Merkez Parti'nin Barolar Birliği Konuk Evi'nde düzenlenen iftarında konuşan Karslı, bir kaç günlük parti olmalarına rağmen, aslında yeni bir parti olmadıklarını sadece yeni bir siyaset anlayışı ile bu işe başladıklarını söyledi.
Siyaset anlayışlarının esasının ahlak temelli, adalet ve hukuk olduğunu vurgulayan Karslı, hukukun hayatın her alanına yayıldığı, düzenli, herkesin hukuka tabi olduğu, tereddüt etmediği, şeffaf, denetlenebilir bir hayatı Türk milletinin hayatına kazandırmak istediklerini ifade etti
Türkiye'de eğitimle, hukukla, dış politika ve hukukla ilgili ciddi problemler olduğunu belirten Karslı, Türk insanın her noktada daha iyi yerlere götürmek gayreti içinde bulunduklarını, insanların menfaatinin kendileri için esas olduğunu bildirdi.
İktidara gelmeleri durumunda Türkiye'de değiştirecekleri 4 unsurun ne olduğunun sorulması üzerine Karslı, toplumda öncelikle yalanı içtimai hayattan kaldırmak, ikinci olarak da şahsi menfaati, umumi menfaatin önüne geçirmemek gerektiğini söyledi. Karslı, 'Üçüncüsü, bizi birbirimize bağlayan bu kadar değerler varken teferruata dalıp, milleti ayrıştırmamamız lazım. Dördüncü bela da yoksulluk belası. Ekonomik gelişmeyle, refahla, eldeki nimeti biraz daha uygun, adaletli dağıtmakla işe başlamamız lazım. Bütün bunların esası temeli de hukuk çerçevesinde hareket etmek. Onun için doğru bir hukuk, tatbik edilebilir bir hukuk ve herkesin buna da riayetini sağlamamız lazım' diye konuştu.
-'Türkiye'de hukuk işlemiyor'
Karslı, Türkiye'nin 3 önemli düşmanının "cehalet, yoksulluk ve ihtilaflar" olduğunu kaydetti.
Hukuktaki tıkanıklığı ortadan kaldırmanın önemine işaret eden Karslı, 'Türkiye'de hukuk işlemiyor, herkese göre bir hukuk var, herkese göre değil, herkesin değil, umumun tabi olduğu, ittifak ettiği bir hukuk ve uygulamayı tesis etmek lazım' görüşünü dile getirdi.
Bir başka soru üzerine hukukta 'acabalar ' olmaması gerektiğini vurgulayan Karslı, şunları söyledi:
'Hukukta acabalar 17 Aralık yolsuzluklarıyla başlamadı, ondan önce de vardı. Ben bu hükümet zamanında bunlar azalır diye arzu ettim. Çünkü bu hükümetin bir iddiası vardı, 'Türkiye geçmişiyle yüzleşiyor' demişti. Bu hükümet Türkiye geçmişiyle yüzleşiyor derken, bu acabaları katmerleştirdi, artırdı. Yani hukukta bilinmeyenler, meçhuller çoğaldı. Bakın mesela Türkiye'de son zamanda bir sürü dava oldu, bir sürü insanlar içeriye alındı, sonra bir sürü insan bırakıldı. Hatta bunların bırakılmasında en önemli sebeplerinden biri 17 Aralık, 25 Aralık operasyonlarıydı. Yani bu 17 Aralık, 25 Aralık operasyonları olmasaydı bu Ergenekon ve Balyoz davalarında verilen kararlar değişmeyecekti. Anayasa Mahkemesi son zamanda verdiği kararlar gibi kararlar vermeyecekti. Peki şimdi öncekiler mi doğruydu, sonrakiler mi doğruydu? Bunların Türkiye'de hukuk çerçevesinde cevaplandırılması lazım.'
Eğitimden başlayarak, meseleleri ortadan kaldırmak için hukuku tesis ederek, sonuca gitmek gerektiğini vurgulayan Karslı, 'Yoksa her yıl bir 17 Aralık operasyonu çıkarır, sıkıntıları katmerleştirerek gideriz. Ama bence 17 Aralık operasyonu netice itibariyle inşallah hayır olacak' diye konuştu.
-'Cemaat partisi değiliz'
'Kendinizi cemaate yakın mı görüyorsunuz?' sorusu üzerine, kendilerinin herkese aynı uzaklıkta olduklarını, faaliyet, hizmet üretmek için kurulan bir parti olduklarını söyledi.
Karslı, şunları kaydetti:
'Bizim siyaset hareketimiz Türkiye'ye yönelik bir siyasi hareket, bir cemaate yönelik bir siyasi hareket değil. Ben gerçekten kastedilen cemaatle yani hizmet hareketi denilen cemaatle ne içinde oldum, ne beraber büyüdüm, ne birisini tanırım, ne de istişare ettim bu iş için. Bir cemaat gençliğe, hukuka, sükunete, ahlaka hizmet ediyorsa ben o cemaati severim. Ama ben diyorum ki hasbelkader, yetişmem itibariyle, hayatım itibariyle o cemaatin içinde bulunmadım. Başkaları gibi geçmişi meçhul değilim. Biz Türkiye'ye hitap eden bir partiyiz, kim varsa içinde hepsi de bizim muhatabız ama cemaat partisi değiliz.'
Karslı, parti olarak cumhurbaşkanı adaylarından hangisini desteklediklerinin sorulması üzerine, hiçbir adayı desteklemediklerini belirterek, 'Millet bunların üçüne de ret oyu versin, üçü de eve gitsin. Halk adayları belirlemedi ki aday seçsin' diye konuştu.