‘Savaşı bitirmek işimize gelmez’

Hürriyet'te yer alan habere göre; Menna, Suriye Demokratik Değişim İçin Koordinasyon Kurulu’nun liderlerinden biri. 2011’de Şam’da kurulan Koordinasyon Kurulu, Suriye’de silahlı isyan sürecine ve dış müdahaleye karşı çıkan 13 örgütün çatı kuruluşu. Suriye’nin Dostları Grubu’nun aile fotoğrafında yer almayı reddettikleri için dışlandılar. Paris’teki o barda Menna ile Ford arasında şu diyalog yaşanıyor:

- Menna: Silahlı gruplara desteği neden kesmiyorsunuz?

- Ford: Şu an Suriye’deki savaşı durdurmak Amerikan çıkarlarına uymuyor.

- Menna: O halde ben sizin düşmanınızım, benden dostluk beklemeyin. Koordinasyon Kurulu’nun neden Cenevre Konferansı’ndan dışlandığının da yanıtı bu diyalogda.

Rüşvet olarak başbakanlık vaadi
Bir de bunun Suud versiyonu var. Dönemin Suudi İstihbarat Şefi Bender bin Sultan, Menna’ya bir temsilcisini gönderip görüşmek istediğini bildiriyor. Menna ise “Bender ile işim olmaz” diyerek kapıyı kapatıyor. Bender’in temsilcisinin yanıtı şu oluyor: “Devrim sonrası Suriye başbakanı olma şansını yitirdiniz.”

Bender, Rusya lideri Vladimir Putin’e de Soçi Olimpiyat Oyunları’nın güvenliğinin tehdit altında olabileceği şantajıyla Suriye’den desteğini çekmesini istemişti. Bu hikâyenin hayalperest tarafına gelince:

Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu, krizin başında BDP’li vekillerle görüşmesinde ‘Suriye rejimin üç ay en geç 6 ay içerisinde yıkılacağını ve ‘oyun kurucu’ Türkiye’nin nüfuz alanının genişleyeceğini belirtip Kürtlere bir nevi saflarını şimdiden belirlemelerini istiyor. Suriyeli Kürtler safını SUK’dan (Suriye Ulusal Konseyi) yana belirlemedi ve ülkenin kuzeyinde Rojava’da özerk yönetimlerini tesis ederek Ankara’nın öfkesini çekti. Rojava’nın en önemli siyasi aktörü Demokratik Birlik Partisi (PYD) de Koordinasyon Kurulu’nda yer alıyor. PYD’nin Koordinasyon Kurulu’nda yer alması koyu Arap milliyetçiliğinden kaynaklanan Kürt fobisinin en azından muhalefetin bir kanadında aşılmasına yaradı.