Çobanlar, yarışmaya katılacak "elci" diye adlandırdıkları koyunları ve onun arkasından gelen sürülerini her yıl yapılan yarışmanın ardından bir sonraki yarışmaya hazırlıyor. Yarışa hazırlanmaları için yıl boyunca antrenman yaptırdıkları koyunlarına, yarış gününe kadar yakın ilgi gösteren çobanlar, bazen kepeneklerini giyerek onlarla yatıyor. Koyunların öncüsü olan "elci" koyun, yarışlara 3 gün gün öncesinden kırkılarak, mor, sarı ve kırmızı renklere boyanıyor. Her çoban, kendi göz zevkine göre koyununu boyuyor.
Yarışların yapılacağı Büyük Menderes Nehri'nde ise Çal Belediyesi'nin hummalı çalışmaları devam ediyor. Koyunların geçeceği nehrin temizleme ve çevre düzenlemeleri işlemleri de sürüyor.
-"Amaç turizm merkezi oluşturmak"
Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarışmanın organizasyonunu üstlendiklerini belirtti.
Denizli Valisi Abdülkadir Demir'in çalışmalarıyla yarışmanın UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alındığını ve UNESCO'dan bir gözlemcinin yarışları izleyeceğini hatırlatan Akcan, 8 asırdır devam eden geleneği gelecek nesillere aktarmak için çalıştıklarını dile getirdi.
Akcan, İspanya'daki "boğa güreşleri" gibi milyonların izlediği bir kültürel etkinlik olmasını arzu ettiklerini, bunun için Pamukkale Üniversitesi ile ortak çalışma başlattıklarını bildirdi.
Aşağıseyit Mahallesi'nde yapılan yarışları 5 güne çıkarmayı planladıklarını kaydeden Akcan, "Burasını bir turizm merkezi haline getireceğiz. Bir günde yapılan yarışmalarda istenilen verimi alamıyoruz. Yörük ve Türkmen kültürümüze uygun bir şekilde yapmak istiyoruz. Bununla ilgili hazırlıklarımız sürüyor" dedi.
Akcan, geçen yıl yarışlara 30 çobanın katıldığını, bu yıl sayının 50'ye yükseleceğini belirtti.
