Medya İşçileri Sendikası (Medya-İş) Genel Başkanı Gürsel Eser ile AA Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'nün Gazi Köşkü'nde düzenlediği iftar programına katılan Öztürk, ramazanda elinden geldiğince bölgelerdeki personelle iftar yapmaya gayret ettiğini, çalışanları tanımak, kurum ve çalışma ortamlarıyla ilgili fikirlerini almak için bölgeleri ziyaret ettiğini belirtti.
Ramazan boyunca 3-4 bölgede çalışanlarla buluşmayı planladığını ifade eden Öztürk, Diyarbakır'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Öztürk, Türkiye'nin çok kritik bir dönemden geçtiğine dikkati çekerek, bunun basma kalıp bir söz olmaktan çıktığını, ülkenin gerçekten de böyle bir dönemden geçtiğini vurguladı.
- "Diyarbakır bu demokratikleşme sürecinin başrolünü oynuyor"
Irak, Suriye, Filistin ve Mısır'daki savaşlar ile çözüm sürecinin Türkiye'nin kaderini, geleceğini etkileyecek olaylar olduğuna işaret eden Öztürk, şöyle konuştu:
"Biz, 'demokratikleşme süreci', 'kardeşlik süreci', 'çözüm süreci', adına her ne dersek diyelim bu, Türkiye tarihinin en önemli süreçlerinden biridir. Buna da en önemli şahitlik yapan kurumlardan biriyiz. Akil insanlar heyetleri Türkiye'de tura çıktığında en önemli takibi ve haberlerini yapan kurum biz olduk. Hem Akil Adamlar Projesi'nin sabote edilmesini engelledik hem de onların fikirlerini ve düşüncelerini kamuoyuna en ağırlıklı şekilde yine biz aktarmış olduk. Diyarbakır bu demokratikleşme sürecinin başrolünü oynuyor. Sürecin ana istasyonu burası. Buradan her şey başlıyor. Buradan her şey start alıyor. Bu yüzden sizin buradaki varlığınız, faaliyetleriniz ve çalışmalarınız diğer yerlere göre çok daha fazla önemli. Yapacağınız her haber her araştırma bu sürece katkı sağlayacaktır."
"Bu sürecin başarıya ulaşmasını istemeyenler var mı Türkiye'de? Evet, var. Ama bu sürecin başarılı olmasını isteyen daha çok insan var. Bir de Türkiye'nin milli ve ulusal ajansı olarak bu süreçte en sağlıklı en gerçekçi ve doğru haberleri yaparak elimizden gelen görevi yerine getireceğiz" diyen Öztürk, Diyarbakır Bölge Müdürlüğüne bağlı çok önemli şehirlerin olduğunu vurguladı.
Öztürk, bu şehirlerin Türkiye'nin bir zamanlar çok acı çeken kentleri olduğunu hatırlatarak, "Şırnak, Batman ve Siirt gibi bölgelerde çözüm süreciyle yaşanan bahar ortamında bir zamanlar çatışmaların olduğu dağlarda piknik yapılması, uçurtma uçurulması ve buna ilişkin yapılan haberler, fotoğraflar ve görüntüler dünyaya yayılıyor" diye konuştu.
AA çalışanlarının ulusal ve uluslararası medyayı beslediğini aktaran Öztürk, "Türkiye'deki Kürt sorunu, PKK sorununun sadece Türkiye'yi değil tüm bölgeyi ilgilendirdiğini" ifade etti.
- "Dünyaya farklı bir ses olduğumuzu göstereceğiz"
AA'nın 2020 yılında dünyanın en iyi 5 ajansından biri olma hedefine çok inandığını dile getiren Öztürk, iki yıl boyunca yapılanlar ve elde edilen başarılarla bu hedefe daha da kısa sürede ulaşılacağını düşündüğünü söyledi.
Öztürk, şöyle devam etti:
"Şu anda 8 dilde yayın yapan, Ortadoğu'da en çok izlenen, en çok Arapça haber yapan kurumu olarak dünyanın en önemli gazetelerinde, televizyonlarında fotoğraflarımız, videolarımız yayımlanıyor. Bu açıdan bakarsanız çok ümitliyim. Daha erken bir sürede inşallah hedefimize ulaşacağız. Dünyaya, alternatif bir ses olduğumuzu, farklı bir ses olduğumuzu göstereceğiz. Şu anda Gazze'den canlı yayın yapıyoruz. Biz, bu iftarı yaparken bombaların düştüğü Gazze'den canlı yayın yapıyoruz. Tahmin ediyorum dünyada da tek canlı yayın yapan ajansız şu anda. Ortadoğu'da herkesin umudu Türkiye. Herkesin yüzü bize dönük. Medya olarak da herkes Anadolu Ajansı'ndan bir şey bekliyor. Yani Gazze'den canlı yayın yapmamızı oradaki insanlar bizden bekliyor. O yüzden misyonumuz çok güçlü, çok önemli ve kritik."
- "Anadolu Ajansı dünyanın medya markası olacaktır"
"Bizim üzerine bina inşa ettiğimiz ayaklar burası. Biz, Diyarbakır'ın, Erzurum'un, Kayseri'nin, Trabzon'un üzerine bu ajansı inşa ediyoruz. Bu ayaklar sağlam olmazsa Gazze'nin, Kahire'nin sesini iyi duyuramayız. Yükseleceğiz, yükseldikçe sesimiz daha gür çıkacak. Anadolu Ajansı Türkiye'nin bir medya markasıdır ve şimdi dünyanın medya markası olacaktır Allah'ın izniyle" ifadesini kullanan Öztürk, Türkiye'de çalışanlarına en iyi ücreti ödeyen, haklarını en iyi şekilde veren kurumun Anadolu Ajansı olduğunu belirtti.
Bugün Anadolu Ajansı'nda çalışan bir kişinin yarın bir başka kurumda görev yapabileceğini, bunda tek şartının AA'dan daha iyi maaş ve mevki verilmesi olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Sadece o zaman ayrılmanıza izin verebilirim. Bize şu anda çok sayıda arkadaşımızı transfer etmek için teklif geliyor. Hepsine sunduğum şart, daha iyi maaş ve daha iyi mevki" diye konuştu.
AA Diyarbakır Bölge Müdürü Erdem Gültekin de AA Genel Müdürü Öztürk'ün iftar programına katıldığı ilk bölgeler arasında olmaktan gurur duyduklarını ifade ederek, bu ziyaretin, Öztürk'ün bölgeye verdiği önem ve değerin bir göstergesi olduğunu kaydetti. Gültekin, iftar programının dünyanın bütün mazlumlarının kurtuluşuna vesile olmasını diledi.
Ziyaretin anısına Öztürk'e Diyarbakır'a özgü bakır fincan takımı hediye edildi.
AA Diyarbakır Bölge Müdürlüğü çalışanları, Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Eser'in doğum gününü de iftar sonrasında pasta keserek kutladı.
Kemal Öztürk, iftar sonunda AA çalışanlarıyla fotoğraf çektirdi.