Kadir Has Üniversitesi'nin Haliç'teki yerleşkesinde düzenlenen "Ceza Hukuku: Sporda Güncel Gelişmeler ve Kariyer Yönetimi" adlı konferansa katılan Yarsuvat, dün bir gazete de yer alan "Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım'dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı" şeklindeki sözlerine açıklık getirdi.
Bir öğrencinin sorusu üzerine, Galatasaray Cemiyeti'ndeki bir yemeğe vurgu yapan başkan Yarsuvat, "İşte 4 büyük kulüplerin seyircilerinin maçlarına alınmaması ve bunun ortadan kaldırılması konusu bir sohbet havasında geçti. Şunu belirteyim ki; bu ayrımın ortadan kalkması, düşman kardeşliğin ortadan kalkması gerektiği kanısındayım. Mümkün olursa da bu kısa dönem içerisinde bunu gerçekleştirmek istiyorum" diye konuştu.
Yemekte konunun Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki rekabete geldiğini anlatan Yarsuvat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz, başkandan önce bir ceza hukukçusuyum. Aynı zamanda bir savunma avukatlığı görevini yürütüyorum. Benim için önemli olan hukuktur. Olaylar şikeye gelince o zaman, 'Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması yanlıştır' dedim. Siz de açıp kitaplarınıza bakın, hocalarınıza sorun. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanabilmesi için silahlı suç örgütü olması gerekir, bu davada silah yoktu. Ben bu davanın herhangi bir noktasında da görev almadım. Sadece söylediğim husus, 'bunların Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaları yanlıştır, Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanırlar' dedim. Şike yapılmış yapılmamış o beni hiçbir zaman ilgilendirmiyor. Bunu söyledim. Bunun sebebinin de muhtemelen ve herkesten duyduğum gibi sizler de duymuşsunuz, bir miktar talep edilmiş, onu vermediği için böyle bir dava açılmış dediklerini duyuyorum, duydum."
Öğrencinin "Bu konuyu ilk defa sizden duyduk" demesi üzerine "O zaman sen Türkiye'de yaşamıyorsun" karşılığını veren başkan Yarsuvat, "Bakın Ertuğrul Özkök bundan epey evvel, Aziz Yıldırım tahliye edildikten sonra yazdığı yazıda da böyle bir konuya temas etmiştir. Ama onu da tekzip ettiler, siz duymamış olabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
Duygun Yarsuvat, herhangi bir ithamda bulunmadığını dile getirerek, "Ben sadece ve sadece yürütülen hukuki prosedürün yanlış olduğunu söylüyorum. Bu da benim görevim. Ben bunu şimdi söylemiyorum ki derslerde de söylüyorum. Burada da ders versem burada da söylerim. Çünkü hukukçu sıfatıma uygun bir açıklama" diye konuştu.
Konferanstan sonra da konuyla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yarsuvat, sözleri için yapılan eleştiriler nedeniyle baskı hissedip hissetmediğine yönelik soruyu, "Böyle bir baskı yok üstümde. Ben baskıya karşı şerbetliyim. Bana baskı işlemez" ifadelerini kullandı.
- "İstifa etmem diye bir şey yok"
Duygun Yarsuvat, bir gazetecenin "İstifa edeceğinize yönelik söylemler var" şeklindeki sözü üzerine, "Yok öyle bir şey. Bunu kim söylüyor? Aman konuşsunlar. İyi de söylese fena da söylese söylesin. Yönetim kurulu ile bir araya gelmedik. Yönetim kurulu içinde de böyle bir şeyin olacağını hiç düşünmüyorum. Onların söyleyeceğini de tahmin etmem" ifadelerini kullandı.
Galatasaray Cemiyeti'ndeki yemekte, "Fethullah (Gülen) grubu, Aziz Yıldırım'dan 50 milyon dolar istedi. Aziz Yıldırım da Fenerbahçe de bu parayı vermedi. Ondan sonra malum süreç başladı" şeklindeki sözleri kullanıp kullanmadığı sorulan Yarsuvat, "Konuşmamız arasında geçmiş olabilir. Bu meyanda bir şey konuşmuş olabiliriz. Hanefi Avcı'nın kitabına bir bakın. O davayı açan savcının da kullandığı sıfata bakın, bu davanın niye açıldığını görürsünüz" diye konuştu.
- "Aziz Yıldırım hala tehlike altında"
Duygun Yarsuvat, Aziz Yıldırım'ın kimsenin kendisinden para istemediğine yönelik açıklamasıyla ilgili olarak, "Aziz Yıldırım yalanlayabilir ama hala tehlike altında. Yeniden yargılanacak ama ne olur? Bu bir yargılanan insan psikolojisidir, haklıdır. 3 Temmuz sürecini ben İtalya'dayken öğrendim ve şaşırdım" ifadelerini kullandı.
Yarsuvat, herkesin bildiği bir şeyi söylediğini dile getirerek, "Bunu herkes söylüyordu, başkan olarak ben söyledim, olay oldu. Gündemi değiştirdik. Ben bu sözlerimi öğrencilerime de söylüyorum. Ben hukuku yaşatıyorum. Ceza hukukçusu olarak söyleseydim bu kadar gündem olmazdı. Galatasaray Başkanı olarak söylediğim için gündeme geldi. 'Keşke söylemeseydim' demiyorum. Ben hayatımda 'keşke' demem. Yapmışsak yapmışızdır" diye konuştu.
Galatasaray Kulübü Başkanı Yarsuvat, "Savcılık açıklamalarınızı ihbar olarak kabul edip ifadenize başvurmak isterse gider misiniz?" şeklindeki soru üzerine, "Tabi giderim. Çünkü savcının emrine uymak zorundayım. Yoksa zorla getirme kararı çıkartır. Savcıdan böyle bir talep gelirse, uymak zorundayız" yanıtını verdi.
- "İntikam hislerinin de ülkeye pek faydası olacağını tahmin etmiyorum"
Duygun Yarsuvat, İstanbul merkezli 'paralel yapı' operasyonuyla ilgili soru üzerine de şunları kaydetti:
"Duyduğum kadarıyla mahkemeye sevk edilmiş. Bir kısmı serbest bırakılmış. Bir kısmı için adli kontrol tedbiri istenmiş. Dolayısıyla zamanında yapılıyor ama benim hukukçu olarak düşündüğüm şu, her insanın serbest kalması, özgürlüklerinden istifade etmesi gerekir. Ancak demokrasi dediğimiz sistem bu şekilde yürüyor. Bundan evvel yapılanlar da yanlıştı. Bir Türkan Saylan olayı vardır. O çok yanlıştı. Kimse onu bugün hatırlamıyor ama çok hasta olan bir kadını evine girip, utanmasalar gözaltına da alacaklardı. Böyle intikam hislerinin de ülkeye pek faydası olacağını tahmin etmiyorum. İnsanlar biraz kendine gelmeli."
Neşeli olduğu gözlenen Yarsuvat, konuşmasında basın mensuplarına sık sık espri yaptı. Açıklamalarıyla ilgili olarak, "İyi malzeme aldınız, akşama bunu oturup bir güzel yazarsınız" ifadelerini kullanan Yarsuvat, gazetecileri, "Çok yakın olduk birbirimize, yakında bize de 'suç örgütü' deyip dava açabilirler. Onun için dikkat edin" diye takıldı.