Güllüce, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında Bağcılar'daki 18 riskli binanın yıkıldığı "Kentsel Dönüşüm Töreni"nde yaptığı konuşmada, 2 hafta sonra 1999 depreminin 15. yılının anılacağını söyledi.
Bu deprem sırasında Tuzla Belediye Başkanı olduğunu hatırlatan Güllüce, "Tuzla'da depremle ilgili sıkıntılarımız bir gün sürdü. Ben takriben 60 gün İzmit, Yalova ve Sakarya'da çalıştım, Enkaz çıkartma, bina yıkma konusunda tuhaf bir tecrübem oldu. Allah o tecrübeyi kullandırmasın. O zamanki Türkiye'de bina yıkmak da bilinmiyordu. Bunun için epey uğraştık. Sanılanın aksine bina yapmaktan daha zor bir iş, bina yıkmak" diye konuştu.
Geçmişin çabuk unutulduğuna dikkati çeken Güllüce, şöyle devam etti:
"Sanki bir daha hiç deprem olmayacakmış gibi düşünmeye başlıyoruz. Unutmak, Allah'ın bir rahmetidir. Eğer sürekli bir acıyla yaşarsa insan, o hayatı zorlaştırır. Biz hem unutmayacağız hem de çaresini arayacağız. 1999'dan sonra Türkiye'de birçok şey, özellikle 2002'den sonra hükümetimizin de katkılarıyla bugünkü farklı bir hale geldi. Beton kalitesinden, inşaat tekniğinden, mühendisliğinden, jeolojik testlere kadar pek çok şey... Yeni bir Türkiye haline geldik."
Güllüce, ülke genelinde hala birkaç milyon binanın sıkıntılı olduğunu ve depremde yıkılma riski taşıdığını dile getirerek, "İstanbul dışında bazı illerimiz var ki ilin yarısı neredeyse fay hattı. Hızla bunları değiştirmemiz, geliştirmemiz, bunları farklı alanlara kaydırmamız gerekiyor. Bu bakımdan bakanlığımızın ve hükümetimizin oldukça fazla katkıları var. Kentsel dönüşüm yasasının ana çıkış sebebi, deprem riski taşıyan çöküntü alanların, kötü yapılaşmanın ortadan kaldırılarak bugünkü Türkiye şartlarına uygun binalar, semtler, şehirler haline dönüştürülmesi" ifadelerini kullandı.
Geçmişte İstanbul'un çok kötü bir durumda olduğunu anlatan Güllüce, "Benim boyum 1,68. O zamanlar bir yerde konuşma yapıyordum Gaziosmanpaşa'da. Bu sırada caddenin diğer tarafındaki binayı görmüyordum çöp yığınından. Çöp yüksekliği benim boyumdan yüksekti. Böyle bir İstanbul vardı" dedi.
Yeni Türkiye'nin şehirlerinin de binalarının da farklı olması gerektiğini vurgulayan Güllüce, şunları kaydetti:
"Bazen bakanlığımızı eleştiriyorlar 'İşleri kilitliyor' diye. Tabii canın istediği gibi beton dökmek istiyorsan, canının istediği gibi bina yapıp satarsan, canının istediği malzemeyle bina yapıp da sadece boyası, fayansı güzel diye satmaya kalkarsan biz onu kilitleriz. Güzel yapacaksan, milletin ihtiyacına, çağın teknolojisine uygun bina yapacaksan da önüne rehber olur, her türlü desteği veririz. Biz olumsuzluklar noktasında acayip kilitleyeceğiz ve bundan sonra da kilitlemeye devam edeceğiz. İnşaat yapacaksan da düzgün yapacaksın. Her geçen gün bu işleri daha da sıkılaştıracağız, disipline edeceğiz. Beton kalitesinin daha çok üzerine gideceğiz."
- "Köylerde de kötü yapılaşmaları düzelteceğiz"
Güllüce, kentsel dönüşümle ilgili vatandaşa daha çok faydası olacak yeni bir yönetmelik çıkardıklarını belirterek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Gediz bölgesinde büyük bir çevre projesi yapıldığını aktaran Güllüce, şöyle konuştu:
"Orada ciddi bir çevre kirliliği var. Bu kirliliği ortadan kaldıracak bir çalışma yapıyoruz. Türkiye'de ilk defa çok geç kalınmış olan mekansal stratejik plana başladık. Türkiye'nin tümünü planlayacak ve stratejik planla yapılacak. İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ortaklığıyla bu projeyi başlatıyoruz. 2 sene içinde de inşallah bunu bitireceğiz. Türkiye'deki yerleşim alanlarının tümünü havadan çekiyoruz. Bunlar 3 boyutlu olarak bilgisayarize ediliyor. Daha sonra her bina 3 boyutlu olarak görülebilecek hale geliyor. Online atık su denetimi yapıyoruz. Bilgisayar başındaki operatör, suları anında görüyor. Eğer yeterince düzgün arıtılmamışsa bilgisayar haber veriyor ve müdahale ediliyor. Yıkım yönetmeliği çıktı çıkacak. İskelelerimizle ilgili çok dramatik şeyler yaşanıyor. İskele yönetmeliğini hazırlıyoruz. Doğru, dürüst, çağdaş, teknolojik iskele nasıl yapılması gerekiyorsa öyle iskele yapılması konusunu içeren yönetmeliğimiz hemen hemen çıkmak üzere."
Kalkınma ile çevreyi koruma ifadelerinin ters orantılı olduğunu dile getiren Güllüce, Türkiye'nin dünyanın en hızlı kalkınan ülkelerinden biri olduğunu aynı zamanda kalkınırken çevresini de koruduğunu söyledi.
Güllüce, İstanbul'un kentsel dönüşümde en başarılı illerden biri olduğunu ifade ederek, "Buradaki yıkım, yeni Türkiye'ye adım adım ilerleyen hizmetlerden biridir. Bu yıkım, aynı zamanda 'Ey Türkiye, bak biz artık eskileri değiştiriyoruz. Biz yeni Türkiye olarak gelişiyoruz. Bizim apartmanlarımız hem deprem riskinin ortadan kalktığı binalar olacak hem de çağın insanın istediği şartları yerine getiren binalar olacak. Çevre şartları da buna uygun olacak' demiş olacağız. Türkiye'de köylerde deprem riski de ciddi oranda var. Kısa bir zaman sonra oralara da el atacağız. Köylerde de deprem riski altındaki binaları ve kötü yapılaşmaları düzelteceğiz" diye konuştu.
- "Dünya birtakım sinyaller veriyor"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da kentsel dönüşümün hayırlı olmasını diledi. İstanbul'daki son yağışta İstiklal Caddesi'nin durumu hatırlatan Topbaş, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
"İstiklal Caddesi'ne bir yağışla 15 dakikada 25 litre, yani kovaları boşaltıyorsunuz gibi bir yağış var. Altta 100 küsur yıl önce yapılmış bir kanal, tonoz olmasına rağmen, mazgallara, su kanallarına hiç dokunmamamıza rağmen. Çocukluğu, gençliği Beyoğlu'nda geçmiş biri olarak böyle bir olayı görmediğimiz bir yerde, fiziksel hiçbir müdahale etmediğimiz bir yerde, bu su birikintisini nasıl görüyoruz? Yüzey kaplaması dışında fiziksel hiçbir müdahalemiz yok. Mazgallarda ve alttaki tonozu rehabilite etmemize rağmen bunu görüyorsak, Londra'da metroyu su basıyorsa ve dünyanın birçok yerinde bu tufanları şehirlerde görüyorsak, dünya birtakım sinyaller veriyor demektir."
Topbaş, son günlerde toplu taşıma araçlarının karıştığı kazalara işaret ederek "Araştırmalar yapılıyor, savcılığa intikal etti, üzerinde duruluyor. Toplu taşıma araçları, kent iletişim sistemleri başta olmak üzere her alanda bir rehabilite gerekiyor" diye konuştu.
Törende yıkımı yapılan Barınkent Sitesi'nde oturan Feyzullah Arslan da "Burada daire sahibiyiz, daha önce depremde hasar görmüştü, güçlendirme yapmıştık. Aşağı yukarı bir iki yıldır uğraşıyoruz. Anlaştık, kentsel dönüşüme verdik . Hayırlısı olur inşallah" dedi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı'nın da katıldığı törende, konuşmaların ardında Göztepe Mahallesi'ndeki 7 bin metrekarelik alanda bulunan 12 binadan oluşan 146 bağımsız birim ile telekonferans yöntemiyle bağlantı gerçekleştirilen Hürriyet Mahallesi Cumhuriyet Caddesi'ndeki 2 bin 100 metrekare alanda yer alan 6 binadan oluşan 38 bağımsız birim yıkıldı.