Dolar

32,4535

Euro

34,7452

Altın

2.437,86

Bist

9.915,62

Türkiye'nin çizgi dedesi: Derviş Pasin

Türkiye'nin çizgi dedesi: Derviş Pasin

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-17 08:04:53

Türkiye'nin çizgi dedesi: Derviş Pasin
SEFA MUTLU - Türkiye'de hafızalara kazınan yerli çizgi filmler "Boğaç Han", "Neden Çizgi", "Tomurcuk", "Selvi'nin Fırçasından", "Evliya Çelebi", "Karınca Ailesi" gibi birçok yapıma imza atan 72 yaşındaki Derviş Pasin, atölyesinde çocuklar için üretmeye devam ediyor.

Pasin, Türkiye'de çizgi filmin hikayesini ve önemini AA muhabirine anlattı.

Türkiye'de çizgi film yapımının 1930'lara kadar gittiğine işaret eden Pasin, o dönemde bu alanda karikatür çizenlerin faaliyet gösterdiğini söyledi. Pasin, söz konusu yıllarda deneme yanılma yoluyla birçok çizgi filmin üretildiğini belirterek, daha sonraki yıllarda Oğuz Aral, Tekin Aral, Altan Erbulak, Mıstık, Yalçın Çetin ve Tonguç Yaşar gibi isimlerin çizgi reklam filmleri ürettiğini anımsattı.

Çizgi film yapımında tek kare kameralara ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Pasin, o dönemin imkansızlıklarını şöyle sıraladı:

"Eski kameralar bozulup tek kare motoru koyuluyor. Tek kare motoru da askeriyenin hurdaya çıkardığı ciplerden sökülen silecek motorlarından elde ediliyordu. O günlerden buralara kadar geldik. Yalçın Çetin daha sonra Almanya'ya gidip orada bir stüdyoda uzun zaman çalışıyor. Çetin, Türkiye'ye döndükten sonra bizler gerçek manada çizgi filmin nasıl yapıldığını öğreniyoruz. Storyboard, çekim planı yapmayı ondan öğrendik. 1966-1967 döneminde çizgi film yapmaya başladım."

- "Yunan çocukları bizim çizgi filmlerimizle büyüdü"

Pasin, çalışmalarını yoğunlaştırdığı dönemde senaristliğini Meral Babacan'ın yaptığı Karınca Ailesi projesine başladıklarını anlattı. Çizgi filmin 75 bölüm olarak tamamlandığını kaydeden Pasin, "TRT'nin tarihinde sattığı ilk projedir. Hatta bir Yunanistan seyahatinde bir video dükkanında afişimizi gördüm. Yunan çocukları Karınca Ailesi'ni izliyordu, bu hayatımda yaşadığım en büyük mutluluktu. 'Bu işi başardık' dedim. Altyapısı olmadığı halde başarılı işler çıkacağını görmüş olduk" diye konuştu.

Sadace alıp seyreden bir toplumdan üreten bir topluma geçişi sağladıklarını dile getiren Pasin, sanatçıyı mutlu eden şeyin bu olduğunu söyledi. Pasin, para kazanmak amacıyla çizgi film yapılamayacağını ifade ederek, "Zaten Türkiye'de para kazanmak için yapılacak son şey, çizgi film yapmaktır" dedi.

- "Yabancı bize film yaptırırken, bizimkilerin gözü dışarıda"

Türkiye'nin ilk dönemlerdeki maddi ve teknik yetersizliklerden sıyrılarak, çizgi film üretiminde söz sahibi olmaya başladığını vurgulayan Pasin, Fransa'da yayımlanan "Papirüs" adlı çizgi dizinin 6 bölümünün Türkiye'de yapıldığına dikkati çekti. Pasin, şöyle devam etti:

"Yunan devlet kanalının bütün filmlerini ben yapmaya başladım. O dönemde Yunan televizyonunun başında Kıbrıslı biri olduğu için yapımcı Belçika'da yaptırıyorum diye filmleri bana yaptırdı. Sanat uğruna bunu da yaptık. TRT o dönem çizgi filmlere kapılarını kapamıştı ama bizim yaptığımız filmleri Fransızlardan alıp yayımlamıştı. Fransız yönetmenler bizi kutladılar."

- "Allah TRT'yi çizgi filmcilerin başından eksik etmesin"

Pasin, son dönemde ise birkaç kanalın dışında çizgi filme destek verilmediğini aktararak, "Allah TRT'yi çizgi filmcilerin başından eksik etmesin. Hepimizin TRT Çocuk'a hizmet etmesi lazım. Orayı iyi işler yaparak kalkındırmamız lazım" dedi. TRT Çocuk'un varlığını, bulunmaz bir nimet olarak niteleyen Pasin, bu kanalın olmaması durumunda bütün üretimin duracağını belirtti.

Disney Stüdyoları'nda bir dakikalık bir reklam filminin 50 bin dolar olduğu bilgisini veren Pasin, Türkiye'de ise bunun 2-4 bin lira civarında olduğunu aktardı. Pasin, animatörlerin biraz para kazanmak adına kaliteden ödün verdiklerini anlatarak, bu nedenle 12 karede anlatılacak bir hareketin 4 karede anlatıldığını söyledi.

Çizgi film sektörünün gelişmesinde devlet desteğinin önemine değinen Pasin, Yunanistan'ın bu konuda en büyük örnek olduğunu dile getirdi. Pasin, Türkiye'de ise yükü sadece TRT'nin çektiğini kaydetti.

- "Çocukları eğitmek için çizgi film en önemli araç"

Pasin, animasyon reklamlar yaptığı dönemde çok iyi bir kazanç elde ettiğini aktararak, "O dönemde TRT'ye iş yapmamın nedeni çocuklardır. O dönem en popüler reklam filmlerini yapmama rağmen, kendi çocuklarımın umurunda değildi. Ne zaman ki televizyona iş yapmaya başladım, babalarının çizgi filmci olduğunu anladılar. Çocuklarım bundan iftihar etti" diye konuştu.

Pasin, çizgi filmin diğer iş kollarından farklı olarak hem eğitici hem de öğretici bir yanı olduğunu belirtti. Çevre temizliği konusunda birçok tabela konduğunu anımsatan Pasin, çizgi filmin eğitici yönü hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bunlara gerek yok. 'Yerlere tükürmeyiniz' diye yazmak işe yaramıyor. O bir refleks olmuş artık. Çünkü eğitilmemişler. İnsana 20 yaşından sonra trafiği öğretemezsin. Ona çocukken öğreteceksin neyin ne olduğunu. Bu nedenle çizgi filmden daha mükemmel bir eğitim aracı yok. Zaten okuma alışkanlığımız yok. Maalesef bunu kullanamıyoruz. Binlerce tabela yerine tek karede bunun eğitimi verilebilir."

Haber Ara