İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını "soykırım" olarak niteleyen, "Soykırım Karşıtı Yahudiler" grubu üyesi İsrailliler, Filistin sorununa adil bir çözüm bulunmasının yolunun İsrail'e yaptırım uygulanmasından geçtiğine dikkati çekiyor.
AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını cevaplayan grup üyesi Mika Peled, İsrail'in bir Apartheid (ırkçı) rejimi gibi işlediğini ve dünyanın da bu suça ortak olduğunu söyledi.
İsrail'in işlediği suçlardan dolayı uluslarası toplum tarafından cezalandırılacağı yerde ödüllendirildiğini belirten Peled, "Israil, Amerika'dan milyarlarca dolar yardım alıyor ve tüm Batılı güçler, İsrail'in işlediği suçları güçlü bir şekilde destekliyor. İsrail'e yaptırımda bulunulacağı yerde, sürekli olarak Gazzelilere karşı işlediği suçlardan dolayı ne kadar haklı olduğu anlatılıyor. Eğer doğru işleyen bir dünya sistemi olsaydı, İsrail'e karşı boykot ve yaptırım uygulandığına şahit olurduk" dedi.
Peled, Yahudilerin halkı olarak, Filistinlilere yapılanlar karşısında seslerini yüksetmelerinin önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İsrail hükümeti, Filistin sorununa gerçek bir çözüm arayışına girebilmek için derhal Gazze'yi bombalamayı durdurmalı, ablukayı kaldırmalı ve tüm Filistinli mahkumları serbest bırakmalıdır."
Türkiye'deki ve başka ülkelerdeki vicdanlı insanlara seslendiğini vurgulayan Peled, Filistin mücadelesinin desteklenmesi ve Israil'deki Apartheid rejimini sonlandırma çabalarının arkasında birleşilmesi çağrısında bulundu.
- "İsrail benim paramla çocuk öldürüyor"
Soykırım Karşıtı Yahudiler grubunun bir başka üyesi olan Ofer Neiman, "Benim hükümetim benim paramla ve benim adıma ama benim rızam olmadan Gazzeli çocukları öldüryor. Bu durum bir Yahudi olarak beni daha güvenli kılmıyor" dedi.
İsrail toplumundan bu söylediklerine yeterince destek bulamadıklarını ifade eden Neiman, bu yüzden ülke dışındaki aktivistlerin desteğine ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Neiman, İsrail'in kendilerini susturmama sebebinin dünyaya karşı sahte bir demokrasi tablosu çizmek olduğunu kaydederek, "Eğer bu söylediklerimi bir Filistinli söyleseydi ya hapiste ya da mezarda olurdu" diye konuştu.
Mavi Marmara'da hayatını kaybedenlerin kanlarının boşa gitmediğini söyleyen Neiman, bu olaydan sonra İsrail'e karşı boykot girişimlerinin hız kazandığına dikkat çekti.
"Soykırım Karşıtı Yahudiler" grubu sözcüsü Neta Golan, Tel Aviv'de yetişen bir Yahudi genç kız olarak, birinci intifada başlayana kadar "Filistin diye bir yerin işgal altında olduğundan bile haberinin olmadığını" ifade etti.
Bu durumun konuşulmasının İsrail toplumunda bir tabu olduğunu balirten Golan, birinci İntifada'dan sonra İsraillilerin bu gerçeği itiraf etmek zorunda kaldıklarını kaydetti.
Golan, "Bizler duyarlı İsrail vatandaşları olarak dünyaya, İsrail uluslararası hukuka saygı duyana kadar askeri işbirliği ile diplomatik ve ekonomik bağlarını kesmesi çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.
-"Füzeler zulme verilen bir karşılık"
'Soykırım Karşıtı Yahudiler' grubu üyesi Nurit Peled-Elhanan, "Hamas'ın attığı füzeler, ancak İsrail zulmüne karşı verilen 'sivrisinek ısırığı' ölçüsünde bir karşılıktır" dedi.
Gazzelilerin ateşkese razı olmadıklarının bir manipülasyondan ibaret olduğunu söyleyen Peled-Elhanan, şöyle devam etti:
"Bu ateşkes önceki durumun daha da kötüleşerek süreceği anlamına geliyor. Gazze bir yıkım daha yaşadı, aileler yok oldu, çocuklar yetim kaldı, hastaneler hasar gördü ve bu durumun düzelmesine yardımcı olacak kimse de yok. Gazzeliler buna ikna olmamalı ve ablukanın kaldırılması ile haklarının iadesini talep etmeye devam etmeliler."
Gazze'nin yıllardır abluka altında olduğunu hatırlatan Peled-Elhanan, eğitimden, sağlıktan, serbest dolaşımdan mahrum bırakılarak felce uğratılan bir halkın, en azından bu füzelerle dünyanın ilgisini üzerlerine çekip, var olduklarını haykırmaya çalıştıklarını belirtti.
Peled-Elhanan, "Gazze'de bir ezilen bir de ezen taraf vardır. İsrail ezen tarafta yer alıyor, bunun ötesinde bir durum yok" dedi.
