Filistin davasının, İslam ümmetinin en öncelikli davası olduğunu ifade eden Karadaği, "Müslüman Alimler Birliği olarak ilan ediyoruz ki; İsrail zulmü altındaki Gazze'ye yardım etmek her Müslümanın üzerine düşen şer'i bir görevdir ve bu görevden geri durmak caiz değildir" dedi.
Müslüman devletlere "Filistin direnişinin yanında durma ve İsrail saldırısını durdurmak için çaba sarfetme" çağrısında bulunan Karadaği, şunları söyledi:
"Müslüman Alimler Birliği olarak dünyadaki bütün Müslüman bireylere, imamlara, İslami hareketlere, kurum ve kuruluşlara, devlet adamlarına sesleniyoruz. Önümüzdeki Cuma gününü Gazze günü ilan etsinler, o gün herkes elinden geldiği kadarıyla Gazze'ye yardım etsin, bağışlar toplansın, dualar edilsin."
Gazze'deki direnişe değinen Karadaği, "Oradaki direniş hareketleri, Hamas, İslami Cihad ve diğerleri hepimizin göğsünü kabarttı. Yenilmez denen İsrail askerini hezimete uğrattı ve hedeflerine ulaşmasına izin vermedi" ifadelerini kullandı.
"İsrail, Mısır darbe yönetimiyle koordineli olarak Gazze'ye saldırdı"
Öte yandan Mısır'ın darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Basın Danışmanı Dr. Ahmed Abdulaziz de "İsrail'in yapacağı bir saldırının Hamas üzerinde etkili olabilmesi ve köşeye sıkıştırabilmesi için Mısır'a ihtiyacı vardır. Dolayısıyla inanıyoruz ki İsrail, Mısır darbe yönetimiyle koordineli ve anlaşmalı olarak Gazze'ye saldırdı" iddiasında bulundu.
Abdulaziz, "Gazze'deki Hamas ve direniş hareketleri muhtemel bir saldırıya hazırdı ve İsrail ile beraber Mısır'ın da bütün kapıları üzerlerine kapatmasına rağmen olağanüstü bir direniş gösterdiler" ifadelerini kullandı.
"Mursi başta olsaydı Gazze bu halde olmazdı"
Mursi'nin iki gün önce çıktığı mahkemede "Lebbeyk ya Gazze, lebbeyk ya Filistin" diyerek Filistin davasına ne kadar önem verdiğine değinen Abdulaziz, şunları söyledi:
" Bugün Mursi başta olsaydı Gazze bu halde olmazdı. Mesela 2012 yılında Mursi henüz baştayken İsrail Gazze'ye saldırdı, ancak Mısır derhal duruma müdahil oldu, Mursi'nin çabalarıyla İsrail 48 saat içinde saldırısını durdurdu ve ateşkes kabul edildi. Şu anda da yaşanan savaşı durdurmaya çalışanlar Mursi'nin çabasıyla gerçekleşen ateşkesin şartlarını masaya koyuyor."
Abdulaziz, Mısır'da yapılan askeri darbede Filistin davasının rolüne değinerek, şunları kaydetti:
"Mursi emperyal güçlerin, ABD'nin, İngiltere ve İsrail'in bölgede oynamak istediği oyunları bozdu, onlara alet olmadı ve mücadele etti. Mısır'ı birilerinin kuyruğu olmaktan çıkarıp yeniden şahlandırmak istedi. Filistin davasına gösterdiği ehemmiyet de bu duruşunun bir parçasıdır ve bütün bunlardan dolayı kendisine darbe yapıldı."
"Müslümanlar devletlerden birşey beklemesin"
"İslam dünyasındaki devletlerin çoğu emperyal güçlere tabii, dolayısıyla Müslüman halklar devletlerden birşey beklemesin, kendi tepkilerini ortaya koysun" diyen Abdulaziz, şöyle devam etti:
"Her Müslümanın şu anda Gazze'ye bir şekilde destek olmasının farz-ı ayn bir cihad olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla şu anda Müslümanlar ellerinden geleni yapmalı, meydanlara dökülmeli ve Filistin halkıyla birlikte olduğunu göstermeli. Böylece dünya da Gazze'nin Filistin halkının yalnız ve sahipsiz olmadığını görmüş olur."
Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, bu olayların ardından 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında Gazze'ye operasyon başlattığını duyurmuştu.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda şu ana kadar hayatını kaybedenlerin sayısının 205'e, yaralananların sayısının ise bin 530'a yükseldiği belirtilmişti.