Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce resmi olarak bu yıl ikincisi kutlanan '18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü" dolayısıyla Gölbaşı Vali Galip Demirel Vilayetler Evi'nde resepsiyon düzenlendi.
Resepsiyona, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Enver Salihoğlu, Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Vekili Yılmaz Yaman, Türkiye'nin çeşitli illerinden vali ve vali yardımcıları 'düzenli göçmen, şartlı mülteci ve sığınmacı' konumunda her yaş grubundan çok sayıda göçmen, göç alanıyla ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlar ve STK'lardan üst düzey temsilcileri katıldı.
Resepsiyon öncesi düzenlenen toplantıda konuşan İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salihoğlu, göç olgusunun her dönemde var olan bir kavram olduğunu belirterek, göçün başta hem sosyolojik, hem psikolojik, hem hukuki olmak üzere bir çok yönünün bulunduğunu söyledi.
Türk halkının bir göç öyküsüyle büyüdüğünü, herkesin hayatında da bir göç olduğunu anlatan Salihoğlu, şunları kaydetti:
'Biz Mevlana'nın torunlarıyız. Bizde herkese yer var, Anadolu da herkesi bağrından besleyecek, büyütecek kadar geniştir, insanları da müşfiktir. Bu nedenle biz göçmenlerden ülkemizde misafir olarak bahsediyoruz, onları biz saymıyoruz. Onlar ister bir olsun, ister 2,5 milyon olsun hepsi en değerli misafirlerimizdir. Bütçemizin her yıl 5 milyar dolar civarında bir harcaması bu değerli konuklarımızı daha rahat ettirmek için, daha iyi ağırlamak için harcanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bu ağır gibi görünen yükü, hiç de ağırlık hissetmeden sırtında taşımaktadır. Dileğimiz, dünya devletlerinin de bu tür zorluklara bir nebze katkısı olsun ama maalesef yeterli katkı sağlanamamıştır. Buna rağmen biz gelen misafirlerimizi en iyi şekilde, en güzel şekilde ağırlayıp konuk edeceğiz.'
Türkiye'nin göçmenlerin eğitimine sağılığına da katkı verdiğini anlatan Salihoğlu, onlara daha iyi eğitim ve sağlık hizmeti sunmak için de gerekli kanuni düzenlemelerin yapıldığını söyledi.
Göçmen olarak yaşamanın bir çok zorluğu bulunduğuna dikkati çeken Salihoğlu, bu insanlarda bir burukluk, acı ve özlemin her zaman olduğunu söyledi. Salihoğlu, 'İnşallah zor günler kısa sürer, herkes mutlu olduğu, alıştığı, huzur bulduğu yerlerde yaşar, bu en büyük dileğimizdir' dedi.
- Toros: "Yaptığımız iş sayılarla alakalı değil"
Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros da dünyada 240 milyondan fazla göçmen bulunduğuna işaret ederek, bunun 51 milyonunu mültecilerin, evlerinden yurtlarından bir sıkıntıdan ve zülümden kaçtıkları için dolaşan ve bir yere gidip yerleşen insanların oluşturduğunu söyledi.
Türkiye'nin yakın coğrafyasında bulunan ülkelerden kaynaklanan hem bazı güzellikler hem de sorunlar olduğuna işaret eden Toros 'İyi ki ülkemizde bu istikrar var ve iyi ki bu ülkenin topraklarında kendine sığınan, kendine göç edenlerle alakalı kültür var. Bu anlamda önemli bin yıllık geleneğe sahibiz. Bu istikrarsızlıklar, bu problemler devam ettiği müddetçe, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hem toprakları hem de milletimizin gönlü, kendisine sığınmak isteyenlerle alakalı her zaman bir vaha olmuştur' dedi.
Türkiye'de 410 binden fazla düzenli yani yasal göçmen bulunduğuna işaret eden Toros, bunların Türkiye'nin zenginliği olduğunu, ülkede 95 bine de yakın da mülteci ve sığınmacı bulunduğunu ifade etti.
Son 3-3,5 yılda 1 milyon 600 binden fazla da Suriyeli'nin geçici koruma altında olduğunu anlatan Toros, şöyle devam etti:
'Bir çok Batılı meslektaşımızın, insanın toplantılarda bizlere gelerek 'Suriyeliler'e çok iyi bakıyorsunuz, onlarla ilgili çok iyi işler yapıyorsunuz ama lütfen düzensiz göçmen olarak bunları bize göndermeyin, bunların bize gelmesine mani olun' dediklerine şahit olduk. Böylesi bir evrende göçmenin sayı olduğu, sayı olarak karşılandığı, bir yük olduğu, külfet olarak karşılandığı bir çok durumla karşı karşıya kaldık. Bu anlamda ülkemizin, devletimizin yürütmüş olduğu politikaların son derece yerinde olduğunu, uluslararası iltica hukukunun ötesinde vicdanlarda yerini bulan bir öneme sahip olduğunu belirtmek isterim.'
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün 2013 yılında Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile kurulduğunu hatırlatan Toros, amaçlarının sadece kanunda, mevzuatta yazan şeyleri yerine getirmek olmadığını söyledi.
Toros, 'Yaptığımız iş sayılarla alakalı değil. Yaptığımız iş bin yıllık geleneğimizin, inancımız bize emrettiği, bize söylediği, bize yapmamızı buyurduğu, mevzuatın da ötesinde, uluslararası hukukun da ötesinde bize gelen, bizimle birlikte olmak isteyen göçmenlere, mülteci sığınmacılara kapısını açan bilincin farkında olmak' şeklinde konuştu.
- 'Zorunlu entegrasyon yapmayacağız'
Çekirdeğinde insan olan faaliyetler gerçekleştirdiklerini anlatan Toros, kendilerinin farklı ülkelerin yürütmüş olduğu gibi zorunlu bir entegrasyon yapmayacaklarını, uyum kavramıyla yola çıktıklarını söyledi.
Hiç bir göçmeni sayı olarak görmediklerini vurgulayan Toros, 'Bu ülkenin kültürünü, siyasi yapısını, bu ülkenini idari yapısını öğrenmek isteyen bütün yabancılar açısından gönüllülük esasına dayalı olmak üzere bütün göçmen kardeşlerimizin, bu ülkede kendilerini rahat hissedecekleri ne varsa kendilerine o imkanları sunmak istiyoruz' görüşüne yer verdi
Konuşmaların ardından Türkçe dil kurslarını başarıyla tamamlayan göçmenlere sertifikaları verildi.
Kum sanatıyla göç hikayesini anlatan bir gösterinin yapıldığı etkinlikte, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü dolayısıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve Anadolu Ajansı'nın işbirliğinde 'Her Göç Bir Hikayedir' konulu fotoğraf sergisi de açıldı.