını" dile getiren Cangir, "Buradaki arama ceza muhakemeleri kapsamındaki adli arama değil, buradaki arama, önleme araması. Suç işlendikten sonra değil, suç işlenmeden önce kamu düzenliğini ve güvenliğini sağlamaya yönelik bir arama. Polisin bu yetkileri vardı, şimdi biraz daha arttırılıyor. Buradaki yetki mülki idare amirlerine veriliyor, bütün polis amirlerine verilmiyor. Arama kararının da 24 saat içinde hakim kararına bağlanması gerekiyor" dedi.
Cangir, Komisyon Başkanı Tekelioğlu'nun, "Yani AB normları açısından bir aykırılık görmüyorsunuz?" sorusuna, "Evet" yanıtını verdi.
- "Düzenlemeler Avrupa ülkelerinin tamamında olan düzenlemeler"
AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, tasarının görüşüldüğü İçişleri Komisyonu'nun alt komisyon çalışmaları hakkında bilgi verdi.
30 maddenin alt komisyondan geçtiğini anımsatan Şahin, tasarının Anayasa'ya aykırılık iddialarının gündeme getirildiğini, ancak bunu kabul etmediklerini ifade etti. Şahin, tasarının AB ilkelerine aykırı olmadığını söyledi.
Tasarının, suçun işlenmeden önlenmesine ilişkin düzenlemeler içerdiğini belirten Şahin, "Polisin aramalardaki keyfiliğini önlemek adına, 'polis aramada belge gösterir' hükmünü koyduk. Böylece, polisin yanlış bir araması sözkonusu olduğunda, vatandaşın elindeki bu belge ile mahkemelerde hakkını aramasını istedik. Bu karar da 24 saat içinde hakim kararına sunulacak" diye konuştu.
Şahin, "Avrupa'da olmayan birtakım düzenlemeler getirilmeye çalışılıyor" gibi bir hava yaratılmaya çalışıldığını, ancak tam tersine tasarıda yer alan düzenlemelerin Avrupa ülkelerinin tamamında olan düzenlemeler olduğunu kaydetti. Şahin, "Şiddete başvurulmadığı müddetçe gösteri ve toplantı hakkının vatandaşa verilmesi gerekir ama şiddete başvurulduğu andan itibaren kişilerin hak ve özgürlüğünü güvence altına almamız gerekiyor" dedi.
Muhalefet milletvekilleri, tasarıya ilişkin eleştirilerini dile getirdi.
CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısından, Avrupa'nın tasarıya ilişkin eleştirilerine de cevap vermesini beklediklerini söyledi.
Tasarıda, "yüzlerini tamamen veya kısmen bez vesaire unsurlarla örterek katılanlara 2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğünü" anımsatan Erdemir, 'Bu düzenleme ile toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan kapalı ve çarşaflı kadınlar da bu cezaya çarptırılacak. Böylece Caferilerin düzenlediği yürüyüşler de bütün çarşaflı kadınların gözaltına alınması gerekecek" diye konuştu.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, molotofun masum bir gösteri aleti olarak gösterilmesine rağmen, molotofdan dolayı masum insanların hayatını kaybettiğini belirterek, dün gece Gaziantep'te içerisinde sivil insanların olduğu bir otobüsün molotof atılması sonucu yandığını ve bu insanların hayati tehlike atlattığını kaydetti. Şahin, "Avrupa'da gözaltı süreleri 76 saate kadar çıkarken, biz de de niye böyle diye düşünüyorum" dedi.
- "Elinde molotof ya da sapan bulunan kişiyi kurşunlayabilir, öldürebilir"
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "AB umurumuzda değil" dediği bir ortamda tasarıyı bu komisyonda görüşmenin manasız olduğunu iddia etti.
Hükümetin, polisi istediği gibi kullanamadığını düşündüğü için bu tasarının getirildiğini ileri süren Kürkcü, "Polis kimsenin yolunu kesmemelidir. Polisler ifade alamaz, vatandaş polise ifade vermeye zorlanamaz, ifade savcılıkta alınır" ifadesini kullandı.
Tasarıyla, "Elinde molotof ya da sapan bulunanı vurabilirim" denildiğini savunan Kürkcü, "Polis, bu tasarıdaki yetkiye dayanarak, molotof veya sapana ateşli silah muamelesi yaparak, elinde molotof ya da sapan bulunan kişiyi kurşunlayabilir, öldürebilir. Peki böyle olabilir mi, bu yetki verilebilir mi? Ceza artırılabilir ama buna karşı polise silah kullanma yetkisi verilebilir mi? Elinde sapan bulunan çocuğu tesirsiz hale getirmek için elinize silah almak gerekir mi, bunun başka bir yolu yok mu?" diye sordu.
Kürkcü, yüzlerini kapatanlara 2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar ceza verilmesinin sözkonusu olduğunu ifade ederek, "Yüzünü dini sebeplerle kapatmanın gerekçesi bir yana... İnsanlar, boğucu, öldürücü gazlara karşı kendini korumak için toplantıya giderken önlem alacaktır. Eğer bunu yapmazsa hamam böceği gibi devrilecektir. Ben katıldığım gösterilerde gaz maskesi takıyorum. Peki gaz maskesi takınca da bu uygulanacak mı? Çünkü, yüzümüz tanınmıyor" sözlerini sarfetti.
AK Parti Siirt Milletvekili Afif Demirkıran, ne çözüm sürecinden ne de özgürlükten taviz vereceklerini belirterek, çözüm sürecindeki barış havasının sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
AB'ye ve AB normlarına karşı olmadıklarını belirten Demirkıran, "Biz, gazetecilikle ilgisi olmayan bir grubu karşı bağımsız yargının yaptığı operasyon karşısında, AB'nin bir pazar sabahı açıklama yapmasına karşıyız. 28 ülkenin ortak mantığıyla ortaya konulan, insanımızın faydasına olduğunu düşündüğümüz AB normları bizim için önemlidir. Bizi üye yapsınlar veya yapmasınlar, sevsinler veya sevmesinler, fasılları açsınlar veya açmasınlar, biz bu konuda çalışıyoruz" dedi.
AB Uyum Komisyonu, müzakerelerin ardından, tasarıyı benimsedi.