AA muhabirine Ukrayna'nın ticari geleceğine ilişkin değerlendirmeler yapan Pehlivan, ülke ekonomisinin yoğun siyasi gerilimden nasibini aldığına dikkati çekti. Pehlivan, ülkenin yıl içinde gelişen olayların tesiri altında kaldığını söyleyerek, "Ukrayna 2014 içerisinde bir devrimi, Kırım'ın Rusya tarafından ilhakını, nüfusun yüzde 15'ini oluşturan sanayi ve maden bölgeleri Donetsk ve Luganst'da düşük yoğunluklu savaşı, bir cumhurbaşkanlığı seçimini, 2 yıldır zaten büyüyemeyen bir ekonominin üzerine daha da derinleşen bir ekonomik krizi, yüzde 50'lik devalüasyonu, bir cumhurbaşkanlığı seçimini yaşadı. Son olarak ise tarihin en büyük sivil havacılık trajedilerinden biri bu topraklarda gerçekleşti" diye konuştu.
Ukrayna'da parlamento seçimlerinin muhtemelen bu yıl içerisinde yapılacağını dile getiren Pehlivan, koalisyondaki bazı partilerin desteğini çekmesi sonucu geçen hafta hükümetin düştüğünü hatırlattı. IMF yardım paketi için yasal düzenlemelerin kritik önemde olduğunu anlatan Pehlivan, şöyle konuştu:
"Meclisin gerekli reform yasalarını çıkarmamasını şikayet eden Başbakan Arseniy Yatsenyuk istifa etti. IMF'in 17 milyar dolarlık destek paketinin geleceği daha önce söz verilen yasaların Meclisten geçirilmesine ve reformların uygulanmasına bağlı. Ekonomik küçülme bu yıl en iyimser tahminlere göre yüzde 5 civarında olacak ancak büyük olasılıkla bu oran yüzde 10'ları bulacak.
Tablonun pek parlak olmadığı görünüyor ancak hakikatin resmi de bu doğrultuda. Ülkede, bankacılık sistemi oldukça problemli durumda. Merkez Bankası'nın resmi verilerine göre yüzde 10 düzeyinde olan şüpheli alacakların kredilere oranı uluslararası derecelendirme kurumları tarafından yüzde 40'lar seviyesinde tahmin ediliyor. Ülkede 176 banka var ve önümüzdeki dönemde bankacılık sektöründe konsolidasyonların olması kaçınılmaz. Mali piyasaların önümüzdeki 1 yıllık dönemde daha da daralması yüksek olasılık."
- "Perakende alanında yüksek kiralarda krize bağlı önemli düşüşler var"
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen ülkede değişimin her zamankinden daha fazla arzulandığını aktaran Pehlivan, bu isteklilik atmosferinin ülkenin geleceği için umut verdiğini vurguladı. Pehlivan, şunları kaydetti:
"Bu ortamda karamsarlığa kapılmamak mümkün mü? Bence mümkün. Son birkaç aydır aralarında bakanların ve yüksek düzeyli memurların da bulunduğu birçok kesim ile toplantılar gerçekleştirdik. İş yaşamındaki olsun yaşamın geneline dönük olsun gözlemlerimiz şunu gösteriyor ki, sıradan vatandaştan siyasetçiye ve yönetici elite kadar herkes değişimi istiyor ve daha da önemlisi bu değişimi her zamankinden daha fazla istiyor. Ülkede hedefe ulaşmak için belli bedelleri ödemeye razı bir toplum var artık.
Genç ve eğitimli bürokratik bir sınıfın önünün açıldığı bu dönemde, batı teknik ve mali destek konusunda cimri davranmazsa ülkede hatırı sayılır ilerlemelerin gerçekleşeceğine dair özellikle uluslararası finans kurumlarının yöneticilerinde ciddi bir inanç oluşmuş durumda.
Ekonomik daralma kaçınılmaz ancak özellikle Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Dünya Bankası gibi kurumlar ülke altyapısına dönük projelere ayırdıkları kaynakları ciddi miktarda artırdılar. Bu kurumlar ayrıca uygun özel sektör projelerini de destekleyeceklerdir. Dolayısıyla inşaat sektöründe önümüzdeki dönemde hareketlilik olacaktır. Perakende alanında ise yüksek kiralarda krize bağlı önemli düşüşler var. Pazara giriş eşik değerleri düşmüş durumda, güçlü perakende firmalarının genişlemesi için önemli bir fırsat gözüküyor."
- "Ukrayna, dünyada en çok bilişim uzmanına sahip ilk 5 ülkeden biri"
Ukrayna'nın, Avrupa'nın ekilebilir topraklarının üçte birine, dünyanın en değerli toprağı olan kara toprağın yüzde 25'ine sahip, ülkenin buğday, arpa, ayçiçek tohumu ve yağı, ceviz, bal mısır gibi tarım kalemlerinde dünyanın ilk 5 ihracatçısından biri olduğunu hatırlatan Pehlivan, Ukrayna'daki potansiyel fırsatlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"AB ile yapılan Serbest Ticaret Antlaşması ile ülkenin önü tarım alanında daha da açıldı. Bu tip kitlesel tarım ürünleri dışında yüksek katma değerli sebze ve meyve yetiştiriciliğine dönük yatırımlar ise önümüzdeki dönem cazip olacaktır.
Ülkede yatırım radarına alınabilecek sektörlerden biri de bilişim teknolojileri. Ukrayna, dünyada en çok bilişim uzmanına sahip ilk 5 ülkeden biri ve bu alanda önemli fırsatlar sunuyor. Son olarak enerji sektörü ise her daim hükümetlerin öncelikli olarak ele aldığı alanlardan biri ve özellikle yenilebilir enerji kaynaklarına dönük önümüzdeki dönemde yatırımlar olacaktır."
- "Türk havayolu şirketleri Ukrayna'ya günde ortalama yedi sefer düzenliyor"
Türkiye ve Ukrayna arasındaki ticaret hacminin 2013'te 6,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini anımsatan Pehlivan, bu rakamın gerçek potansiyelin çok altında olduğunu belirterek, "Ukrayna ve Türkiye arasında 2014 yılı içerisinde bir Serbest Ticaret Antlaşması imzalanması büyük olasılık olarak karşımıza çıkıyor. Bu antlaşma ikili ticaret hacmi artışında önemli bir katalizör işlevi görecektir. Ülkede barış ortamının bir an önce sağlanması, antlaşmanın katalizör etkisiyle düşünüldüğünde önümüzdeki 3 yıl içerisinde karşılıklı ticaretin 20 milyar dolar seviyesine çıkması işten bile olmayacaktır" öngörüsünü paylaştı.
Ukrayna'ya yatırım için öncelikle riskleri iyi hesaplamak ancak bunu yaparken de fırsatları gözden kaçırmamak gerektiğini anlatan Pehlivan, Türk sermayesi için rekabetin, ileri seviyelerde olduğu Polonya pazarıyla Ukrayna'yı karşılaştırdı. Pehlivan, şunları da söyledi:
"Oturmuş, problemsiz gibi gözüken pazarlara girmek kolay olmuyor. Bugün Ukrayna'nın 3 katından daha büyük bir ekonomi olan Polonya'da Türk iş dünyasının kümülatif varlığı, özellikle perakende, inşaat gibi sektörler düşünüldüğünde Ukrayna'nın kat be kat gerisinde. Zira büyüyen ve AB'nin bir parçası olan bu ülkede rekabet çok gelişmiş durumda ve pazarda konumlama eşik değerleri çok yüksek seviyelerde.
Polonya'ya bayrak taşıyıcı havayollarımız günde ortalamada tek sefer bile düzenleyemezken, Türk havayolu şirketleri Ukrayna'ya günde ortalama yedi sefer düzenliyor. Türk vatandaşlarının vizesiz gelebildiği bu ülkenin şehirlerine gitmek, uçakla İstanbul'dan Anadolu'daki bir şehre gitmekten neredeyse farksız. Bu da karşılıklı ticareti kolaylaştıran önemli bir unsur.
Başlangıçta çizilen tüm karamsar tabloya rağmen Ukrayna'daki Türk iş dünyası bu ülkenin bugününe de yarınına da inanıyor ve zor zamanlarda gemiyi terk etmedi, önümüzdeki süreçte de terk etmeyecektir. Türkiye ve ülkedeki Türk şirketleri parlak, güzel günlere ulaşmasında, dün olduğu gibi bugün ve yarın da Ukrayna'ya önemli bir katkı sunacak."