Medya-İş üyesi basın mensupları İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto için bu ülkenin büyükelçilik konutu önünde toplandı.
Saldırılarda yaşamını yitiren ya da yaralanan gazeteci ve çocukların fotoğrafları ile "Çocuklar ölmesin", "Çocuk katili İsrail", "Öldürülen çocuk haberi yapmak istemiyoruz", "İsrail basın özgürlüğünü hedef alıyor", "İsrail medya ofislerini hedef alıyor" yazılı Türkçe ve İngilizce dövizler taşıyan sendika üyeleri, "Katil İsrail hesap verecek", "Gazeteci katili İsrail", "Gazze'de basına özgürlük" sloganları attı.
Medya-İş Genel Başkanı Gürsel Eser, grup adına yaptığı açıklamada, gazetecilerin artık öldürülen çocuk haberi yapmak istemediğini söyledi.
İsrail ordusunun Gazze'ye saldırılarının gün geçtikçe şiddetlendiğini ve sivil kayıpların hızla arttığını bildiren Eser, "Katledilen sivillerin önemli bir bölümünün henüz oyun yaşındaki çocuklar ve kendilerini onlara siper eden anneler olduğunu tüm dünya biz gazeteciler sayesinde öğreniyor" diye konuştu.
-"En büyük şahit basın mensupları"
İsrail'in insanlığa karşı işlediği suçların, medya sayesinde tarihin ve insanlığın hafızasına kaydedildiğini belirten Eser, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelecekte İsrail tüm bu suçlarının hesabını vermeye başladığında en büyük şahit basın mensupları ve onların tüm dünyaya ulaştırdığı fotoğraflar, haberler, videolar olacaktır. İsrail son günlerde Gazze'de sivillerin yanı sıra basın mensuplarını giderek daha fazla hedef almaktadır. Bu saldırılar da Anadolu Ajansının da ofisinin bulunduğu bina 2 kez bombaların hedefi olmuştur.
İsrail yaptığı katliamları gizlemek adına Gazze'de görev yapan gazetecilere sık sık bölgeyi terk etmeleri yönünde tehditler savurmuştur. Ortadoğu'nun müstesna demokrasisi rolünü oynayan İsrail, demokrasinin en temel değeri insan yaşamını ayaklar altına aldıktan sonra şimdi de basının haber alma özgürlüğünü karartmakta, füzeleriyle bombalarıyla basın kuruluşlarını vurmaktadır."
-"10 gazeteci öldürüldü, 38 gazeteci yaralandı"
Gerek Gazze'de gerek Batı Şeria'da görevli tüm basın mensuplarının can güvenliğinden birinci derecede İsrail'in sorumlu olduğunu belirten Eser, İsrail'in basına yaptığı bu saldırılarla Gazze'de yaşanan insanlık trajedisini sansürleme telaşında olduğunu bildirdi.
Eser, "Filistin Gazeteciler Birliğinin son açıklamasına göre Gazze saldırıları başladığından bu yana 10 gazeteci öldürüldü, 38 gazeteci ise yaralanmıştır. Savaşlarda gazetecilerin dokunulmazlığı uluslararası anlaşmalarla sağlanmasına rağmen İsrail bunu hiçe saymakta, dünyadan İsrail karşıtı sesler yükseldikçe saldırılarını artırmaktadır" dedi.
-"Freedom House, basın özgürlüğünü katleden İsrail için açıklamanız olacak mı"
"Ben buradan gelip Türkiye'de yalan yanlış bilgilerle basın özgürlüğü raporu açıklayan Freedom House'a sesleniyorum. Bu denli basın özgürlüğünü katleden İsrail devleti için bir açıklamanız olacak mı" diyen Eser, herkesi insanlığa karşı işlenen suçlar karşısında daha duyarlı olmaya ve bu zor günlerde kan ve gözyaşıyla sulanan topraklarda görevlerini yapmaya çalışan basın mensuplarına destek olmaya davet etti.
Açıklamanın ardından eyleme katılan basın mensupları fotoğraf makinalarını ve kameralarını büyükelçilik konutu önüne koydu. Gazeteciler, kalemlerini kırarak İsrail saldırılarıyla çocuk ve gazeteci ölümlerini protesto etti.
Eser ve beraberindekiler daha sonra İsrail büyükelçilik konutuna üzerinde "Gazeteci katliamına son" yazılı siyah çelenk bıraktı.
Bir süre daha İsrail aleyhine çeşitli sloganlar atan eylemciler, ardından elçilik önünden ayrıldı.
Eyleme Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Nursel Turbay, Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Ali Dim ile bazı basın kuruluşlarının temsilcileri de destek oldu.