Altay, TBMM'de partisinin milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ant içme töreninde yaşananlar ve partisinin yaklaşımı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de hukuk devletinin 15 Ağustos tarihinden itibaren rafa kalktığını ileri süren Altay, seçilen cumhurbaşkanının anayasaya uymak zorunluluğu olduğunu vurguladı. Bunu denetlemesi gerekli kurumların da görevlerini yerine getirmediğini ve anayasanın ayaklar altına alındığını savunan Altay, "Eğer bir ülkede yürütme organı yargıyı protesto edebiliyorsa muhalefetin, 'anayasa rağmen partili cumhurbaşkanı olacağım' diyen bir cumhurbaşkanına tavır koymasından doğal ve tabii bir şey olamaz" diye konuştu.
-"Onun başında gül bitirmez, bizim başımıza da taş düşmezdi"
Altay, 12. cumhurbaşkanının halkın oylarıyla seçildiğini, kendisinin de seçimin ardından 12 Ağustos tarihinde yapılan TBMM Genel Kurulu'nda Grup Başkanvekili sıfatıyla partisini de bağlayacak şekilde tebriklerini ilettiğini ve hayırlı olması dileğinde bulunduğunu hatırlattı. Bunu yaparken seçilmiş cumhurbaşkanını anayasaya sadakat içinde hareket edeceği umudunu taşıdığını aktaran Altay, ancak Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimin ardından başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığı görevlerini bırakmamasını eleştirdi. Altay, "Milletin yüzde 52'sinin desteğini alan bir zatın 13 gün daha başbakanlık ve milletvekilliği yapması ve bir siyasi partinin genel başkanlığını yürütmesi onun başında gül bitirmez, bizim başımıza da taş düşmezdi. CHP'nin kurulduğu günden beri derdi hukukun üstünlüğüdür. Bu ülkede kimse hukuktan daha üstün değildir. Ve bundan sonra da olmayacak" ifadelerini kullandı.
Meclis Başkanlığı'nın da seçimin ardından Erdoğan'ın milletvekilliğinin düştüğünü açıklaması gerektiğini ifade eden Altay, bunu yapmayan Meclis Başkanı Çiçek'in, milletvekillerini Erdoğan'ın yemin töreni için olağanüstü genel kurul toplantısına çağırmasının akıl almaz bir durum olduğunu söyledi.
Altay, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildikten sonra parti kongresine katılmasını da eleştirerek, "(Anamuhalefet partisinin başındaki zat) diyen bir cumhurbaşkanı görevini başlamadan 77 milyonunun cumhurbaşkanı olacağını söylemişti ama dün AKP kurultayında AK Parti'nin cumhurbaşkanı olacağını ilan ve teyit etmiştir. Bu anayasa orta yerdeyken partili cumhurbaşkanlığı yapılamaz. Biz buna seyirci kalmayız, müsaade etmeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanının anayasa ve hukuka göstereceği saygının iki katının kendilerinin de ona göstereceğini söyleyen Altay, şunları kaydetti:
"Karşı olduğumuz milletin tercihi ve takdiri değildir. Bizim karşı olduğumuz hukuksuzluktur. Ettiğimiz milletvekili yeminine sadakatti. Bu tavır cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlık, onu tanımama olarak anlaşılmamalıdır. Makamdaki zatın anayasada kendisine verilmiş görev çerçevesinde kalmasının gereğine bir vurgu, peşin uyarı, görevdir. Cumhurbaşkanlığı makamı bir meşruiyet tartışması ile gölgelenmemelidir."
-"Ayağının birini yerden iki milim de olsa kesmiştir"
Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı yeminine de değinen Altay, "Bu yemin samimi değildir. Yaşanan 13 günden sonra anlamını kaybetmiştir. Bu yemin milletimizin takdir ve tercihini istismar etmektir. Bu yemin bir tek ayak üstü yemini gibidir. İnsanlar yalan söylerken ayağını kaldırır. Eminim başbakan da ayağının birini yerden iki milim de olsa kesmiştir. Bu yemine, yalana takiyeye, şahit olmak istemedik" ifadelerini kullandı.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Altay, yemin töreninde İçtüzüğü fırlatmasına yönelik iktidar ve muhalefetten eleştiriler olduğunun ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "nezaketsiz bir davranış" olarak nitelendirildiğinin ifade edilmesi üzerine, "Sayın Demirtaş keşke 'Meclis Başkanı'nın ana muhalefet partisinin grup başkanına karşı tutumu da bir o kadar nezaketsiz' deseydi bu doğru olurdu. Hiçbir nezaketsizlik kolay kolay tek taraflı olamaz. Sayın Demirtaş da herhalde bu eksik açıklamayı önümüzdeki günlerde düzeltecektir. Düzeltmesini bekliyorum" karşılığını verdi.
Altay, başka bir soruyu yanıtlarken de kendisinin millet iradesine saygısızlık yapmadığını, asıl saygısızlığı, TBMM Başkanı Çiçek'in yaptığını ileri sürdü. Altay, "Ben de buraya millet iradesiyle geldim. 77 milyonun milletvekiliyim" dedi.
CHP'nin cumhurbaşkanlığı makamı ile bir sorunu olmadığını vurgulayan Altay, "Elbette bir devlet meselesi olursa Kemal Kılıçdaroğlu gider cumhurbaşkanı ile görüşür. Ama informal ortamlar yaşamayacağız beraber" diye konuştu.
(Bitti)