Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmek üzere Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, Hacıosmanoğlu "şikayetçi", Özak ise "hakkında inceleme yapılan kişi" sıfatıyla yer aldı.
Fezlekede, Hacıosmanoğlu'nun avukatı aracılığıyla savcılığa müracaatta bulunduğu anlatılarak, Hacıosmanoğlu'nun, kendisi Trabzonspor Kulübü Başkanı seçildikten sonra İçişleri Bakanlığı müfettişleri ve Trabzon Valiliği Dernekler Masasınca yapılan denetimler sonucu eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in imzası ile kendisi adına yapılmış birtakım iş avans ödemelerinin tutanaklarla gider kısmında gösterildiğini savunduğu vurgulandı.
Hacıosmanoğlu'nun, bu konudaki müfettiş raporlarından sonra ödemelerin Şener adına iş avansı olarak kaydedildiğini, bu avansların kapatılma sürecinde bazı avukatlar adına vermedikleri adli ve hukuki hizmetlere karşılık ödemeler yapıldığını da öne sürdüğü belirtilen fezlekede, 4-5 yıl önce bu avukatlara yapılmış aylık ödemeli vekalet sözleşmelerinin Şener tarafından kulüpten ayrılmadan önce kulübe ibra edildiğinin de savunulduğu belirtildi.
Fezlekede, avukatların 5 yıl boyunca hiç talep etmedikleri hizmet bedellerini fatura keserek kulüpten talep etmesi üzerine Hacıosmanoğlu'nun bu işlemlerle ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ifade edilerek, bunun üzerine Şener hakkında Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı kaydedildi.
Hacıosmanoğlu'nun, Özak'ın da yerel biz gazeteye verdiği beyanatla "Bunlar iftiradır. Şiddet ve nefretle kınıyorum" diyerek "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ettiğini, aynı gazeteye başka tarihlerde iki kez verdiği beyanatlarda söylediği sözlerle de kendisine "hakaret" ettiğini savunduğu ifade edilen fezlekede, Özak'ın milletvekili olmasından dolayı hakkında Anayasa'nın 83/2 maddesi gereğince ceza takibatı yapılamadığı belirtildi.
Fezlekede, Özak hakkında söz konusu suçlardan ceza takibatı yapılabilmesi amacıyla yasama dokunulmazlığının kaldırılması için gereğinin yapılması istendi.
