İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık Muharrem Kül ve avukatı Fahri Alparslan ile ölen kadının kardeşi müşteki Filiz K. katıldı.
Tutuklu sanık Kül, mahkemede emniyet ve savcılıkta verdiği ifadesini tekrar ederek, ölen Duygu Ersoy ve kardeşi Ü.K'yi daha önce evin önündeki kasaları kaldırmaları için uyardığını, camiden eve döndüğü sırada iki kardeşin kendisine, "Ne o, bizi mi şikayet ettin" diye laf attıklarını, ardından satır ve sopalarla saldırdıklarını ileri sürdü.
Uğradığı saldırının ardından aldığı darbelerle yaralı olarak evine sığındığını, karşı tarafın kendisine ve küçük çocuklarına zarar vermelerinden korktuğunu, dışarı çıkarak silahla kendini ve ailesini korumak amacıyla havaya ateş ettiğini savunarak, öldürme kastının bulunmadığını, olaydan pişmanlık duyduğunu beyan etti.
Ölen Duygu Ersoy'un tanık olarak ifade veren kardeşleri, sanığın hedef gözeterek ablalarına ateş ettiğini iddia etti.
Sanık avukatı Alparslan, delillerin toplanmış olması ve suçun mahiyetinin meşru müdafaa altında işlenmiş olabileceği şeklinde değişme ihtimali göz önünde bulundurularak müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Müşteki Filiz K. ise maddi durumlarının el vermemesi nedeniyle avukat tutamadıklarını beyan ederek, avukat atanması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, ifadelerin ve taleplerin alınmasının ardından olayla ilgili hakkında İzmir 3. Çocuk Mahkemesi'nde adam yaralama suçundan kamu davası açılan ve tanık olarak çağrılı olduğu mahkemeye gelmeyen Ü.K'nin (14) bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine, müştekiye avukat atanması için İzmir Barosu'na yazı yazılmasına ve sanığın tutukluluk halinin devam etmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Bayraklı ilçesinde 16 Nisan 2014 tarihinde 1620/43 Sokak'ta oturan 5 aylık hamile Duygu Ersoy (20) ve kardeşi Ü.K. ile emekli komşuları Muharrem Kül (61) arasında kapı önüne bırakılan çöp yüzünden çıkan kavgada, Ersoy ve kardeşi Ü.K. tabancayla ateş edilmesi sonucu yaralanmış, hastaneye kaldırılan Ersoy hayatını kaybetmişti.
Olayın ardından tutuklanan Kül hakkında, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısınca "hamile kadını öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan müebbet ve "6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet" suçundan da 2 yıl hapis cezası verilmesi istemiyle dava açılmıştı.
Olayda yaralanan 14 yaşındaki Ü.K. hakkında da ayrıca adam yaralama suçundan İzmir 3. Çocuk Mahkemesi'nde kamu davası açılmıştı.