Amerika Suriye’de kimi vuracak?
Monitor’ün Edward Dark müstearıyla yazan Halep muhabiri yaklaşan ABD harekatının Suriye’de IŞİD hakimiyetindeki bölgede nasıl algılandığını ve halkın tedirginliğini yansıtıyor.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-09-18 15:00:01
Suriyeliler kötü seçenekler arasında tercih yapmaktan bitkin düşmüş gibiler. Monitor’a konuşan Ebu Riad “herhalde huzuru ancak mezarda bulacağız” diyor.
Ebu Riad ile IŞİD’İn kontrolünde bir kent olan Halep yakınlarındaki el-Bab’ta görüştük. O da burada yaşayan herkes gibi ABD’nin IŞİD’e karşı başlatmayı planlandığı hava saldırılarının öncelikle halkı mağdur edeceğine ve masum insanların ölümüne yol açacağına inanıyor.
“Zaten bir haftadır rejim güçlerinin aralıksız hava saldırıları yüzünden korkunç bir durumdayız. Şimdi de Amerikalıların bombalayacağını duyuyoruz. Nedir bu? Ne yaptık da herkes bizi katlediyor?” diye söyleniyor. El-Bab’ta halk bir haftadır yağan varil bombalarından ötürü çok fazla zayiat vermiş ve insanlar daha güvenli olduğunu düşündükleri kırsala yönelmişler. Şimdi bir yandan rejimin saldırıları devam ederken, ABD operasyonlarının da başlayacağının konuşulması üzerine insanlar can havliyle güvenli bölgelere göçmeye çalışıyorlar. Hatta IŞİD de yaptığı açıklamayla karargahlarını sivil halkın daha fazla zarar görmemesi için daha güvenli ve meskun olmayan bölgelere taşıyacağını duyurmuş.
Her halükarda ABD askeri müdahalesinin burada halkı sevindirdiğini ya da memnuniyetle karşılanacağını düşünmek aptalca bir şey. Bilakis halk arasında Batı karşıtlığının ve IŞİD sempatisinin arttığı ve bu tehdidin IŞİD’e eleman kazandıran bir sürece dönüştüğü görülmekte.
Terörist örgüt de bu durumun farkında ve bu plandan gayet hoşnut olduğunu gizlemiyor. IŞİD harekat neticesinde vereceği kayıplarla kıyaslandığında hem içerde hem de uluslararası cihadist arenadan alacağı desteğin çok daha büyük olacağını hesap ediyor olmalı. Ve savaşçıları da ABD bombardımanında şehid olmaktan korkmuyorlar. Zaten Suriye’ye savaşmaya gelirken öncelikli hedefleri bu değil miydi?
ABD’nin bir kere daha gündemleştirdiği Suriye’de aşırılara karşı ılımlı muhalif grupları silahlandırma stratejisi açık bir başarısızlıkla malul. Son bomba Suriye Devrimciler Cephesi adlı oluşumun lideri, savaş ağası Cemal Maruf’tan geldi ve IŞİD’le bir saldırmazlık anlaşması imzaladı, ki bu tutum ABD’nin muhaliflere ne kadar güvenebileceğine dair bir fikir vermekte.
IŞİD’e karşı savaşın füzelerle bombalarla değil, akıllarda ve kalplerde kazanılacağını ya da kaybedileceğini görmek gerekiyor. El-Bab’ta görüştüğüm insanlardan edindiğim izlenim de bu. Birçoğu uzun yıllar süren kargaşa ve belirsizlikten sonra IŞİD’in otorite kurmasından ve bölgeye yönelik bazı hizmetlerinden ötürü memnunlar.
Ebu Riad “Bir düzen sağladılar, burayı suçluları ve çetelerden temizlediler . Şimdi işimi daha güvenli biçimde yapabiliyorum, kimse hırsızlığa yeltenmiyor” diyor. Hatta Halep’in Şeyh Neccar mıntıkasından bazı fabrika sahiplerinin daha güvenli buldukları için makinalarını buraya taşıdıkları söyleniyor.
Güven ortamının sağlanması yanında IŞİD’in sağladığı başka avantajlar da olmuş. Pek çok hizmeti ücretsiz veriyorlarmış. “Yolları ve elektrik hatlarını tamir ettiler. Muhtaçlara aş sağladılar. Trafik polisleri oluşturup ücretsiz dini okullar açtılar” diye ekliyor.
IŞİD yönetimi altında yaşamanın ne tür zorluklar içerdiğini sorduğumda ise Ebu Riad şu cevabı veriyor: “Evet doğrudur, çok sıkı kuralları var ama siz kırmızı çizgilere riayet ettiğiniz müddetçe fazla sıkıntı yaşamıyorsunuz. Benim için en büyük zorluk dışarıda sigara içememek. Diğer şeyler çok önemli değil, biz zaten dindar bir toplumuz.”
İlginçtir, Ebu Riad yabancı IŞİD militanlarının yerlilere nazaran daha saygılı ve müsamalı olduğunu söylüyor. “Bir yanlış yaptığınızı gördüklerinde sizi uyarıyor, nasihat ediyorlar. Suriyeliler ise hemen tutup sizi mahkemeye çıkartma eğilimindeler” diyor.
Monitor’dan çeviren: Hasan Soylu
HAKSÖZ HABER
SON VİDEO HABER
Haber Ara