Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı İşler:

Başbakan Yardımcısı İşler:

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-12 16:26:01

Başbakan Yardımcısı İşler:
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu davanın doğal lideridir. Yani biz şimdi önümüzdeki süreçte lider aramıyoruz. Genel başkan seçeceğiz partiye ve bu genel başkan aynı zamanda başbakan olacak. Dolayısıyla AK Parti açısından, AK Parti'nin geleceği açısından önümüzdeki süreçte herhangi bir sıkıntı görünmüyor" dedi.

İşler, Kanal 24 televizyon kanalında katıldığı Söz Bitmeden programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkeye ve millete hayırlı olması dileğinde bulunan İşler, "Millet olarak bir ilki yaşadık. 10 Ağustos tarihi bir gündü ve tarihe o gün not düşüldü" ifadesini kullandı.

Bir önceki seçime yüzde 89'lar oranında bir katılımın gerçekleştiğini anımsatan İşler, Türk milletinin politize olmuş bir toplum olduğunu, dolayısıyla seçimlere katılımın yüksek olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin daha sakin bir ortamda yapıldığına dikkati çeken İşler, adaylar arasında da gerçek anlamda cumhurbaşkanı olabilecek tek adayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu, diğer iki adayın ne ilk ne de ikinci tur için bir şanslarının olmadığını ifade ederek bu nedenle katılım oranında, daha önceki seçimlere göre bir düşüklüğün söz konusu olduğunu söyledi.

Seçimlere yüzde 74 oranındaki katılımın da çok iyi bir katılım olduğunu savunan İşler, Başbakan Erdoğan'ın bu seçimde almış olduğu oyun, yüzde 90'lık katılım gerçekleştiği seçimde AK Parti'nin almış olduğu oydan bir kaç bin de fazla olduğuna vurgu yaptı.

Erdoğan'ın, halkın seçmiş olduğu ilk cumhurbaşkanı unvanına kavuştuğunu anımsatan İşler, "Dolayısıyla seçimler, son derece demokratik bir ortamda yapılan şeffaf bir seçim oldu. Tartışmasız sonuçları ortada" değerlendirmesini yaptı.

"(Sandığa gitmeyen seçmenler, eğer oy kullansaydı aslında Erdoğan kazanamazdı, çatı aday kazanırdı) gibi mukayeseler yapılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz" sorusu üzerine İşler, bu yaklaşımın doğru bir yaklaşım olmadığını, kamuoyu yoklamalarının da milleti rehavete sevk ettiğini anlattı.

Oy kullanmayanların büyük çoğunluğunun AK Parti seçmenleri olduğunu dile getiren İşler, "Eğer katılım yüzde 90'larda olsaydı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, Sayın Başbakanımızın, müstakbel Cumhurbaşkanımızın oy oranının ben yüzde 55'in altında olmayacağını düşündüm ve o şekilde öngördüm. Hakikaten de eğer katılım olsaydı, kesinlikle yüzde 55'i yakalardı" diye konuştu.

Çatı aday formülünün, CHP ve MHP teşkilatlarında tutmadığını gördüklerini söyleyen İşler, seçimlerde hiçbir heyecanın bulunmadığını, sadece Başbakan Erdoğan'ın gerçekleştirdiği mitinglerin olduğunu bildirdi.

İşler, "Toplumumuzda gerçekten büyük bir Recep Tayyip Erdoğan sevgisi var. Bu sevginin karşılığını yine biz meydanlarda gerçekten gördük ve çok şükür sandık sonuçları da bunun böyle olduğunu ortaya koydu" dedi.

Erdoğan'ın aldığı yüzde 52 oy oranının küçümsenmeyecek bir oy oranı olduğunu ifade eden İşler, bütün dünyanın buna şapka çıkarttığını ve bu zaferi konuştuğunu belirtti.

-"Gül ile Erdoğan'ın bir kardeşlik hukuku var"-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Partime döneceğim" şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine İşler, "Sayın Abdullah Gül, artık kamuoyuna mal olmuş bir şahsiyet, siyasi bir şahsiyet. AK Parti'nin kurucusu, AK Parti'nin ilk başbakanı" yanıtını verdi.

Gül ile Erdoğan'ın bir kardeşlik hukuku bulunduğunu bütün kamuoyunun bildiğini ifade eden İşler, "Elbette ki onlar kendileri görüşüyorlar, konuşuyorlar, birtakım kararlar veriyorlar ve bu kararlar neticesinde de yol haritası belirleniyor" diye konuştu. "Aralarında bir iletişimsizlik var mı" sorusuna ise İşler, şöyle yanıtladı:

"Sık sık görüşen insanlar arasında bir iletişimsizlik olacağını tahmin etmiyorum. Dolayısıyla zaten görüşüyorlar. Onları konuştular. Sayın Başbakanımızın da seçim öncesinde bazı televizyon kanallarında yapmış olduğu açıklamalar var, Sayın Abdullah Gül'ün partiye dönüşüyle ilgili. Dolayısıyla bunun zaman içerisinde nasıl olacağını herkes görür. Ama bu iki şahsiyet zaten bu davanın önde gelen iki ismi. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu davanın doğal lideridir. Yani biz şimdi önümüzdeki süreçte lider aramıyoruz. Genel başkan seçeceğiz partiye ve bu genel başkan aynı zamanda başbakan olacak. Dolayısıyla AK Parti açısından, AK Parti'nin geleceği açısından önümüzdeki süreçte herhangi bir sıkıntı görünmüyor. Hele 30 Mart seçim sonuçları ortadayken, 10 Ağustos seçim sonuçları ortadayken, AK Parti açısından hiçbir sıkıntı yok. Allah'ın izniyle biz yolumuza devam edeceğiz."

Yeni dönemde güçlü cumhurbaşkanı ve güçlü başbakanlık formülünün hayata geçirileceğini belirten İşler, yeni genel başkanın ve başbakanın da güçlü, aktif olacağını, terleyip koşacağını söyledi.

"YSK resmi olarak sonucu açıkladığı zaman Abdullah Gül'ün istifa edeceği gibi bazı spekülasyonlar var" değerlendirmesi üzerine İşler, "Onlar spekülasyon" diyerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "görevinin başında olduğunu ve 28 Ağustos'ta görevi bittikten sonra partiye dönüş konusunun olacağını" ifade ettiğini aktardı.

"Peki genel başkan ismi belli mi" sorusuna "Hayır" diye yanıt veren İşler, Başbakan Erdoğan'ın gelecek günlerde kadın kolları, gençlik kolları, milletvekilleri ve il başkanları ile görüşmeler yapacağını aktararak, bu görüşmelerde ortaya çıkan isimlerden birinin, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan tarafından işaret edileceğini ve kongreye gidileceğini kaydetti.

"Bu konuda herhangi bir sıkıntı olmayacağı kesin" değerlendirmesinde bulunan İşler, parti olarak geçmişte çok sıkıntılar ve badireler atlattıklarını, herhangi bir sıkıntının olmadığını belirtti.

İşler, şu görüşleri dile getirdi:

"Çok şükür, şu an 13 yıllık bir AK Parti tecrübesi var ki bu 13 yılın 12 yılı da iktidarda geçen bir tecrübe. Çok ciddi bir tecrübeye sahibiz biz ve AK Parti bu süreç içerisinde kurumsallaştı. Dolayısıyla şimdi ortak akılla hareket edip gerekli istişareler yapıldıktan sonra bugüne kadar nasıl hep isabetli kararlar verdik ve her girmiş olduğumuz seçimde büyük bir başarıyla nasıl çıktıysak bundan sonra da AK Parti açısından sonucun ben öyle olacağını düşünüyorum. Bazıları tabii şimdi içimize fitne sokmak, partiyi karıştırmak isteyebilirler."

-"AK Parti'de birden fazla namzet olduğunu düşünüyorum"-

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, AK Parti içinde Abdullah Gül'ün istenmediği gibi bir çatlak oluştuğu yorumları üzerine, "Recep Tayyip Erdoğan ile sorunu olanlar, Erdoğan'ın bileğini bükemediklerini söyleyerek, ondan sonrasını partiye bölme, başarısız kılma konusunda bir gayret içine girdiklerini bildirdi.

Bunun gayet doğal olduğunu vurgulayan İşler, AK Parti'nin kurumsallaşmış, ortak akla önem veren bir parti olduğunu ve dolayısıyla bu süreci rahatlıkla atlatarak yollarına devam edeceklerini ifade etti.

İşler, Erdoğan'ın seçimlerden önce de "güçlü başbakan" vurgusu yaptığını ve genel başkan ile başbakanlığın bir isimde olacağı yönündeki sözlerini hatırlattı.

Güçlü başbakanın özellikleri sorulması üzerine, İşler, şöyle konuştu:

"Güçlü başbakanın anayasa ve kanunların kendisine verdiği yetkileri kullanan bir başbakan olacak. Hükümeti yönetecek, cumhurbaşkanıyla da uyumlu çalışacak, genel başkan olarak partisine hakim olacak. Başbakan olduktan sonra, 8-9 ay sonra seçimleri kazanacak bir başbakan aranıyor. Onun da AK Parti'nin içinde birden fazla namzeti olduğunu düşünüyorum. AK Parti'nin kadroları gerçekten güçlü. Yapılacak istişareler sonucunda kimde karar kılınırsa Allah'ın izniyle hiçbir sıkıntı olmadan yolumuza devam edeceğiz."

-"Paralel yapıya taviz yok"-

İşler, paralel yapıyla mücadelenin sorulması üzerine ise şunları söyledi:

"İki konuda bizim hiçbir tavizimiz söz konusu olamaz. Çözüm süreci başarıyla tamamlanacak, bu konuda kanuni düzenlemeyi de yaptık, sonuna kadar gidilecek kararımızı verdik ve gerekli adımları bugüne kadar attık ve çok şükür bir buçuk iki yıldır güzel başarılar elde ettik. Paralel yapıyla mücadele sonuna kadar devam edecek, bunda da taviz verilmeyecek. Paralel yapıyla mücadele artık MGK bildirilerine de girdi. Dolayısıyla bu devletin bekasını tehdit eden bir yapı. Devlet içerisinde devlet olmasını bizim kültürümüzde, geleneğimizde kesinlikle müsaade edilmez. Türkiye Cumhuriyeti de buna kesinlikle müsaade etmeyecek, bu yapı sonlandırılacak."

İşler, güçlü cumhurbaşkanının bu mücadeleyi yürütürken güçlü başbakanın da bu mücadeleyi sürdüreceğini ifade etti.

Parti içesinde bu mücadeleyle ilgili farklı bakış açılarının sorulması üzerine ise İşler, "Belirlenecek şahsın illa kabineden olması diye bir şartı yok, milletvekili olması başbakan olması için yeterlidir. Bizim büyük bir grubumuz var, o gruptan hangi isim için mutabık kalınırsa açıklanacak. Ben AK Parti içerisinde bütün milletvekillerimizin Sayın Başbakanımızın hassasiyetlerine hakim olduğunu, aynı hassasiyetlerin onlarda da olduğunu düşünüyorum dolayısıyla kim belirlenirse belirlensin bu mücadele sonuna kadar sürecek, bunda sıkıntı olmayacak" görüşünü bildirdi.

Emrullah İşler, çatı adayıyla seçime giren muhalefet partilerinin ciddi sıkıntılarla karşılayacağını söyleyerek, yapılanın büyük bir yanlış olduğu ve bu yanlışın bedelinin mevcut yönetime ödetilmek istendiğini kaydetti.

AK Parti için ANAP ve Doğru Yol örneklerinin verildiğini hatırlatan İşler, bu partilerin AK Parti ile alakası olmadığını belirterek "Onlar kaybeden partiler, kaybeden değerlerdi ama biz kazanan parti, kazanan değeriz, 30 Mart'ta yüzde 45,5, şimdi yüzde 52 oranında oy almışız. Dolayısıyla bu AK Parti'inn önünün açık olduğunu gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.

-"Türkiye sistem değişikliğine gitmek zorunda"-

İşler, başkanlık sistemine geçilip geçilmeyeceğinin sorulması üzerine ise "Mevcut yapıda ister istemez Türkiye sistem değişikliğine gitmek zorunda. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı Sayın Başbakanımızın da ifadeleriyle terlemek, koşturmak, koşmak durumunda ve dolayısıyla 5 yıl geçtikten sonra halkın karşısına geçip oy isteyecek, hesap verecek. Bundan dolayı Türkiye'nin bir an önce sistem değişikliğine geçmesi gerekmekte" dedi.

Anayasa Komisyonu'nda bu konuyu gündeme getirdiklerini anımsatan İşler, başkanlık sistemi tartışmalarının Erdoğan üzerinden gerçekleştiğine değindi.

Türkiye'ye yapılabilecek en güzel hizmetin, sistemin yerli yerine oturması olduğunu anlatan İşler, Türkiye'nin acilen yeni bir sivil demokratik anayasaya ihtiyacı olduğunu belirtti.

İşler, 2070 hedeflerini açıklayan yeni Türkiye'ye yakışan bir anayasası bulunmadığına dikkati çekerek bugünden itibaren bunun tartışılabileceğini söyledi.

2015 seçimlerinden önce anayasa değişikliğine gidilme ihtimalini zayıf gördüğünü bildiren İşler, "İsterse muhalefet partileri 3 günde bu değişikliği yapar, hiçbir sorun olmaz ama ona gidilmesi, 2015 seçimlerinden sonra kesinlikle anayasa değişikliği yapılması, sadece cüzi bir değişiklik de değil, sadece cumhurbaşkanlığı ya da sadece başkanlık sistemi değil, aslında Türkiye'ye yakışır bir anayasayı hep birlikte yapmamız lazım" diye konuştu.

-"Türkiye'nin çatışma içinde kalmaması lazım"-

Başbakan Yardımcısı İşler, Anayasa'nın cumhurbaşkanının görev yetkilerini belirleyen maddelerin değiştirilmesiyle ilgili soruya karşılık, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduktan sonra başbakanla arasında herhangi bir sıkıntı olmaz" dedi.

Cumhurbaşkanı ile başbakanın farklı siyasi geleneklerden gelmesi durumunda ise "sıkıntı çıkacağını" kaydeden İşler, "Mevcut sistem, mevcut Anayasa çok sıkıntılı, dolayısıyla ister istemez bir çatışma, kavga çıkması doğaldır. Bunun çıkmaması için sistem değişikliğine gidilmesi lazım. 10 yıl sonra farklı tablolar çıktığı zaman Türkiye'nin bir çatışma içinde kalmaması lazım" diye konuştu.

Mevcut Anayasa'ya göre "cumhurbaşkanının sorumsuzluğunun da söz konusu olduğunu" kaydeden İşler, şu anda bu konuda bir sıkıntı görmediğini ama Türkiye'nin geleceği açısından mutlaka bir sistem değişikliğine gidilimesi gerektiğine vurgu yaptı.

Türkiye'deki "çatışmacı siyaset ortamının değişip değişmeyeceğine" yönelik soru üzerine İşler, "Erdoğan'ın güçlü bir şahsiyet ve karizmatik bir lider olması nedeniyle muhalefetin tartışmaları onun üzerinden yürüttüğünü" aktardı.

"Muhalefet sürekli saldırıyor, hakaret ediyordu ve siyaseten Sayın Başbakan da onlara cevap veriyordu ve ortam geriliyordu" diyen İşler, Erdoğan'ın "yeni süreçte uzlaşma zamanının geldiği yönünde çok önemli mesajlar verdiğini" ifade etti. İşler, bundan sonraki süreçte siyasi gerginliklerin azalacağını düşündüğünü belirtti.

Türkiye'de çözüm sürecinin mutlaka devam edeceğini ve paralel yapıyla mücadelenin de süreceğini vurgulayan İşler, "Güçlü büyük ve yeni Türkiye inşası devam edecek" dedi.

İşler, HSYK'da yapılacak seçimler konusunda da "seçimler yapıldığında neyin ne olduğunu göreceğiz" ifadesini kullandı.

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara