Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Fitch'in tavrının arkasında ekonomik bir motivasyon yok'

'Fitch'in tavrının arkasında ekonomik bir motivasyon yok'

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-11 12:28:38

'Fitch'in tavrının arkasında ekonomik bir motivasyon yok'
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, Fitch Ratings Direktörlerinden Gergely Kiss'in yaptığı açıklamalardan, Fitch'in Türkiye'deki yeni siyasal şekillenmeyi takip edeceğinin anlaşıldığını kaydederek, Fitch'in tavrının arkasında ekonomik bir motivasyon olmadığını ifade etti.

Yılmaz, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in, cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Türkiye için "politik riskin hala yüksek" olduğu yönündeki açıklamasını AA muhabirine değerlendirdi.

Fitch'in, Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nın ilk kez halk tarafından seçilmesinin siyasi işleyişleri nasıl şekillendireceğine ilişkin bir belirsizlik oluşturduğunu düşündüğünü dile getiren Yılmaz, bunu bir risk unsuru olarak değerlendiren derecelendirme kuruluşunun yatırımcı kitlesine açıklama yapma gereği duyduğunu belirtti.

"Fitch'in tavrının arkasında ekonomik bir motivasyon olmadığı görüşündeyiz" diyen Yılmaz, Fitch'in daha çok ülke notunu "kurumsallık" anlamında etkileyebilecek siyasi gelişmelerin ekonomik etkilerinin olup olmayacağını değerlendireceklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı görev değişikliğinin ağustos ayı sonunda gerçekleşecek olmasının, Fitch'e ekim ayındaki yeniden değerlendirme öncesinde siyasi süreçleri gözlemleme şansı vereceğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu nedenle piyasanın önümüzdeki günlerde odağında yeni kabinenin nasıl oluşacağı ve Bakanlar Kurulu ile Cumhurbaşkanı arasındaki etkileşimin nasıl gelişeceği olacaktır. Sayın Erdoğan'ın aktif cumhurbaşkanlığı yaklaşımının günlük hayatta uygulama bulmasıyla belirsizliklerin azalması, kurumsal yapının belirginleşmesi, aynı zamanda Merkez Bankası gibi önemli ekonomik aktörlerin de görevlerinin başında olmasıyla endişeler giderilecektir. Türkiye'nin, 2000'li yıllarda küresel ekonomi ile artan entegrasyonu dahilinde piyasa liberalizasyonu sürecinde kazandığı kurumsallaşma kültürünü önümüzdeki dönemde daha da pekiştirmesi beklenmeli. Özellikle toplumsal uzlaşı ve yeni anayasa süreci ülke ekonomik büyüme potansiyelini olumlu yönde etkileyebilecek, devlet işleyişine esneklik ve dinamizm kazandırabilecek fırsatlar olarak değerlendirilebilir.

Toplumsal yaşama katılımın artması ekonomik faaliyeti daha da canlandıracaktır. Bu nedenle devlet yapısı içerisindeki işleyişler belirginleştikçe risk faktörlerinin da azalması beklenebilir. Elbette, kurumsallaşma anlamında yapılabilecek yanlışlar, dünya çapında kabul gören standartların dışında uygulamalar da tam tersi yönde varlık fiyatlamalarına olumsuz etki edebilirler."

- "Ekonomik değerlendirmelerden çok siyasete bulaştıklarını görüyorum"

Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Stratejik Düşünce Enstitüsü ekonomi danışmanı Levent Yılmaz, Fitch'in açıkladığı Türkiye raporuna ilişkin, "Tamamen siyasi içerikli ve Türkiye'de iç politikaya yön vermeye yönelik bir açıklama olarak düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Moody's'in seçimden önce Türkiye'ye ilişkin açıklama yapacağını duyurduğunu, ama açıklamanın yapılmadığını hatırlatan Yılmaz, "Bunun iki sebebi olabilir; ya açıklayacağı rapordaki bilgilere güvenmiyordu ya da 'bunun bir siyasi sonucu olabilir' diye düşündü. Bizim notumuza ilişkin bir rapor yayınladığında ciddi bir eleştiri alacak. Çünkü Türkiye bölgesindeki ülkelerle kıyaslandığı zaman çok daha iyi görünüyor" diye konuştu.

Levent Yılmaz, Fitch'in bugün yayınladığı raporun ise tamamen siyasi bir açıklama olduğunu belirterek, "Ne büyüme rakamlarına ne istihdama ne de ihracatın yapısına yönelik ciddi ve teknik bir değerlendirme var" dedi.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarında, makroekonomik verilere göre hareket etmesi gerektiğinin beklendiğini aktaran Yılmaz, şu görüşleri aktardı:

"Açıklamanın sonunda da Merkez Bankası'nın faiz indirimi yapıp yapmayacağına bakacakları belirtiliyor. Ekonomi yönetiminin bundan sonraki süreçte kim olacağıyla ilgileniliyor. Fitch üstü kapalı olarak 'benim neoliberal politikalarıma uygun bir ekonomi yapısı oluşacaksa size iyi not vereceğim ama benim istediğim neoliberal politikalara uygun bir yapı olmayacaksa size kötü not vereceğim' diyor. 'Türkiye'nin kredibilitesi benzer ülkelere göre zayıf' değerlendirmesinde Türkiye'nin benzerlerinden kimi kastettiği belli değil. Tamamen siyasi içerikli ve Türkiye'de iç politikaya yön vermeye yönelik bir açıklama olarak düşünüyorum."

Yılmaz, Moody's'in bu sabah yayınladığı raporda Türkiye'nin büyümesinin 2014 ve 2015 yıllarında 2,5-3,5 arasında olmasının beklendiğini açıklamasına ilişkin ise, "Yüzde 4 büyüme beklentisi olan bir ülkede 1 puanlık bir hata payı bırakıyorsanız bu da sizin ciddiyetinizin sorgulanması anlamına gelir. Örneğin büyüme yüzde 2,5 yerine yüzde 3,5 olursa; toplam sapma yüzde 40'a tekabül eder ki bu ne kadar güvenilir olabilir?" şeklinde konuştu.

Söz konusu Türkiye olunca, artık kredi derecelendirme kuruluşlarının ekonomik değerlendirmelerden çok siyasete bulaştıklarının görüldüğünü belirten Yılmaz, Türkiye ekonomisinin sadece Merkez Bankası faiz politikası üzerinden değerlendirilmeye tabi tutulmasının yanlış olduğunu vurguladı.

Fitch'in bu sabah açıkladığı raporun piyasaları etkileyeceğini dile getiren Yılmaz, "Seçimin ardından piyasaların beklediği siyasi istikrarı, yapılan 2 açıklamayla negatif etkilemiş oldular. Türkiye'de artık kredi derecelendirme kuruluşlarına çok itibar edilmediğini biliyoruz ama uluslararası piyasada bu değerlendirmeler hala etkili" dedi.

Haber Ara