Doğrukartal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, taş oymacılığı sanatına küçükken köyünde taşlara şekil vererek başladığını söyledi.
Köyde okulu bitirdikten sonra çobanlık yapmaya başladığını ve tarihe ilgisinin yüksek olduğu için tarlada bulduğu taşları oyarak insan ve hayvan figürleri yapmaya çalıştığını anlatan Doğrukartal, "Daha sonra insanlar yaptığım bu işleri benden istemeye başladı. Bu da hoşuma gitmeye başladı. Kulak, burun, göz, saç ve sakal yapmayı bilmiyordum. Hepsinin üzerinde en az bir yıl çalıştım" dedi.
Doğrukartal, bu işi yapmak için en az 10 yıl emek verdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Şimdi ne kadar 'biliyorum' desem dahi yine bilmediğimiz bir sürü şey var. Keşke okuyabilseydim ama okuyamadım. Kars'ta da büyük bir turizm açığı vardı. Burada da minyatür olarak hiçbir şey yoktu. Sadece kaşar ve balımızın dünyaca meşhur olduğunu biliniyordu. Şimdi minyatürlerimiz de ünlü. Gelen turistlerimiz sadece kaşar ve bal alıp gidiyorlardı. Şimdi de buraya gelip çalışmalarımızı ilgiyle izliyor. Böyle bir şeyin oluşmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Gelen ziyaretçiler şaşkınlığını gizleyemiyor."
Kentte turizmin gelişmesi için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalıştığını belirten Doğrukartal, "İnşallah daha güzel şeylere imza atacağız. Kısa zamanda Sarıkamış'a özgü bir şey de yapmak istiyorum" diye konuştu.
- 3 metrelik kale yapıyor
Yaptığı çalışmalar arasında Kars Kalesi, Evliya, Fethiye ve Kümbet camileri, kaz, tarihi Rus binaları, taş köprü ve hamamların yer aldığını anlatan Doğrukartal, Kars'ın açık bir müze olduğunu söyledi.
Doğrukartal, açık müzeyi bahçeli bir müzeye dönüştürmek isteğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ama bunların hepsini yapabilmek için uğraş vermek lazım. Gelen turistlerimize bir müze sunacağız. Yaptıklarım arasında bulunan Kars Kalesi'nin daha büyüğünü yapmak istedik. Kaleye çıkanlar kaleyi orada görsünler, çıkamayanlar da burada görsünler. Bunun daha büyüğünü yapacağız. Şu an da 3 metre büyüklüğünde kale yapıyoruz."
